Witness • JJK

thirty three

İyi okumalar <3

"Napıyorsun? bırak bizi Da Hun-!"

"Kes sesini, bana Da Hun deme!"

Hena'nın sözünü kesip tek eliyle çenesini tutup kaldırdı. Sandalyemi hızla onlara yaklaştırmaya çalıştığımda Jack sandalyemi tutup beni durdurdu.

Gözlerimi devirip Jack'e döndürdüm kafamı, bana değil Arin'e bakıyordu sinir şey.

"Kızı rahat bırak Arin."

Arin Hena'dan uzaklaşıp bana döndü.

"Size üzülüyorum aslında nedeni ne biliyor musun? Çünkü kimse sizi kurtarmaya gelmedi, yanlız başınıza burada ölüp gideceksiniz tühh yazık."

Yapmacık bir üzüntüyle yüzünü bana yaklaştırıp geri uzaklaştı. Tam konuşacağım sırada sözümü kesen Jack olmuştu.

"Arin..."

Hemen yan tarafımdaki Jack ellerini cebine atıp hızla kontrol ederek kaşlarını çatmıştı.

"Ne var?

"Telefon... Rubn'nin telefonu yok, en son cebimdeydi."

Arin hızla kaşlarını çatıp bakışlarını bana çevirdi.

"Sende değil mi?"

Başıyla beni gösterirken sırıtmıştım, zamanla bu sırıtmam kahkahaya dönüşürken Hena da sırıtmaya başlamıştı. Yardım çağırdımı anlamıştı çünkü.

"Ben... bana nerede olduğumuzu sorduğunda anlamalıydım herşeyi, ahh!"

Jack eliyle başına vurduğunda kahkaham daha da büyüdü.

"Sakın bana nerede olduğumuzu söyledim deme Jack."

Jack susmuştu, Arin ise anlamıştı söylediğini.

"Allah kahretsin nasıl böyle birşey yaparsın gerizekalı!"

Arin, Jack'i azarlarken yine bağlanan zincirler canımı acıtıyordu, ipleri çözebildiğim için bana zincir Henaya ip bağlanmıştı.

Arin tekrar bize dönüp tam önümde durdu.

"Kimi aradın?"

"Jungkook'u."

"Siktir!"

Ayaklarını hızla yere vurup saçlarını sinirle geriye attı. Cebindeki çakmağı çıkarıp yakıp yakıp söndürüyor aynı zamanda da etrafımızda dolanıp duruyordu.

Korku bedenimi tekrar ele geçirirken Hena'ya baktım, benden farksız değildi.

"Arin, gerçekten bunu yapacak mısın? Sadece seni o gün parkta hırpaladım diye beni öldürecek misin cidden? Hadi beni geçtim Hena'nın ne suçu var, o sana birşey yapmadı?"

Yalvarırcasına konuşmamıştım sadece ikna edici bir konuşma yapmıştım, biraz işe yaramış gibiydi. Yüzü bir an için kararsız bir hal almıştı çünkü.

"Hena'nın bana ne yaptığını bilmiyorsun o yüzden konuşma."

Şaşkın ve soru dolu bakışlarla Hena'yı buldu bakışlarım, gözleri yerdeydi. Arin ile aralarında birşey olduğu belliydi. Konuşmaya devam edince tekrar ona döndüm.