4.bölüm

1K 55 6
                                    

Patisinin altındaki altın künyeyi elime aldım.
"İsabell."
Patilerini havada salladı.
"Bu senin ismin mi?"
Kedi kafasını salladı.
Künyeye burnumu kırıştırarak baktım.
"Bunu beğenmedim."
Künyeyi sandığa bırakıp kediyi elime aldım ve kapağını kapattım.

☆☆☆☆

Elimdeki büyük bardağı yere bıraktım. Bakışlarımı çadırın içinde dolaştırıp derin bir nefes aldım.
Saraya dönünce evrak işleriyle çevrelenecektim.
O evrakları kontrol etmek yerine yirmi yıl boyunca savaş meydanında kalmayı tercih ederdim.

"Miyav."
Bardağın içine baktığımda kedinin içine düştüğünü fark ettim.
"Ne yapıyorsun?"
Kediyi tutarak içkinin içinden çıkarttım. Kedi tekme atarken bardağı devirdi.
"Ne işin var bardağımın içinde?"
"Miyav."
Kediyi yorganın içine bırakıp üstünü kapattım.
"Yaramaz kedi."
Yanına yatıp kafamı yastığa koydum.

"Çocukken kedilerle ilgili bir kitap okumuştum ama şuan hiç hatırlamıyorum."

İsabell yorganın altından çıkarak doğruldu. Ayaklarını yamuk yumuk basıyordu.
"İçki mi yuttun?"
Koluma patisini koyup tırnaklarını hafifçe batırdı. Zaten minnacık tırnaklarıyla vücudumda iz bırakamazdı.
Karnından tutarak havaya kaldırdım ve göğsüme bıraktım.
"İçki kokuyorsun."
Doğrulup su bardağıma bakındım. Yemek masasının üstünde gördüğüm bardakla birlikte ayağa kalktım.

Masaya ilerleyip bardağı elime aldım.
"Seni temizleyeceğim. Nefesini tut."
İsabell'i hızla iki kere suya batırıp çıkarttım.

☆☆☆☆☆☆

İsabell mırıldanırken karnını parmağımla dürttüm.
Bir saat kadar önce uyumuştu ve şimdi mızmızlanıyordu. Büyük ihtimalle hazımsızlık çekiyordu.

Kraliyet KediciğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin