1.1

15K 665 69
                                    

Aynadan kendime bakarken önümdeki şifonyerde duran siyah lastik tokayı alarak bileğime geçirdim. Daha sonra sıkı bir at kuyruğu yaptım.

Füme rengi, bol paça bir kot pantolon; beyaz, boğazlı bir body ve onun üstüne de gri, salaş bir sweatshirt giymiştim.

Bence gayet sade ve sportif olmuştum. Tam da yeni insanlarla tanışma kombiniydi.

Bence nereye gideceğimi hepiniz anladınız ama ben söylemeden geçemeyeceğim. Alt kata, Tan ve Can'ın evine gidiyordum.

Her ne kadar Tan ile mesajlaşırken bilmiyorum desem de gideceğim belliydi. Sadece hemen evet deyip çok hevesli gibi görünmek istememiştim ama hevesliydim.

Bu ne yaman bir çelişki Allah aşkına?

"Matmazel!"

İçeriye doğru seslenip Matmazel'in yanıma gelmesini bekledim. Saniyeler içinde koşturarak yanıma geldi.

"Hadi kızım, gidiyoruz."

Aldığım cevap bir miyavdan öteye gitmezken elimle tüylerini düzeltip kucağıma aldım.

"Hazır mısın?"

Masmavi gözleriyle gözlerime bakarken tekrar miyavladı. Ardından başını çeneme sürttü.

Bu onun dilinde evet demekti.

"Tabi hazır olursun, Kont'u göreceksin ne de olsa."

İçimden bir ses 'sen de Tan'ı göreceksin, tabi heyecanlı olursun' diye fısıldadı. O sesi umursamadan evden çıkarak kapı terliklerimi ayağıma geçirdim. Kilidi iki kere çevirip kapıyı kilitledim.

Evin anahtarını cebime sıkıştırdıktan sonra merdivenlere yöneldim. Kapının önüne geldiğimde üstümü son bir kere daha düzelterek zili çaldım.

Çok geçmeden açılan kapının ardından Tan görünürken içimde bir kıpırtı oluştu. Tan, bana karşı hafif bir şekilde gülümsedi.

"Hoş geldin." dedi gözlerinin içi gülerken.

"Hoş buldum." dedim bende minik bir gülümseme eşliğinde. Tan, kapıyı biraz daha aralayarak kenara çekildi.

"Gel hadi, kapıda kaldın."

Terliklerimi çıkartıp içeri ilk adımımı attığım an kucağımdaki Matmazel yer atlayarak bir odaya doğru koşturmaya başladı.

"Kont'tu çok özledi herhalde."

"Öyle sanırım."

Matmazel Kont'u, bense seni özledim Tan.

🐱

"Meyra," dedi gözlerini Matmazel'in üzerinden ayırmayan Can.

"Efendim."

"Sen bu cazgır şeyle nasıl yaşıyorsun?"

Matmazel, sanki kendi hakkında konuşulduğunu anlamış gibi dişlerini açığa çıkartırken öne doğru bir adım attı.

Can, yere sarkan ayaklarını koltuğa topladı.

"Lan! Alın şu vahşi kediyi şuradan. Çiğ çiğ yiyecek beni."

"Bir şey yok abisi, korkma. Oyun istiyor sadece."

Kendimi tutamadan, istemsiz bir şekilde ağzımdan çıkanlarla ilk birkaç saniye tepkisiz kalsam da hemen ardından sıcak basmaya başladı. Kolay utanan biri değildim ama şu an nedensiz bir şekilde utanç duygusu bedenimi esir almıştı.

Tan, kafasını yana çevirip gülmeye başlamasıyla diğerleride gülmeye başladı.

Kimse benim ne dediğime takılmamıştı. Bende güldüm biraz rahatlayarak.

Kedi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin