26.bölüm

709 53 2
                                    

Yatağımın ortasında duran kediciğe elimi uzattım. Diğer elimle tutarak avucuma aldım ve yüzüme yaklaştırdım.
Gözlerinden akan yaşlar tüylerini ıslatarak bir yol çizmişti.
"Canın mı yanıyor?"
Kediciğim kafasını sallarken tüylerini öptüm.
"Tamam. Geçecek."
Sırtını okşarken elimin altında titriyordu.

Hızla odamdan çıkarak alt kata ilerledim. İsabell'in ağlaması dururken boynunu kokladım. Kendi kokusu tabiki daha baskındı.
Başka bir koku daha var.
Vücudunda başka bir koku var.

Doktorun kapısını hızla açtıktan sonra içeri daldım.
"Çabuk ol Samuel."
Samuel hızla ayağa kalkarak panikle yanıma geldi.
İsabell'i masaya bırakıp ona döndüm.
"Kedi olmaması gerekiyordu. Feromanlarıma maruz kalıyor. Canı da yanıyormuş."
Samuel tek camlı gözlüğünü taktıktan sonra İsabell'e eğildi.
İsabell'i sırt üstü yatırarak parmaklarıyla karnını kontrol etti.
"Kaç tane hap içtin?"
İsabell patilerini savurdu.
"4?"
İsabell kafasını olumlu anlamda sallarken Samuel diğer eliyle patisini tuttu.
"İlk defa mı alıyorsun?"
Kediciğim olumsuz anlamda kafasını salladı.

"Garip."
"Ne oldu?"
Samuel elini İsabell'den çekerek iksir raflarına ilerledi. Kediciğimi tutarak öptüm ve göğsüme yatırdım. Gömleğimin ipleriyle oynarken acı çekmiyor gibi gözüküyordu.
"4 az. Her gün feromonlarına maruz kaldığını sayarsak kedi olması için çok çok az. Üstüne üstlük ilk defa almıyormuş."

Kediciğimin yüzüne baktım. Daha önce kedi olmak için hap kullandığını söylememişti.

İsabell patilerini tenime dokundururken sırtını okşadım.
"Ne zaman insan olacak?"
Samuel birkaç parfümü eline aldı.
"Günde iki kere sıkılırsa üç güne insan olabilir."
"Daha fazla sıkarsam bir güne insan olamaz mı?"
İsabell tırnaklarını çıkartırken Samuel'in bana uzattığı parfümü cebime koydum.
"Günde iki kere sıkılmalı."

Kraliyet KediciğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin