8.bölüm

844 56 5
                                    

Sürekli kıpırdanan İsabell ile iç çektim.
"Sıkıldın mı?"
Ceketimin cebinden çıkartıp avucumda tutmaya başladım. İsabell patilerini üst üste atarak kafasını koydu ve gözlerini kapattı.
"Uyuyacak mısın?"
Kedi gözlerini açarak salona bakındı. Patilerini tutup dışarı çıkarttığı tırnaklarına baktım.
"Sinirlendin mi?"
Tırnaklarına dokunduğumda hızla geri çekti.
"Miyav."
"Korkutucu değil mi? Senin gibi küçük bir kedi insanların arasında kaybolsa mutlaka ezilirdi."
İsabell ürpererek tüylerini dikleştirdi ve bana döndü.
"Neyse ki elimde duruyorsun."
Parmağımla başını okşadım.

Yanımdaki Alex'e dönüp ufak bir baş işareti yaptım. Bana doğru eğildi.
"Dedikodu duydun mu hiç?"
Alex boğazını temizledikten sonra gömleğinin yakasını düzeltti.
"Genelde başarılarınız hakkında dedikodular var. Kurduğunuz hareme daha fazla kız ekleyeceğiniz hakkında birkaç söylenti duydum. "
Kafamı salladım.
"Sizden korktukları için çok konuşamıyorlar anladığım kadarıyla."
Dudağımın kenarı kıvrıldı.
"Güzel."
Benden korkuyorlar mı?
Kesinlikle korkmalılar.
Ben onların yerinde olsam ben de benden korkardım.

Alex doğrulurken ayağa kalktım.
"Hava almaya çıkacağım. Burada kal."
Salonun ortasından ilerleyerek bahçeye çıktım. Derin bir nefes alıp parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdim. Soğuk rüzgarlar eserken bahçeye bakındım.
"Bu çiçek burada değildi sanki."
Mavi çiçeklerden birini koparıp İsabell'in üstüne bıraktım. Karnında duran çiçeğe tırnaklarını batırarak ısırdı.
"Yemen için değildi."
Isırmayı bıraktığında mavi olmuş dilini tuttum.
Kabarmış mı diye kontrol ettim. Bir sorun gözükmüyordu.

Kraliyet KediciğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin