"Yataktan inme. Toplantı bitince döneceğim."
"Miyav."
Kedi patilerini havaya kaldırıp ağzını açtı.
"Bugün bir farklısın sanki."
Elimdeki kediyi burnuma yaklaştırıp kokladım. Tüylerinden biri burnuma kaçınca gözlerim kısıldı. Seslice hapşurduktan sonra yutkundum.
"Güzel bir koku geliyor."
Tüylerinden dolayı koklayamadığımda patisini tutup burnuma yaklaştırdım.
"Evet, kokuyorsun ama bu seni yıkadığım şampuan değil."
Sabahtan beri cebimde duruyordu. Kokunun bulaşabileceği hiçbir yere gidememişti.
"Karnın titriyor."
İsabell sırt üstü elimde yatarken karnını okşadım.
"Cebimde kalmak ister misin?"
Onu odada bırakmak içime sinmemişti. Hastalanacak gibi duruyordu. İsabell kafasını sallarken patileriyle elimi uzaklaştırdı. Yatağa oturup çalışanların yatağın ortasına yaptığı çarşaflı yerin ortasına İsabell'i bıraktım.
Komidinin üstündeki biberonu elime aldım.
"Aç ağzını."
İçindeki sütü içirirken sırtını okşadım.
"Sana yatak almalıyız."
Sabah elimin altında kalmıştı. Uyandığımda ağlayarak miyavlıyordu. Elimi çektiğimde kalkmaya çalıştı ama bacakları uyuşmuştu. O yüzden yarım saat boyunca bacaklarını hareket ettirmesi için masaj yapmak zorunda kaldım.
İsabell sütü bitirdikten sonra biberonu ağzından çektim. Yanağını avucuma sürttü ve elimi yaladı.
"Sevgini mi gösteriyorsun?"
Kafasını salladı.
"Miyav."
Kapım çaldığında İsabell'i bırakıp ayağa kalktım.
"Prensim, Kral geç kalmamanızı söylüyor."
Ceketimi düzelttikten sonra İsabell'e göz kırptım ve kapıya ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kraliyet Kediciği
Roman d'amour"Pis kedicik." Elime bıraktığı çamurlu pati izine baktım. "Banyo yaptırmalıyım." Boynuma sürtünürken ensesinden yakaladım. "Çıkacağım ve burada yatacaksın." İsabell'i yatağın üstüne bırakıp bıyığını çektim. İsabell dudağını bükerek arkasını bana d...
