43.bölüm

522 41 1
                                    

Yutkunarak sandalyeye otururken nefes alış verişimi düzenlemeye çalıştım.
Hamileydi.
Hamileydi.
Bebek...
Doktor konuşmaya devam edecekken elimi havaya kaldırdım.
"Bunu nasıl söylemeliyim?"
Doktor hafif bir tebessüm etti.
"Böyle bir haber bekliyor muydunuz?"
"Ben tahmin ediyordum. Biraz..."
"Önce düşünceye alıştırmaya çalışın. Bebek isteyip istemediği..."
Stresle alnımı ovuşturdum.
"Gerilmeyin. Etrafında olumsuz duygular oluşturmamalısınız. Duygu değişimleri normal olacaktır."
Hamilelik hakkında bilgi vermeye devam ederken kalbim sıkıştı.

Odadan çıkarken doktordan aldığım kağıtları cebime sıkıştırdım. Elimdeki kitap listesini kapının önünde duran korumanın eline tutuşturdum.
"Bunlar odama getir."
Hamilelik hakkında bilgi veren kitapların adlarını yazmıştı.

Büyük adımlarla kaldığımız odaya ilerledim. Kapıyı açtığımda İsabell'in bakışları bana döndü.
"Bu elbise nasıl?"
Hızla kapıyı kapatarak yutkundum.
"Çok güzel."
Koyu mor elbise çok yakışmıştı. Üstündeki dantel detayları...
Belinde, sıkı korsesini fark edince kaşlarımı çattım. Hızla yanına ilerledim.

Sırtına uzanıp iplerini çekiştirdim.
"Ne yapıyorsun?"
Agresif bir şekilde konuşurken iplerin ne kadar sıkıldığını fark edip sinirle çekiştirdim. İpler koparken elinin tersiyle göğsüme vurdu.
"Ne yapıyorsun?!"
Elbisesi gevşeyip yere düşerken bacaklarından kaldırarak kucakladım.
"Sıkı şeyler giyme."
Dudakları titrerken yatağa oturdum. Kucağıma çekerken hıçkırarak kalkmaya çalıştı.
"Güzelim ne oldu?"
Kollarını tutacakken kafasını yerdeki kıyafetine çevirdi.
"Neden ağlıyorsun?"
Belini sıkıca tutarken kıpkırmızı olmuş suratıyla bana döndü.

"Kıyafeti çok beğenmiştim."
Gözlerinden pırıl pırıl yaşlar süzülürken göğsümdeki nefesim tıkandı. Ellerimi yanaklarına koyarak baş parmaklarımla gözyaşlarını sildim.
"Güzelim, ağlama lütfen. Aynısından alacağım."
Hıçkırarak kafasını göğsüme koyduğunda saçlarını öptüm. Kollarımı etrafına sararken çıplak vücudunu okşadım.
"Ağlama lütfen. Üzgünüm. Çok üzgünüm."

Ağlaması biraz sakinleşirken sırtını okşadım.
"Güzelim, kızgın mısın?"
Burnunu içine çekerek kafasını kaldırdı. Olumsuz anlamda sallarken ellerinin tersiyle gözlerini sildi. Ellerini tutup çekerken gözlerini öptüm.
Derin bir nefes alarak toparlanmaya çalıştım.

"Arabadayken bana söylediğin şeyi hatırlıyor musun?"
Dudaklarını büzerek bana bakarken belinden tutup yatağa yönlendirdim. Uzanmasını sağladım. Sırt üstü yatarken üstüne çıktım. Ağırlığımı vermedim.
"Doktorun sana söylediği şeyleri bir daha söyler misin?"
Kaşlarını çattı.
"Umm... Karnın şişecek. Kocaman olacak."
Eğilerek karnını öptüm. Ellerimi karnının üstüne koydum.

"İsabell..."
"Hm?"
"Hep benle kalmak istiyorsun değil mi?"
Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Hep."
"Ben de hep senle kalacağım."
"Güzel..."
"Fakat tek olmayacağım."
Kaşlarını havaya kaldırdı.
"Ben tek seni istiyordum."

"Bundan sonra ikimizin ortak parçası da burada olacak."
"İkimizin ortak parçası? Yavru mu?"
"Evet."
"Anne mi olacağım?"
"Ben de baba olacağım."
Sertçe yutkundu. Ellerimi karnından çekerek uzaklaştırdıktan sonra bana arkasını döndü. Dizlerini kendisine çekerken kaşlarımı çattım.

Kraliyet KediciğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin