33.bölüm

653 49 2
                                    

Elini elimden çektiğinde hızla arkamı döndüm.
"Çok hızlı yürüyorsun."
"Fark etmedim. Üzgünüm."
Eline uzandığımda beni engelledi.
"Bağcıklarım çözüldü."
Eğilip botlarının bağcıklarını hızlıca bağladım.
"Çok sıkı oldu."
Gevşettikten sonra kafamı kaldırdım.
"Şimdi nasıl?"
"Mükemmel."
Ayağa kalktıktan sonra dizlerimdeki tozları silkeledim.

"Neden tezgahlara bakmadan ilerliyoruz?"
"Seni götürmek istediğim birkaç yer var. Dönüşte baksak olur mu?"
"Olur."

Elimi kavradıktan sonra tekrar yürümeye başladık.
"Yarın akşam bir balo var."
"Katılacak mısın?"
"İnparatorluk ailesi düzenliyor. Katılmak zorundayım."
"Tamamm."
Pelerininin şapkasını düzelttikten sonra elini birkaç kez sıktım.
"Benimle gelmeni istiyorum."
"Kedi olarak mı?"
"Hayır İsabell. Neden kedi olmanı isteyeyim? Kedi olsaydın o baloya gelmeni istemezdim."

Mağaza görüş açıma girdiğinde hızla oraya yöneldim.

Ahşap kapıyı açtığımda üstündeki zil çaldı.
"Hoşgeldiniz."
Yaşlı adam tek gözündeki gözlüğü indirerek bizi selamladı.
İsabell etrafına bakınırken belini sıkıca tutarak yönlendirdim.
"Beğendiklerini söyle."
Elini dudaklarının önüne siper ederek bana yaklaştı.
"Bunların hepsi çok büyük."
"Beğenmedin mi?"
"Ağırlardır."
Boynunu hafifçe öptüm.
"Haklısın."

Cam fanusun içindeki küçük taşlarla süslenmiş seti işaret etti.
"Belki bu olabilir."
Elime aldığım birkaç küpeyi hızlıca tezgaha bıraktıktan sonra gösterdiğine baktım.
"Beğendin mi? Denemek ister misin?"
Yaşlı adam fanusu kaldırırken kafasını salladı.
Kulağındaki küçük pırlanta küpeleri çıkartıp avucuma bıraktı.
"Sana böyle bir şey aldığımızı hatırlamıyorum."
Pembemsi küpeleri takarken gözlerini kırpıştırdı.
"Sen almadın ki zaten."
"Kim verdi?"
Dudağını bükerek gözlerini kıstıktan sonra küpeleri takmayı bitirdi.

Küpeleri incelerken yüzüğü parmağına taktı. Kolyeye uzanıp boynuna taktım.
"Çok güzel oldular."
İsabell kafasını salladı.
"Evet. Ben de beğendim."
Arkada duran mavili bir seti daha adama işaret ettikten sonra etrafa bakındım.
"Özel tasarımlarınız nerede?"
Adam hızla arkasındaki kırmızı perdeyi çekiştirdi.
"Harika."

Başka bir odaya geçerken İsabell gerildi.
Gözlerini kısarken sırtını okşadım.
"Düğün hediyeni seçmelisin."
Anlamayarak suratıma baktı.
"Evleneceğimiz için sana hediye vermeliyim."
"Yüzük hediye sayılmıyor muydu?"
"Hayır."
"Oh, peki."
Tasarımları incelerken gördüğüm kalp şeklinde bir yüzüğü elime aldım.
Hoş.

"Bennet bunlar senin için mi?"
Kafamı uzatarak baktığı yere baktım.
Düz, kalın erkek yüzüklerine bakıyordu.
"Evet."
"Sen yüzük takacak mısın?"
Kaşlarımı çattım.
"Bilmem. Seçmek istiyorsan seçebilirsin."
Onun için birkaç tane daha yüzük seçtim. Evlilik teklifini tek yüzükle yapmam güzel olmamıştı.

Elinde iki tane yüzükle yanıma geldi.
"Bennet bunları takabilir miyiz?"
Avuç içindeki yüzüklere baktım. Gümüş, eş yüzükleriydi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kraliyet KediciğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin