twelve

123 15 0
                                    

İyi okumalar <3

Gözlerimi yavaşça aralamaya başladığımda sırtımın yumuşak bir yerle temas ettiğini çok geçmeden fark etmiştim.

Evet hastane odasındaydım. Elimde serum ağzımda solunum cihazı ve yan tarafımdaki yatakta ise Jin vardı.

Hemen kalkmaya yeltendiğimde yanımda daha yeni farkettiğim annem beni durdurmuştu.

"Dur Ruby kımıldama hemen."

Annem beni geri yatağa yatırdığında ağzımdaki solunum cihazını çıkardım. Bende bir yerimde acı hissetmediğime göre birşey yoktu ama Jin'e baktığımda kolunun sargılı olduğunu gördüm.

"Jin nasıl."

Sesimin çatlaklığını fark etmiş olacak ki, annem yanımdaki komidin'in üzerinde duran sürahi'yi alıp bardağa su doldururken diğer yandan da sorumu cevaplamıştı.

"Sadece kolu kırıldı, o kazadan ikinizinde sağ salim çıkması mucize gibi."

Suyu içip bardağı geri verdiğimde annem birşey hatırlamış gibi kaşlarını çattı.

"Hem yağmurlu havada gece gece araba mı sürülürmüş o Jin uyansın ona da hesap soracağım. Madem uykusu vardı neden söylemiyor ki sana!?"

Gülmeye başladığımda annem hala sinirli sinirli bana bakıyordu. Cidden hasta halimle bile beni nasıl azarlayabiliyordu?

"Ona söyledim ama beni dinlemedi, biliyorsun çok inat."

Annemin sinirli kaşları geri düzelirken bu seferde sitem etmeye başlamıştı.

"Ah ah ben size ne deyim ki. Neyse babanı çağırayımda gelsin seni bir görsün."

Annem odadan çıkarken ben Jin'e tekrar döndüm. Uyanmış bana bakıyordurdu, bakışlarını koluna indirdiğinde yataktan kalkıp yanına ilerledim.

Başım çatlıyordu, daha az önce hiçbir yerim ağrımazken şimdi başım sanki on tane bıçak saplamışlar gibi ağrıyordu.

"Başka bir yerin ağrıyor mu?"

Kafasını hayır anlamında sallarken dayanamayıp ona kocaman sarıldım, sarılışıma karşılık vermediğinde hızla geri çekilip yüzüne baktım. Bana değil başka bir yere bakıyordu.

"Jinjin iyi olduğuna emin misin?"

"Hepsi benim yüzümden."

Bir anda konuştuğunda şaşkın bakışlarımı ona yönelttim. Ne saçmalıyordu bu.

"Saçmalama, hiç birşey senin yüzünden olma-"

"Eğer sana uykumun olduğunu söyleyip arabayı senin kullanmana izin verseydim bunların hiçbiri belkide başımıza gelmeyecekti!"

Bağırmaya başladığında elimle ağzını kapattım.

"Hey sessiz ol... Bana arabayı vermeme sebebini çok iyi biliyorum Jin. Daha yaşım küçük ve ehliyetim yok."

Başını hafifçe salladı ve kırık olmayan kolunu belime atıp bu sefer o bana sarıldı.

"Bu yüzden lütfen kendini suçlama, bak ben turp gibiyim gördün mü?"

Witness • JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin