45.bölüm

581 42 4
                                    

Parmaklarımı burnumun kemiğine bastırırken gözlerimi sımsıkı yumdum.
"Bennet, çok mu ağrıyor?"
Başım ağrıyordu.
Dayanılmaz derecede...
Artık gözlerime bile vurmaya başlamıştı ağrısı.
"Sorun değil İsabell."
"Erken çıkacağım."
"Sorun değil. Bekleme salonunda iyi olacağımdır."
İsabell uzanıp elimi kavradı ve kendine çekti. Avuç içime öpücük bırakırken diğer elimle saçındaki tokayı düzelttim.
"Çay iki bardaktan fazla içmesen iyi olur. Şekerli şeylerden de birer tane ye olur mu? Miden bulanmasın."
İlk iki gün sıkıntı olmasa da dün geceden beri yemek konusunda sorun yaşıyordu. Sabah çok az kahvaltı etmişti.

Kafasını olumlu anlamda sallarken elbisesini düzelttim.
"Mümkün olduğunca dikkatli ol."
"Evet. Seni temsil edeceğim."
Kaşlarımı çattım.
"O ne demekmiş öyle?"
Yüzüğünü düzeltirken alnına eğildim.
"Dikkat etmenden kastım o değildi. İstediğin şeyleri özgürce dile getirebilirsin tabiki. Sadece şekil değiştiren olduğunu bilmemeliler ve hamile olduğunu."
Yutkundu.
"Anladım."

Dudaklarını öptüm.
"Sen neden katılamıyorsun?"
"Çay partisi kadınlar içindir."
"Ben senle çay partisi yapmak istiyorum."
"Gece süt partisi yapabiliriz."
"Sen de içecek misin?"
"Ben süt içmeyeli on dokuz yıl olmuştur. "
"İçmez misin?"
"İçerim. İçeriz."
"Şu tatlı şeyin adı neydi? Sütün içine-"
"Bal."
"Bal."
Tatlı bir bakış attığında gülümsedim. Araba yavaşça durduğunda elini dizime koyup sıktı.

"Bal gibisin."
Dediği şeyden sonra kapıya uzattığım elimi çektim.
"Nasıl yani?"
"Bala benziyorsun."
Yanağımı ısırdıktan sonra öptü.
Öpüştükten sonra elimi kapıya uzatıp açtım. Kapı gıcırtıyla açıldıktan sonra aşağıya inip elimi İsabell'e uzattım. Elbisesinin eteğine takılmamak için yavaş yavaş indi. Saçlarını düzelttikten sonra elini tekrar kavradım.

Koluma girdikten sonra sarayın girişine ilerledik. Bahçeye ilerlerken kolumu sıktı.
"Çok durmak istemiyorum."
"Sen bilirsin güzelim. İstersen sonuna kadar kalabilirsin."
Derin bir nefes aldı. Büyük sarayın içindeki kapalı seraya ilerledik. Uzaktan kadınların toplandığı masayı fark ettiğimde duraksadım. İsabell kolumdan çıktı.
"Ziyaret salonunda olacağım. İyi eğlenceler."
Yüzüme bakmadan eteklerini toparladıktan sonra masaya ilerledi.

Kadınların bakışlarını üstümde hissettim. Garip bakışları...
Kıskanç bakışları...
İsabell'i kıskanıyorlardı.
Onun yaşamına sahip olamayacaklardı.
Büyük ihtimalle çoğu siyasi evliliklere kurban gidecekti.
Kendilerini sevmeyen eşleriyle ömürlerini geçireceklerdi ve birkaç çocuk yetiştireceklerdi.
Sosyete dedikodularıyla günlerini dolduracaklardı.
Onları kapıda bekleyen sevgilileri olmayacaktı.
Ailelerinin isimleri olmasa daha şanslı olurlardı.

Kraliyet KediciğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin