Witness • JJK

eight

İyi okumalar <3

Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde Jungkook ve Da Hun'u görmeyi beklerken kimsenin olmaması beni sinirlendirmişti.

Tabi yani babası okul sahibi olunca soruguya bile çekilmiyordu beyfendi ve hanımefendi.

Müdür eliyle oturmamı işaret ettiğinde, gösterdiği yere oturup beklemeye başladım.

"Öncelike jungkook ve Da kusuruna bakma Robycim, onlar adına senden özür diliyorum."

"Onlar gelip benden özür dilemek yerine neden siz özür diliyorsunuz?"

Nefesini dışarı verip kıravatını hafif düzeltti, ardından ellerini masanın üzerinde birleştirerek bana doğru biraz yaklaştı.

"Onlar maalesef hep böyleler. Birçok kez uyarıp ağır cezalar versemde hala akıllanmayıp daha kötüsünü yapıyorlar. İşte bu yüzden onlar adına çok özür dilerim."

What dedin gülüm? Bu nasıl müdür böyle, birde çok disiplinli bir okuluz deyip duruyordu ilk geldiğim gün.

Zabdedemedikleri çocuklar yüzünden millet zorbalık görürken onlar sadece oturuyor muydu cidden.

Galiba fizik hocası Bay Kim'in müdür olma zamanı gelmişti.

"Müdür bey siz ne diyorsunuz, bu çocuklarla nasıl başa çıkamazsınız ya! Kim bilir ben bu okula daha gelmeden önce kaç kişiye daha zorbalık yapmışlardır bunlar."

Sesimi yükseltmemeye özen göstererek konuştuğum için bu durumada ayrı sinir olmuştum.

"Peki Jungkook'un babası, ona neden söylemiyor sunuz?"

"Başkan Jeon böyle durumlar için çok yoğun ve söylediğim zaman ise Jungkook'a gereğini yapıyor fakat bir kaç gün sonra jungkook yine eski jungkook. O yüzden böyle zorbalık görmek istemiyorsan onların yanında durmaman en iyisi olur Ruby."

Ahh başlayacağım şimdi bu işe ha.

"Peki, başkan Jeon'u arar mısınız lütfen."

"Ne?!"

"Duydunuz, başkan Jeon'u arayın."

Adam gerilmiş olacak ki oturduğu yerde dikleşip tekrar bana döndü.

"Rubycim şuan meşgul olabilir, onu en kısa sürede müsait olunca arayacağıma inanabilirsin."

Bu müdür cidden sinir bozucu olmaya başladı ya.

Burada daha fazla kalmamak adına ayağa kalktığımda müdürde ayağa kalkmıştı. Baş selamı vererek direk birşey söylemeden odadan çıktığımda derin bir nefes aldım.

Üzerimdeki kıyafetlere göz gezdirdiğimde hafif gülümsedim. Tam benim tarzımdı, eşofman takımlarına bayılırdım. Özeliklede double double bol olanlara.

Ders başladığı için sınıfa gidip gitmemek arasında kaldığımda saçmaladığımı fark edip sınıfı doğru ilerledim. Derslerden geri kalmak istemiyordum çünkü.

Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde dersimizin fizik olduğunu bilmiyordum. Tüm gözler üzerimdeyken Bay Kim'e baş selamı verip yerime geçtim.

Açıklama yapmama gerek yoktu nede olsa neden geç kaldığımı biliyordu.