tag,you're it | taegyu

3.1

İşlerim vardı o yüzden kontrol edemeden atıyorum. Bir tık uzun bir bölüm olacak.

sasha alex sloan-dancing with your ghost
...

"Beomgyu, bana bak." Taehyun küçük bir çocukmuşum gibi yanaklarımdan tutup yüzümü tekrar yüzüne çevirdiğinde ciddiyetle kaşlarını çattı "Dediğim her şeyi anladın değil mi?"

"Anladım babacığım." dedim dalga geçer ses tonumla "Yabancılar şeker verdiklerinde de almayacağım."

Dışarıya istemsiz bir kıkırtı bıraktığında tek ciddi olmayan kişilerin biz olduğumuzu fark etmiş olacak ki susup dudaklarıma vurdu yavaşça "Dalga geçme benimle, ben oldukça ciddiyim." Derin bir nefes aldı, o kadar derindi ki ben o konuşmadan yine benim güvenliğim hakkında bir şey diyeceğini anlamıştım "Eğer kendini riske atacağın bir durum olursa atma, saklan ve ne olursa olsun saklandığın yerden çıkma." Yutkundu "Konu ben olsam dahi."

"Bunu benden isteyemeyeceğini biliyorsun."

"Biliyorum." dedi dudakları yavaşça gerilirken "Yine de şansımı denemek istedim."

Buraya gelişimiz de ayrı olaylı olmuştu, annem neredeyse kapıyı kilitleyip gitmemizi engelleyecek durumdaydı ve babamla bu yüzden evdeki tüm eşyaları fırlatmalı bir kavgaya girmişlerdi yine. En sonunda ağlayarak da olsa gitmemize izin vermiş ama gitmeden önce hepimize teker teker uzunca sarılmıştı. Ben sarılmayı reddetmeme rağmen kollarını sıkıca sarmış kendimi,Yeonjun'u ve Taehyun'u güvende tutmamla alakalı beş dakika aralıksız öğüt vermişti.

"Aa,kediye bak." Taehyun ve Yeonjun aynı yavru kediye yöneldiklerinde birbirlerini görüp duraksamış bu duraksamadan istifade de Soobin kediyi tek eliyle kaldırıp kendine çevirmişti.

"Bu nasıl bir güzellik ya." Diğer elini kedinin tüm yüzüne bastırıp severken bir yandan sesini inceltip küçük iltifatlar bırakıyordu elindeki yavru kediye.

"Wooyoung,bak." Elindeki kediyi biraz uzakta olan Wooyoung'a çevirdiğinde, o hafifçe yüzünü buruşturdu "Ben pek sevmem siyah kedileri." dedi sessizce "Uğursuzluk getirir derler."

"Sensin uğursuz." Yeonjun uzanıp Soobin'in elindeki kediyi ondan aldığında gülümsedi "Bunun nesi uğursuz olabilir?"

Kedi yere inebilmek için olduğu yerde bir sağa bir sola dönerken Yeonjun'un onu bırakmayacağını anladığı an patisini Yeonjun'un yüzüne doğru savunmuş boşluğundan yararlanıp kendini yere atıp ardından gözden hızla kaybolmuştu.

"İyi misin?!" Soobin Yeonjun'un yüzüne doğru eğilirken Wooyoung'un gözlerini toprağa sabitleyip hafif bir acıyla tebessüm ettiğini gördüm, bu halleri canımı yakıyordu "Annemin öldüğü gün." diye fısıldadı sessizce, sadece ben ve Taehyun duyabilmiştik ama başkasının duymasını ister gibi bir hâli de yoktu zaten "Siyah bir kedi bulup getirmiştim sokaktan. Anneannem demişti getirme eve diye ama anlam verememiştim. O gün babam eve annemsiz dönünce inandım işte anlamsız biliyorum ama içim daralıyor."

Taehyun elini Yeonjun'un omzuna koyup destek vermek için yavaşça sıktı "Seni seven bir baban var en azından." dedi hafifçe gülümseyerek.

Aklıma Yeonjun geldiğinde adımlarımı o tarafa çevirecektim ki istemsizce duraklamıştım. Yeonjun uykusu gelmiş gibi kafasını Soobin'in göğsüne yaslamıştı, ayakta öylece yavaş yavaş sallanıyorlardı. Gidip bu anı bozmak istememiştim.