Ares görevdeki bütün planımızı bozmuştu. Aynı göreve nasıl denk geldik bilmiyordum. O iyi taraftaydı, bende kötü tarafta. Her şey olması gerekenden daha farklıydı. Ares çocuğunu bırakmak isteyen aileye döndü.
"İstemeden konuşmanızı dinledim. Burada bir sürü yetim çocuk var. Sırf daha fazla masrafa girmemek için bırakan, daha çok gezmek için bırakan, daha rahat yaşamak için bırakan ve birçok sebep daha. Umarım çocuğunuzu burada bırakıp kötü bir geleceğe terk etmezsiniz."
Aile ayağa kalkıp Ares'in elini sıktı.
"Doğruyu söylemek gerekirse çok kararsız kalmıştık. Ama sizin bu söylediklerinizden sonra kesin kararımızı verdik. Bebeğimizi bırakmayacağız."
Ares'e minnettar olduklarını söyleyip yetimhaneden uzaklaştılar. Şaşkınlıkla Ares'e bakıyordum.
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun.?"
Gülümseyip cevap verdi.
"Tabiki hayır karıcığım. Benim tarafım belli, görev için her şeyi yaparım orası ayrı."
Gözlerimi devirdim. Ukala hali insanı gıcık ediyordu. Kate araya girip Ares'e kızmaya başladı.
"Bu yaptığın şikeye giriyor Ares biliyorsun değil mi.? Achilla bunu onaylamayacaktır."
Ares Kate'in dediklerini pek umursamadan gözlüklerini taktı. Kate'in yanağından bir makas alıp konuştu.
"Savaşta her şey mübahtır."
Bana baktı ve ekledi.
"Daha yirmi dakikamız var. Biraz gezebiliriz."
Lafını bitirip Kate'e döndü.
"Geliyor musunuz.?"
Kate umursamaz bir tavırla konuştu.
"Benim bazı işlerim var. Size iyi eğlenceler."
Anna'da Kate'e katıldı ve beraber gittiler. Ares koluma girdi ve yürümeye başladık.
"Nereye gitmek istersin karıcığım."
Gözlerimi devirdim.
"Şunu keser misin.?"
Aklıma gelen şeyle aniden durdum ve Ares'e döndüm.
"Beni evime götürebilir misin.?"
Ares şaşkınlıkla bana baktı. Birkaç saniye sonra elimi sıkıca tutup beni sürüklemeye başladı.
"N-nereye gidiyoruz."
Cevap vermeden ilerliyordu. Tenha bir ara sokağa girdik. Emri vaki sesi tekrar bütün zihnimi doldurdu.
"Gözlerini kapat."
Dediğini yapıp gözümü kapattım. Açtığımda evimin biraz ilerisindeydim. İçini net göremiyordum. Ama yakınında olmak bile içimi rahatlatmıştı. İleriye doğru bir adım attığımda görünmez bir duvara çarptım. Ares yanıma gelip elini omzuma koydu.
"Evin mühürlü Diana. Geçmen mümkün değil, ancak aynadan geçebilirsin ve bunun için yapman gerekeni de biliyorsun."
Gözlerim doldu ve ağlamaya başladım. Ares sıkıca bana sarıldı ve yanımızda duran büyük ağacın gövdesine yaslandık.
"Sen çok güçlüsün Diana. Eminim bunu başaracaksındır."
Tam gideceğimiz esnada son kez eve baktım. Evde zamanın yavaş akması gerekirken içeriden biri geçiyordu. Dikkatlice bakmama rağmen kim olduğunu anlayamadım. Ares'in elini omzumda hissetmemle ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıça-Gerçekler (TAMAMLANDI)
خيال (فانتازيا)"Tanrıça" üçlemesi birinci kitap. Mitolojik yaratıkların ve tanrıların olduğu bir boyut.. Bu boyut sadece Tanrıçalar da bulunan anahtar ile açılır ve ayna yoluyla seyahat edilebilmektedir. Fakat boyutta Diana'yı bekleyen şeyler oldukça karmaşıktır...