8

968 92 9
                                    

(Medya ekliyorum ama sorun oluyor, önerim
Shut up and listen şarkısıyla dinlemeniz. İyi okumalar. ;))

Aradan kaç dakika geçtiğini bilmiyordum ama ensemde hissettiğim sıcak dokunuşlarla gözlerimi zorla araladım. Ne olduğunu anlayamadan karanlık odaya alışmaya çalışıyordum.

Belimde hissettiğim ve beni sıkıca tutan ellerse olayları hızlıca anlamamı sağladı. Olduğum yerde ellerini sertçe çekip ona doğru döndüm. Karanlıktan onu göremiyordum ama nefeslerinden ve yaydığı kokudan hemen yanımda olduğunu anlayabiliyordum.

''Ne işin var burada. Kalk hemen.''

''Sessiz ol.''

''Sana kalk dedim Hyunjin.''

''Ben de sana sessiz ol dedim Minho.''

Kurduğu cümleyle sinirlenmiş ve yataktan kalkmaya çalışmıştım ama çok kenarda duruyordum ve benden önce davranıp tam kalkmaya çalışırken beni tekrar yatağa düşürmüş ve üzerime çıkmıştı.

Yerimde debelenerek sesimi yükselttim.

''Siktir git şuradan, çabuk.''

''Sakin ol. Sadece sakin ol.''

''Delirdin mi sen ne sakinliği. Üzerimden kalkmazsan kötü şeyler olacak Hyunjin.''

''Ne gibi şeyler.''

''Yüzündeki yaralara bir yenilerini de ben eklerim hem de çok daha sert şekilde o yüzden kalk şimdi.''

Bileklerimden çok sert tutuyordu ve tam karnıma doğru oturduğu için hareket edip kalkamıyordum. En kötüsü ise o kadar karanlıktı ki yüzünü bile göremiyordum.

Kurduğum cümle üzerine cevap vermedi ve olduğu yerde hafifçe kayarak kasıklarıma doğru oturdu. Yüksek sesle bağırarak aldığım güçle onu kucağımdan atamasam da yarım şekilde kalkmayı başardım ve bu sefer ellerini tutan kişi ben oldum.

''Ne yaptığını sanıyorsun sen.''

Sadece nefeslerini hissediyordum. Hiçbir görüntü yoktu önümde. Sadece kokusu ve hızlıca aldığı derin nefesleri.

Sesini kısarak konuştu.

''Sakin ol.'' Cümlesini kurarken sesi titremişti ve kalçasını olduğu yerde kasıklarıma sürterek hareket ettirmişti. Vücudum ısınıyordu. Beynim uyuşuyordu. Yine de ağzımı açıp konuşmayı başardım.

''Çekil Hyunjin. Son kez söylüyorum.''

Cümlemden sonra burnumda hissettiğim saçlar beni huylandırırken boynumda hissettiğim ıslaklıkla nefesim kesilmişti.

Konuşmadım ama bileklerini tutan ellerim kuvvetini arttırdı.

Islaklığa sıcak dokunuşlar da eklendi bir süre sonra. Boynumdan sol kulağıma kadar bir çizgi çizip yaladıktan sonra her noktaya öpücüklerini kondurdu.

Kulağıma geldiği sıradaysa nefesini üfledikten sonra kulak mememin tamamını ağzına alıp ıslattı ve son gücüyle emdi. Dilini tamamen kullanırken dişleriyle ince deriyi tutup çektikten sonra yavaşça aşağıya kaydı ve sesli şekilde boynumu emmeye başladı.

Odayı sadece onun dudaklarından çıkan ıslak sesler dolduruyordu. Hareket etmiyordum, etmek istemiyordum. Ellerini bileklerimden kurtardıktan sonra ikisini de saçlarıma daldırıp sertçe başımı geriye doğru çekti.

Ortaya çıkan boynum ve adem elmamın üzerine bir saniye geçmeden o sıcak ve ıslak dudaklarını kapattı. Derimi dişleriyle çekip diliyle ıslattıktan sonra yumuşakça öpüyordu.

Kızıl PanterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin