Hızla merdivenleri tırmanarak odama ilerledim.
"İsabell!"
Odama yaklaştıkça çığlık sesleri duyuluyordu. Kapının önündeki korumalar hızla kapıyı açtığında İsabell görüş alanıma girdi. Yerde oturmuş, kafasını ellerinin arasına almıştı.
İnsan olmuştu.
Ağlıyordu.
Karşısında duran hizmetçi kızları yanına yaklaştırmıyordu. Onlara çıkmaları için bir işaret yaptıktan sonra hızla yanına çöktüm. Kapı kapanırken çıplak vücudunu kucağıma çektim.
"Aghh!"
Yüzüne bakarak ne hissettiğini anlamaya çalıştım. Yanaklarını sertçe tutarak inceledim."Tanrı'm, neyin var böyle?"
Ayaklarını hızlıca yere vurduktan sonra hıçkırdı. Sürekli kıpırdanıyordu. Ağlamayı bırakmıştı ama komuşmuyordu."İsabell, doktora gitmeli miyiz?"
Kafasını sallarken vücudunun titremesi az da olsa hafiflemişti.
"Karnım... Karnım ağrıyor."
Elini enseme uzatırken belini sıktım.
"Parfümden çok kullandığım için olabilir. Samuel'e gitmeliyiz."
"H-Hayır. İstemiyorum. Bu odadan çıkmayalım."
Derin nefesler alırken boynuma sıkıca sarıldı. Elimi vücudunda dolaştırarak kontrol ettim. Vücut sıcaklığı biraz yükselmişti.
"Ateşin olabilir."Geriye çekilip yüzümü süzerken sırtını okşadım.
"Hala ağrıyor mu?"
"Çok..."
Ensemdeki saçları çekiştirirken dudaklarını dudağıma bastırdı.
"İlk dönüştüğüm zamanı hatırlıyor musun?"
Kafamı olumlu anlamda sallarken omuzlarımı iterek beni halıya yatırdı.
"O günkü kadar çok ağrıyor."
Karnıma otururken gömleğimin düğmelerine uzandı.
"Yarın izinli olacaktın değil mi?"
"Evet."
Gülümsediğinde yanağını okşadım.
"Gerçekten çok korktum."
Tırnağının ucunu göğsüme sürterken dudağını büktü.
"Ben de karnımdaki bu his hiç geçmeyecek sandım."
"Umarım geçmek yerine daha da artar. Çünkü benim karnımdaki hisler geçmiyor."
Doğrulup boynunu öperken ellerini omuzlarıma koydu."Ah, aslında- uh- haklısın. Bazen bana da oluyor."
Boynunu öpmeyi bırakarak geri çekildim.
"Ne gibi?"
Dizlerinin üstünde dikilmeyi bırakarak kucağıma oturdu. Kalçalarından kavrayarak kendime çektim.
"Seni gördüğümde karnımdaki garip hisler geçmiyor."
"Mesela ne zamanlar?"
"Odaya girdiğinde veya beni kucakladığında..."
"Nasıl hissediyorsun peki?"
"Karnımda hareket eden böcekçikler varmış gibi... Bir de kalbim patlayacak gibi atıyor."
Kafamı eğerek dudaklarımı sol göğsünün üstüne bastırdım. Hızlı atan kalbini dudaklarımda hissettiğimde gülümsedim. Tam orayı ısırdığımda kaşlarını çattı."Hey!"
Elini tutarak kendi göğsümün üstüne koydum.
"Benimki nasıl atıyor?"
"Woah, benim kalbimden daha hızlı atıyor!"
Belini sıkıca tutarak göğüslerini göğsüme yapıştırdım.
Saçlarını geriye doğru taradım.
"Hayatının sonuna kadar benimle kalmak ister miydin?"
Derin bir nefes aldığında üstüne çok gittiğimi fark ettim. Bu soru biraz daha sonra sorulma-
"Evet. Burada olmaktan mutluyum. Yanında olmayı seviyorum. "
Aklına bir şey gelmiş gibi duraksadı.
"Ama her gece yanımda uyumalısın!"
Dudaklarını sertçe öptüm.
"Başka bir yerde uyumak istemezdim zaten."Sırtını yerle buluşturduktan sonra ağırlığımı verdim.
"Aslında üstünde uyumakta epey rahatmış. Belki bu gece uyumama izin verirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kraliyet Kediciği
Romantiek"Pis kedicik." Elime bıraktığı çamurlu pati izine baktım. "Banyo yaptırmalıyım." Boynuma sürtünürken ensesinden yakaladım. "Çıkacağım ve burada yatacaksın." İsabell'i yatağın üstüne bırakıp bıyığını çektim. İsabell dudağını bükerek arkasını bana d...