uzun zamandır bölüm yazamamıştım derslerim yüzünden, bir boşluk bulunca hemen atayım dedim iyi okumalar.
.."Günaydın."
"Günaydın, hyung."
Gayet normal bir şekilde karşısına oturup dirseklerimi sıraya dayadım, sınıftakilerin gözlerinin bize kaydığını fark etmiştim, normal davranalım derken sanırım daha çok göze batıyorduk "Bugün işin var mı?" dedim gülümserken ardından da fısıldayarak "Olmasa iyi olur." lafını eklemiştim.
"Yarın sınava gireceğim, ders çalışmam lazım."
"Taehyun, sınavlarından daha önemli bir şeyle uğraşıyoruz." Gözlerini devirip omzumu hafifçe ittirdi "Sen bunu etrafındakilere söyle, en ufak bir düşük aldığım notta akbaba gibi üzerime çökecekler."
"Abartma Taehyun."
"Emin misin?" Yüzünde sinir bozucu bir ifade vardı muhtemelen emri vaki yapmam onun hoşuna gitmemişti "Geçen sınavda çalışamayayım diye çantamdaki notları çaldılar farkındasındır umarım."
"Çüş, böyle bir şey gerçekten oldu mu ya?" Bir iki saniye duraksasa da hemen kafasını iki yana sallayıp düşüncelerini uzaklaştırdı "Çok sürmeyecek, Taehyun. Mızmızlanma hadi, alt tarafı iki üç saatini alacak."
"Beni sınava çalıştıracaksın." dedi gerginlikle kalemin arkasını kemirirken, açıkçası ben de ne yapacağımı bilmiyordum çünkü olaylar derken yanlışlıkla zaten az çalıştığım dersleri fazla boşlamıştım "Kabul."
Gitmek için ayağa kalktığımda hızla bluzume asıldı "Gitmeden önce ne yapacağımızı söyle."
"Sonra." Çekingen bakışlarım etrafı bulduğunda yine de ısrarcı bakışlarını üzerimden çekmemişti, bir süre sonra pes ederek kulağına doğru eğildim "Siz evden gittikten sonra kamera kayıtlarına baktım. Az daha gidiciymiş. Ateş ettikten sonra bisikletiyle kaçayım derken araba çarpıyormuş anlayacağın."
"Bana bunu neden söylüyorsun?"
"Gördüğüm yere gittim yerde bir tabanca vardı, düşürmüş ve o sırada yakalanır diye geri almaya gelememiş demek ki."
Bıkkınlıkla beni biraz ittirdi, kötü zamanlardan geçiyor olduğunun ben de farkındaydım ama neden ben onu zorluyormuşum gibi davranıyordu "Parmak izi bırakacak kadar acemi falan olduğunu mu düşünüyorsun?"
"H-Hayır." Sesimin titrediğini fark edince bakışlarım yere odaklandı "Hem silah hem mermi bizim elimizde Taehyun. Ne bileyim belki işimize yarar diye düşünmüştüm."
Ses tonumun git gide düşmesi onu huzursuz etmiş olacak ki beklemediğim halde masada gerginlikten yumruk haline getirdiğim elimi tuttu "İyi düşünmüşsün. Peki ne yapmayı planlıyorsun?"
Olduğum yerde duraksadım, gerçekten ne yapmayı planlıyordum? Bu konu hakkında hiçbir fikrim yoktu. İlk defa bir şeyleri, kanıtları elimizde bulundarmanın verdiği heyecandan mıydı bilmiyorum ama iyice aptallaşmıştım.
"Sorun değil, ben ne yapacağımızı biliyorum. Sen sadece dersin bitince onu alıp bizim eve gelmeye bak, tamam mı?"
"Şey, aslında." Elim istemsizce hissettiğim endişeden dolayı saçlarıma gitti "Yanımda."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tag,you're it | taegyu
Fanfiction"kasabanın altın çocuğu taehyun'un uzun bir süredir sakladığı büyük sırları vardı."