Lucifer'in teklifine hayır diyememiştim. Haklıydı, aralarında anlaşma olduğu için kimse ona karışamıyordu. Dünya bağlantısı dersinde evime gittiğimiz zaman gördüğüm kişinin de o olduğunu öğrenmiştim. Ailem benim için çok önemliydi. Bu durumda Ares'i seçmezdim zaten. O benim sadece gıcık olduğum bir arkadaşımdı. Hem zaten tarafsızdım. Kötü tarafa geçersem en fazla ne olabilirdi ki. Üstelik Lucifer ile de anlaşma yapmıştık.
Aklıma gelen şey ile odamda tur atarken aniden durdum.
Ares ile de anlaşmam vardı. Şimdi ne yapacaktım. Lucifer Ares'le görüşmemi istemiyordu. Ares'te görüşmem için anlaşma yapmıştı.
Odamda kendi kendime düşünürken Ares içeri girdi. Konuşmak için çağırmıştım. Onu görünce düşüncelerimi okumasın diye hemen zihnimi kapattım. Gelip bana sarıldığında içimde bi burukluk oluştu. Ama geri adım atamazdım. Geri çekilip yüzüne baktım.
"Ares, seninle konuşmam gereken bir şey var."
Meraklı gözleriyle bana baktı. Derin bir nefes alıp konuştum.
"Seninle artık görüşmek istemiyorum."
Aniden söylediğim şey ile donakaldı. Cevap vermeyince tekrar konuştum.
"Biliyorum bir anlaşmamız var. Bu anlaşmaya sadık kalacağım, bana güçlerimi öğreteceksin. Ama bunun dışında senin yanında bulunmak veya aynı ortama girmek istemiyorum."
Yutkunarak söylediğim sözler ile gözlerinin içine baktım. Dediklerime inanmamış gibi yanıma yaklaşıp alnını alnıma dayadı.
"Bunu istemediğini ikimiz de biliyoruz Diana."
Burnuma küçük bir buse kondurdu. İçimde garip bir his oluşmuştu. Öksürüp cevap verdim.
"Ego yapmanın sırası değil Ares. Ben çok ciddiyim."
Alaycı gözleriyle bana bakarak konuştu.
"O zaman neden zihnini açmıyorsun.?"
Kafamı kaşıyıp cevap verdim.
"Çünkü seninle iletişime geçmek istemiyorum. Söyleyeceğimi söyledim, şimdi gider misin lütfen.?"
Beni hiç zorlamdan kapıya doğru yöneldi. Odadan çıkmadan önce son bir şey söyleyip çıktı.
"Bugün Poseidon'un yanına gideceğiz. Sana zihin yoluyla ne zaman geleceğini söylerim."
Bana inanmadığı her halinden belliydi. Kapıyı çarpıp odadan çıktı. İçimde bir burukluk vardı. Ama çokta önemli değildi. Bu durumda Ares'i seçmezdim. Yatağıma uzanıp düşünmeye başladığımda bir eksiklik olduğunu fark ettim. Maria ruh rehberim olmasına rağmen onu çok az görebiliyordum. Buda kafamın iyice karışmasına neden olmuştu. Gözlerimi kapatıp biraz dinlenmeye çalıştığımda yatağımın yan tarafına bir ağırlık çöktü.
Gözümü açtığımda Lucifer'ı görünce aniden yataktan kalktım.
"S-sen buraya nasıl girdin."
Gülümseyip cevap verdi.
"Terasın açık kalmış. Bende bir uğrayayım dedim."
Etrafa göz gezdirip tekrar konuştu.
"Dediğim şeyi hallettin mi.?"
Kafamı evet anlamında salladım. Yatağıma uzanıp ellerini kafasının arkasına koydu.
"Güzel."
Bana bakıp tekrar konuştu.
"Gel uzan."
![](https://img.wattpad.com/cover/314843475-288-k331630.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıça-Gerçekler (TAMAMLANDI)
Fantasi"Tanrıça" üçlemesi birinci kitap. Mitolojik yaratıkların ve tanrıların olduğu bir boyut.. Bu boyut sadece Tanrıçalar da bulunan anahtar ile açılır ve ayna yoluyla seyahat edilebilmektedir. Fakat boyutta Diana'yı bekleyen şeyler oldukça karmaşıktır...