Kapım hızla açıldığında kafamı kaldırdım.
Önden annem arkasından İsabell girdi. Gözlerimi kısarak İsabell'i süzdüm.
"Bu kızı ne zaman getirdin?!"
Elindeki tatlıyı yerken annemin bağırışlarını umursamıyor gibiydi.
"Savaşta yanımda getirdim."
Annem sinirle bana baktı.
"Sana ikinci adınla sesleniyor."
"Evet. Ben öyle söyledim."
Annem karşımdaki koltuğa otururken Alex'e bir el hareketi yaptı.
Alex kalkıp kapıyı kapatırken İsabell'i yanıma çağırdım.
İsabell hızla yanıma geldi.
"Ailesi?"
"Yok."
"Eğitimsiz mi?"
"Evet."
"Tanrı'm..."
Annem alnını ovuştururken dişlerini sıktı.
"Hareme mi ekleyeceksin?"
"Hayır. Odamda kalacak."
Annem geri adım atmadığımı fark ettiğinde bakışlarını sertleştirdi.
"Bu sadece bir eğlencedir diye düşünüyorum Wilhelm. Öyle olsa iyi olur."
Annem ayağa kalkıp İsabell'e tersçe baktı.
"Yarın öğretmen bulacağım. Bu kız eğitilmeli."
Kapıyı arkasından sertçe kapattı.
İsabell'in bileğinden tutarak kucağıma çektim.
"Peçete var mı Alex?"
Alex ceketinin cebindeki peçeteyi bana uzattı. Peçeteyi elinden alarak İsabell'in dudaklarını sildim.
"Çok sinirlendi."
Parmaklarını da sildim.
"Yemek yedin mi?"
"Hı hı... Çok yedim."
Dudaklarını öptüm.
"İşlerim var."
"Seni şurada bekleyeceğim."
Parmağıyla koltuğu işaret ettikten sonra kucağımdan kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kraliyet Kediciği
Romantizm"Pis kedicik." Elime bıraktığı çamurlu pati izine baktım. "Banyo yaptırmalıyım." Boynuma sürtünürken ensesinden yakaladım. "Çıkacağım ve burada yatacaksın." İsabell'i yatağın üstüne bırakıp bıyığını çektim. İsabell dudağını bükerek arkasını bana d...
