4.4

1.7K 161 9
                                    

Kedi, 364 bin 🥲❤️‍🩹

🐈

Meyra Yıldırım

Mert: Meyra, Melisa burada. Babanla birlikte günlerdir bizde kalıyorlar. Haber vermemem gerekiyordu aslında ama dayanamadım.

Mert: Melisa iyi değil, gel al onu buradan.

Okuduğum mesajlarla beynimden vurulmuşa dönerken yattığım yerde sarsıldığımı hissettim. Günler önce aldığım bıçak yarası bile canımı bu kadar acıtmamışken özbeöz ailemden birer birer yediğim kazıklar kalbime binlerce hançer saplamıştı.

Uyuşuk bedenime rağmen zorlukla yataktan kalkarak ellerimi döşeğe bastırdım. Doğrulmak bile nefes nefese kalmamı sağlamıştı.

"Meyra, ne oluyor?" Tan, büyük bir merak ve endişe ile yüzüme bakarken yatağın yanındaki terlikleri ayağıma geçirdim. Yataktan destek alarak Tan'ın da yardımıyla ayağa kalktığım sırada Tan, tekrar konuşmaya başladı. "Meyra! Korkutma beni. Kimden geldi mesaj."

Bir şey demeden mesaj sayfası hala açık olan telefonu ona uzattım. Bu sırada Esma Hanım ve Can'da merakla bize bakıyordu.

Tan, çatılı kaşları ile onu uzattığım telefonu aldı. Mert'ten gelen iki mesajı da okuduktan sonra tekrar bana çevirdi gözlerini. "Ne demek oluyor bu?"

"Melisa," dedim hızını artıran kalbime karşı koymaya çalışarak. "Amcamların yanındaymış, o adamla birlikte."

"Tamam, tamam otur sen bir şöyle." dedi Tan omuzlarımdan baskı uygulayarak.

Bu hareketine karşılık nereden geldiğini anlamadığım bir güç ile Tan'ın kollarını ittirdim. "Bırak Tan!" dedim yüksek çıkan sesimle. "Nasıl oturayım, nasıl bekleyeyim daha fazla? Melisa iyi değil, diyor Mert. Nasıl durayım ben burada?"

Tan, bana cevap vermeden Can'a döndü. "Can, babamı ara. Haber ver." Bana döndü ardından. Uzun boyundan dolayı biraz eğilerek tam gözlerimin içine baktı. "Gidiyoruz Meyra, Melisa'yı almaya gidiyoruz. Babam ekibi toplar, sağ salim bir şekilde getirir kardeşimizi. Sen sadece adresi ver bize."

Kafamı salladım onaylamazca. "Ben de geleceğim. Daha fazla bu hastane odasında kalmak istemiyorum. Burada durdukça duvarlar üstüme üstüme geliyor sanki."

"Kızım..." Tan, konuşacağı sırada arkadan gelen Esma Hanım'ın sesi ona engel oldu. "Yaralısın sen, hem daha hastaneden çıkışın da yapılmadı. Doktorun izin vermez."

"Esma Hanım lütfen," diye başladım söze, sesim titremişti konuşurken. "Lütfen bir şey demeyin bana, siz de biliyorsunuz. Doktor, hastaneden çıkış yapabilirsiniz demişti. Yaramın beni zorlayacağını sanmıyorum. O kadar gün geçti üstünden."

"Meyra..." Can'da beni ikna etmeye kalkacağı sırada Tan bendeki kararlılığı görmüş olacak ki sözünü kesti.

"Can, tamam. Israr etmeyelim. Ben gidip çıkış işlemlerini hallediyorum." dedi ve annesine döndü. "Anne, Meyra'ya yardım eder misin? Toparlansın."

Minnetle ona bakarak dudaklarımı kıpırdattım. Sessizce teşekkürümü ettim ona karşı. Tan, bana tebessüm ederek alnıma bir öpücük kondurdu. Ardından çok beklemeden odadan çıktı, peşinden ise Can.

Esma Hanım ile buradaki eşyaları olabildiğince hızlı bir şekilde toplayıp hazırlandık. Tan, on beş dakika içinde odaya döndüğünde bu andan sonrası büyük bir hızla gerçekleşmişti.

Hastaneden çıkıp polis arabasına binişimiz, benim amcamların evinin adresini vermem, eve varışımız nasıl gerçekleşti anlayamamıştım bile. Aklımda sadece kardeşime kavuşma düşüncesi vardı. Bu yüzden etrafımda olan biten diğer olayları çok geç algılıyordum.

Kedi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin