0.5

2K 295 248
                                    


..

“Kimsenin haberi olmasın istiyorum.” Taehyun yüzündeki ciddiyeti korumaya çalışıyor gibi dursa da iki dakika sonra heyecandan yıkılacağına falan emindim, hala bana oldukça sert olduğunu belirten yüz ifadeleri takınmaya çalışıyordu “Olmayacak zaten.” derken söylediğim yalandan dolayı suçluluk duygusuyla dişlerim alt dudağıma saplanmıştı ve bakışlarım istemsizce zemine kaydı. Elbette ki ikimiz beraber aynı gün okula gitmeyince insanlar ikimiz hakkında bir şeyler düşüneceklerdi, bu olaylar başladığından beri kimsenin zaruri bir olay olmadığı sürece devamsızlık yaptığını görmemiştim. Göremezdiniz de zaten çünkü herkes toplu alanların daha güvenilir olduğunu düşünüyordu.

Bir öğrenci okula gelmediği anda velisi aranıyor ve haberi yoksa hemen bir polis ekibi çağrılıyordu tabii ki biz bunu göze alamayıp ebeveynlerimize haber vermiştik.

“Babama seninle olacağımı söylediğimde tepkisi bir garipti.” dedim fısıldayarak “Sanki istiyor da istemiyor gibiydi, anlamadım.”

Gerçekten de öyleydi telefonun ucundaki sesi sürekli kesiliyor bir süre susuyor ardından kısa bir şeyler söyleyip geçiştiriyordu “Baban beni severdi halbuki.”

“Seviyor hala belli, yoksa izin vermezdi. Benimle alakalı bir şey var muhtemelen, kızdırmışımdır.”

Taehyun güldü, gülüşü o kadar çok duyguyu bir anda barındırıyordu ki. Bir yandan dalga geçerken bir yandan gözleri uzaklara dalmıştı “Kaç gündür benden yakanı kurtarabildin mi ki?” dedi derin bir nefes verirken “Sürekli benimle uğraşmaktan onu kızdırmaya vaktin olduğunu düşünmüyorum.”

Güya eğlenmeye geldiğimiz lunaparkı Taehyun şu ana kadar zehir etmişti çünkü düşünmeden duramıyordu.

“Taehyun, ölecektin.” dedim hızlıca, gerçekleri yüzüne çarpmadığım sürece duracağı yoktu “Eğer ben yanında olmasaydım şu an ölü olacaktın, doğru söylüyorsun.”  Yanımızda duran banka oturdum “Vaktimi sana harcıyorum, öyle değil mi?”

Kafasını onaylar anlamda salladı ama çekindiğini fark etmiştim “Sen de vaktini bana harcıyorsun ama.” Bu sefer de kaşları çatıldı “Öyle ya da böyle sen de benim yanımdaydın, belki ailemle kötü zamanlar geçiriyordum ve senin yanına gelmek benim için bir kaçış noktası oldu nereden bileceksin? Lütfen insanlar adına karar vermeyi, düşünmeyi bırak.”

“Seni iki defa aradım, ikisinde de Kai'yledin ki şu anda onun düştüğü durumu hayal bile etmek istemiyorum.” Taehyun elleriyle yüzünü ovaladı, gerçekten o kadar yorgun görünüyordu ki bugünleri nasıl atlatacaktı bilmiyordum “Boşversene.” Derin bir nefes aldım, gözlerim boşluğa odaklanmıştı bile Taehyun şu anda resmen bahane buluyor olduğunun farkına varmalıydı “Zaten beni sevmiyor.”

“Evet, sevmiyor.” dedi gayet rahat bir şekilde “Uzun zamandır sevdiği biri var o yüzden boşa vakit harcıyorsun.”

“Ah.” tepkisi kaçtı ağzımdan, demek birini seviyordu “Bilmiyordum.” Ardından konuyu devam ettirmek için hızla atıldım, yoksa o yine başımıza o karamsar bulutlarının getirecekti “İyi de, o senin en yakın arkadaşın. Neden onun sırrını bana söylüyorsun?”

“Dediğim gibi boşa vakit harcamanı istemiyorum, sen de artık arkadaşımsın sonuçta.”

Arkadaş kelimesi aklıma takıldı, Kang Taehyun ve ben artık arkadaş mıydık? Bu kadar ileri düzeyde bir ilişkimiz var mıydı? Etrafında çok insan olsa bile birkaç kişi dışında hiçbirini arkadaşı olarak adlandırmadığını biliyordum; Kai, Taehyun hakkında konuşmaktan bıkmıyordu çünkü. Gerçi arkadaşı olarak görmesinin de nedenleri olabilirdi sonuçta onu defalarca ölümden kurtarmıştım. İşin ucunda yalnız ikimizin paylaştığı bir şeyler vardı.

tag,you're it  | taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin