Ödülü elime alırken İsabell gülümsedi. Öpücük atarken elimi kalbime koydum.
Güzelim benim...
Veliaht prense baktığımda bana göz kırptı. Merdivenleri indikten sonra İsabell'in yanına büyük adımlarla ilerledim. Elimdeki ödülü İsabell'in eline bıraktıktan sonra yüzüne eğildim. Elimi yanağına koyduktan sonra dudaklarına minik bir öpücük bıraktım.
"Benim ödülüm buydu."
Kıkırdarken kafasını geriye çekti.Doğrulup elini sıkıca tuttum. Parmaklarımı parmaklarının arasından geçirdikten sonra veliaht prense selam verdim. Durumdan haberi olduğu için erken ayrılmamıza izin vermişti.
"Seni kucaklamak istiyorum."
Kıkırdarken elimi kendine doğru çekti.
"Ben de istiyorum."
"Saraya döneceğiz."
"Eve ne zaman döneriz?"
Sıkıntıyla iç çektim.Saray doktorunu çağırmalıydım.
İsabell kontrol edilmeliydi.
Yola çıkacak durumda olup olmadığını bilemiyordum.
Mide bulantıları bazen nüks ediyordu.
Geceleri uykusuzluk problemi vardı ve yorgundu."Haftaya... Haftaya döneceğiz."
"Kızlar beni çay içmeye çağırdılar."
"Nereye?"
"Büyük evleri varmış."
"Malikane mi?"
"Evet. Yani... Öyle olabilir."
"Çay partisine mi çağırdılar?"
At arabasının kapısını açtıktan sonra belinden tutarak havaya kaldırdım. Oturduktan sonra hızla yanına oturup kapıyı sertçe kapattım."Çay içip kurabiye yeriz dediler."
"Sevdin mi?"
Bacaklarından tutarak kucağıma çektim. Kabarık eteklerini çekiştirerek yukarı sıyırdım. Dudaklarını bükerek kafasını omzuma yasladı.
"Bilmiyorum. Dedikleri çoğu şeyi anlamıyorum."
Yanaklarını okşarken saçlarını yüzünden çektim.
"Söylediklerine dikkat et olur mu? Ayrıca onların tüm ilişkileri sahtedir. İnanma olur mu?"
"Kötü insanlar mı?"
"Çok kötü insanlar."
Kollarını boynuma doladıktan sonra kıpırdandı.
"Sen iyisin Bennet."
"Evet. Ben senin için iyiyim İsabell."
"Kalbimde bir sıcaklık hissediyorum."
"Benle olduğun zaman mı?"
"Sen yokken bile... düşünmem yetiyor."Kafasını kaldırıp gözlerini yüzümde gezdirdi. Elimi karnına koyup ovuşturdum.
"Durabiliriz. Kendini nasıl hissediyorsun?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Bir an önce odamıza gidelim."
"İyisin değil mi ?"
Dudaklarımı öptü.
"Sadece seni özledim."Dudaklarımı sertçe bir kere daha öptükten sonra kucağımda doğruldu. Eteğini tek elimle toparlerken kumaşından gelen yırtılma sesleri arabada yayıldı.
"Ben de seni özledim."
Bacakları iki yanımdayken kucağıma oturarak göğsünü göğsüme sertçe vurdu. Penisimin üstüne oturdu.
Aklıma gelen şeyle birlikte gözlerimi büyüterek geri çekildim.
"Dur."
İsabell panikle durdu.
"Ne oldu prensim?"Açıklama yapacakken dediği şeyle birlikte kaşlarımı çattım. Yüzüne dikkatlice baktım.
"Bunu sana biri mi söyledi?"
Sinirle dudağını yamulttu
"SEN DURMAMI SÖYLEDİN."
Gerildiğini fark edince hızla öpüp sakinleştirmeye çalıştım.
"Onu demiyorum güzelim. Neden prensim diyorsun?"Kaşlarını kaldırdı.
"Sen benim prensimsin."
"Bunu biri mi söyledi?"
"Kızlardan biri sana öyle dediğimde hoşuna gideceğini söyledi."Dudaklarım gerilirken kafamı başka yöne çevirdim.
İsabell yanağımı kavrayarak okşadı.
"Kızdın mı?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Sana kızmam İsabell. İçinden nasıl geliyorsa öyle seslenebilirsin bana."
Leydi Falcon aralarında olmalıydı ya da eski nişanlılarımdan adını hatırlamadığım herhangi biri..."Çay partisi ne zaman olacakmış?"
"Cuma."
"Katılmak istiyor musun?"
Kafasını eğerken dudağını büktü.
"Katılsam beni azarlayacak gibi bakıyorsun."
"Asla. Güzelim ne zaman öyle bir şey yaptım?"
Kıkırdadı.
"Evet. Yapmadın. O zaman katılabilir miyim?"
Yutkunarak hevesle parıldayan gözlerine baktım. Saçlarının arasından parmaklarımı geçirirken derin bir çekerek kafamı salladım.
"Katılabilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kraliyet Kediciği
Romance"Pis kedicik." Elime bıraktığı çamurlu pati izine baktım. "Banyo yaptırmalıyım." Boynuma sürtünürken ensesinden yakaladım. "Çıkacağım ve burada yatacaksın." İsabell'i yatağın üstüne bırakıp bıyığını çektim. İsabell dudağını bükerek arkasını bana d...