012

329 36 97
                                    

gelen yorumlara dayanamayıp yeni bölümü yazdım PATRON ÇILDIRDI

yorumlarınızı okumak çok eğlenceli sağ olun var olun dostlar

Henry

Odanın kapısını kırarcasına açıyorum. Elimi saçlarımın arasından geçirirken volta atmaya başlıyorum. O herifi geberteceğim.

Neydi adı, Theo mu?

Komik, sosyal, kibar Theo. Eve'in her gün vakit geçirdiği Theo. Eve'in sevdiği Theo.

Komodinin üzerinde duran sürahiyi duvara fırlatıyorum. Cam kırıkları yerlere saçılıyor.

Yeterli değil.

Akşam yemeğine davet eden Theo. Kahve kupası da yeri boyluyor. Uykusuz geçen günlerimin tek yardımcısına da böylece ihanet etmiş oluyorum.

Belki bana çıkma teklifi eder,farklı bir ülkeye taşınır, evlenir, çocuk sahibi oluruz. Tıpkı normal insanlar gibi.

Dağıtacak bir şey bulamayınca yastıkları parçalıyorum. Ayaklarıma cam kırıklarının battığını hissediyorum ama önemli değil. Fiziksel acı daha iyi hissettiriyor.

"Henry!"

Joe'un dehşet içindeki sesini duyunca delici bakışlarımı ona çeviriyorum. Yutkunuyor.

"Gerçekten iyi bir fikirmiş," diyorum tükürürcesine. "Eskisinden de yakınız şimdi." Ateş içindeyim. Öldürmek istiyorum.

"Abi, n'olur sakinleş," diye yalvarıyor Joe etrafa bakarken. "Ne dedi sana da delirdin böyle?" diyor korkuyla.

"Theo." Sinirlerim öylesine bozuk ki kahkaha atıyorum. "Onunla olmak istiyormuş."

Joe inanmaz bakşlar atıyor. "İmkansız."

Kahkaham balon gibi sönüyor."İmkansızsa neden sürekli onun yanında?"

Başım dönüyor. Bir an dengemi yitirip yere düşüyorum. Joe koşarcasına yanıma çöküyor.

"Senin yolun yol değil," diye söyleniyor. "Kendine hiç bakmıyorsun."

"Senin tavsiyelerini de gördük," diyorum yorgunca. "Serbest bırak, dönerse senindir." diyorum alayla.

"Uzun vadede kesinlikle işe yarayacak," diyor ısrarla, bir yandan da endişeyle ayağıma bakıyor. "Kanıyor bu, pansuman falan yapalım."

"Gerek yok." Gözlerimi kapatıyorum.

"Yapma be abi," diyor isyankar bir şekilde. "Her şey yoluna girecek, ilgini göstermemeye devam et yeter."

İç çekiyorum. Başka bir fikrim yok zaten. Yan yan Joe'ya bakıyorum. "Robin'le konuşabildin mi bari ilişki profesörü?"

Bakışlarını kaçırıyor. "Hayır."

Gözlerimi deviriyorum.

"Bak, tam dediğin gibi başlamak üzereydim ki yüzüme çok.." Duraksıyor. "Çok güzel baktı." Uzaklara dalıyor.

Başımı iki yana sallıyorum. "Tavsiye aldığım kişiye bak."

Cevap veremiyor.

Eve

Üzerimdeki elbiseye baktım. Theo ile akşam yemeği için gereğinden fazla şaşaalıydı ama Robin, Henry'nin de beni görmesini sağlayacağını söylemiş ve bu yüzden çok şık olmam gerektiği konusunda ısrarcı olmuştu. İç çektim. Dün apar topar ayrılmıştı ve Joe'nun dediğine göre tüm gece de surat asmıştı.

004x001Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin