12

912 71 30
                                    

Dar olan yatakta hafifçe gerildim. Yanım yine boştu pek de bir beklentim yoktu ama yine de ilk seferkinden daha farklıydı. En azından benim açımdan öyleydi.

Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra dünden dolayı dağılmış olan etrafı topladım ve pencereleri açıp soğuk havanın içeriye girmesini sağladım.

Hafta sonu çoktan bitmişti ve ben doğru düzgün dinlenememiştim bile. Telefonumu elime alıp Changbin'i aradım. Yemek için bir şeyler getirmesini söyledikten sonra stüdyoda toplanmak üzere sözleştik.

Yarım saat sonra da çalan kapıyla sonunda yemek yiyebilecek olmama sevinmiştim. Changbin elinde kızarmış tavuk poşetleriyle, Jisung içeceklerle ve Seungmin'de boş elleriyle içeri girdi.

"Ah buraya gelmeyeli uzun zaman olmuş."

"Kutsal yerimiz resmen burası."
Sözlerini kesip araya girdim.

"Ben çok açım hadi önce yiyelim sonra konuşuruz."

Hepsi beni onayladıktan sonra masaya yemekleri dizip etrafına dizildik. Bir yandan yiyor bir yandan da sohbet ediyorduk.
"Asıl konuya gelecek olursak, Minho o gün neden bize haber vermeden çıktın."

Başımı yemekten kaldırmadan cevap verdim.
"Annemler çağırdı demiştim ya, acildi hani."

"Yalan söyleme, öyle bir şey olsa bize de söylersin. O an yanımda Hyunjin var diye çok uzatmadım ama inanmamıştık zaten."

Söylediklerini ne kadar ciddiye almak istesem de söyleyecek bir şeyim olmadığı için duymuyor numarası yapmaya devam ettim ve önümdeki bütün tavukları yedim.

"Hyunjinle aranızda ne var?"
Yöneltilen soruyla yediğim tavuk boğazımda kalmış deli gibi öksürmeye başlamıştım. Seungmin'in uzattığı içecekten içip kendime geldikten sonra dönüp konuştum.

"Hiçbir şey yok, nereden çıkardınız bunu?"

"Bardan koşarak ayrıldığın gün Hyunjin peşinden masaya geldi ve moralinin pek iyi olduğu da söylenemezdi."

"Evet sanki şey gibiydi..."
Merakla sordum"Ne gibi?"

"Sanki bir şeye gerçekten üzülmüş gibiydi."

"Bence de yanlış görmediysem gözleri dolu doluydu."

"Belki de kız ona bazı şeyler söylemiştir ve o da alınmıştır."

"Bu da bir ihtimal ama ondan önce de bizim elamanın bardan çıkması biraz şüpheli Yani. De mi Minho'cum."

Kendimi dik tutup o anı kafamdan atmaya çalışırken konuştum." Evet belki aynı olay gibi görünebilir ama alakası yok ben tuvaletteydim ve onu hiç görmedim."

Tekrar onlara yalan söylemiştim ve bu durum beni çok rahatsız etmişti. Ama onlara anlatacağım bir ilişkimiz de yoktu hatta anlatacak kadar önemli biri değildi benim için.

Konu benim cümlemle kapandıktan sonra hepimiz biraz dinlendikten sonra dans etmeye karar verdik. Gerçekten hepsi de iyi dans ediyorlardı. Arkadaşlarım oldukları için onlarla gurur duyuyordum. Müziği açtıktan sonra Seungmin itiraz edip yorulmasına kadar ki bu 1 saat demekti dans edip mola verdik.

"Canım soğuk bir şeyler çekti."

"Terin üstüne içme üşütürsün hem yağmur da yağacak gibi baksana."

Kızıl PanterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin