Aresin odasındaydım. Beni gerçekten odasına getirmişti. Kanatlarını tekrar geri çekti. Artık çıplak bedenim ortadaydı. Telaşlı gözlerle ona bakıyordum. Beni yavaşça yatağa bıraktı. Vücudumu süzerken gözleri koyulaştı. Derin bir iç çekip konuştu.
"Lana, dolabımdan rahat bir şeyler getir."
Ruh rehberi odasından çıkan kız beni gördüğünde gözleri kocaman açıldı. Adının Lana olduğunu öğrendiğim kız kekeleyerek konuştu.
"Ş-şey ben hemen getiriyorum."
Şaşırması çok normaldi. Ares'in yatağındaydım ve çıplaktım. Kız dolaptan kıyafet alırken Ares nazikçe alnımı öptü. Heyecandan derin derin nefes alıyordum. Çapkınca gülümsedi.
"Heyecanını başka bir güne sakla."
Parmak ucunu çeneme koyup yavaşça indirdi ve göğüsüme gelmeden durdu.
"Şimdi dinlenmen lazım."
Kız elinde kıyafetlerle yanımıza yaklaştı. Ares öksürdü.
"Sen Diana'yı giydir Lana. Ben su getireceğim."
Ares mutfağa gitti ve Lana yanıma yaklaştı.
"İyi misin.?"
Kafamı sallayıp iyi olduğumu belirttim. Kız yavaşça üstüme Ares'in salaş tişörtünü giydirdi. Bana uzun olmuştu ve bacaklarımı kapatıyordu. Kulağıma eğilip fısıldadı.
"İç çamaşırı da getirdim. Ama merak etme hiç kullanmadım."
Hafifçe gülümseyip iç çamaşırını da giydirmesine izin verdim. Artık tamamen Ares gibi kokuyordum.
"Yakışmış."
Ares'in sesini duyduğumda olduğu yere baktım. Elinde ki suyla yavaş yavaş geliyordu. Yerimde doğruldum ve suyu içirmesine izin verdim. Bir nebze de olsa kendime gelmiştim. Ares'in rahat yatağında iyice yayıldım.
"Çok sevdiysen burada kalabilirsin."
Göz kırpıp gülümsedi.
Aniden kapının açılmasıyla telaşlı bir şekilde Maria içeri girdi.
"Diana."
Koşarak yanıma gelip sarıldı.
"İyi misin.?"
Evet anlamında kafamı salladım. Maria öfkeyle Ares'e döndü.
"Ne yaptın Diana'ya.!?"
Ares duruşunu bozmadan cevap verdi.
"Diana'yı daha fazla strese sokma Maria. Kendine gelsin konuşuruz. Zeus gerekli açıklamayı yapacaktır zaten."
Daha fazla dayanamadım ve kendimi uykunun huzurlu kollarına teslim ettim.
Khaos'da odamdaydım. Odamda yeni antika bir ayna vardı. Nereden geldiğini anlayamamıştım. Bunun bir rüya olduğunu ve geleceği göreceğimi biliyordum. Aynanın karşısına geçip kolyemi tuttum. Arkamda bir silüet belirdi.Siyah kısa saçlı kırmızı gözlü, çoğu yerinde dövme ve kırmızı kanatları olan bir erkek elini omzuma koymuş bana bakıyordu.
"Tanıştığımıza sevindim Diana."
Yavaşça gözlerimi açtım. Ares yanımda uzanmış telefonla oynuyordu. Yerimde kıpırdandığımda telefonu bırakıp bana döndü.
"Uyuyan güzel uyanabildin mi sonunda.?"
Alaycı sesine yanıt vermeden gerindim.
Ares'in elini açılan bacağımda hissetmemle ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıça-Gerçekler (TAMAMLANDI)
Fantasy"Tanrıça" üçlemesi birinci kitap. Mitolojik yaratıkların ve tanrıların olduğu bir boyut.. Bu boyut sadece Tanrıçalar da bulunan anahtar ile açılır ve ayna yoluyla seyahat edilebilmektedir. Fakat boyutta Diana'yı bekleyen şeyler oldukça karmaşıktır...