Bölüm 19 - "Kıskanmak mı?"

5.7K 387 240
                                    

Hermione, Malfoy, Jenny, John ve Jack kırmızı arabayla barın önüne geldiğinde diğerleri ya yürüyerek ya arabalarla orada toplanıyorlardı. Hermione inip önündeki dev yapıya baktı. Rengârenk ışıklarla ve iç göstermeyen siyah camlarıyla canlı gibi duruyordu. Pek yüksek sayılmazdı ama gösterişliydi. Etraftan toplananlar kapısına hücum ederken kapıda bekleyen iki koca koruma kadın ve erkekleri birbirinden ayırmada epeyi yardımcı oluyordu. Diğerleri de arabadan indiler. Birden Hermione ne olduğunu anlayamadan ilerde bara yürüyen kız grubundan Sophie gülerek onların yanına gelmişti ve Malfoy'a sokuluyordu. Hermione kanının kaynadığını hissetti. Kendini gülümsemeye zorlayıp onlara doğru ilerledi ve kadının yanından geçip Malfoy'un koluna girdi.

"Ben gidiyorum hayatım," dedi. Malfoy hafifçe yutkunarak ona bakıp başını salladı.

"Bende gidiyorum." Dedi kadının kolundan çıkıp bara doğru ilerlerken. Hermione oğlanın önünü kesip yakasından tutarak parmak ucunda yükseldi ve daha önce hiç öpmediği gibi öptü. Önceleri başkalarının yanında birbirlerini göstermelik olarak öpecekleri konusunda bir anlaşmaya varmışlardı ama bu sefer Hermione sadece Sophie'e bir şeyler kanıtlamaya çalışmamıştı. Malfoy'u o an öpmek istemişti. Malfoy bir anlık şaşkınlıktan sonra kıza cevap verdi ve birkaç saniye sonra ayrıldıklarında genç adam ona tuhaf tuhaf baktı. Kadın yutkunarak yanaklarının kızarmaması için dua edip gülümsedi.

"İyi eğlenceler." Adam şokla bara ilerlediğinde Hermione dönüp Sophie'e gülümsedi. Sophie sarsılmışa benziyordu ama Hermione kadar olamazdı. Hermione onu sollayıp bara doğru yürürken kendine küfretti. Bunu yapacak kadar gözü dönmüş müydü? İlerde ona bakan Jenny'i fark etmeden kapıya geldiğinde birden Malfoy karşısında belirdi. Refleksle gerilerken oğlanın yüzünde çok hafif bir gülüş var gibiydi. Kadını kendine çekip daha tutkulu öptü. Hermione ufak bir iniltiyle oğlana tutundu. Bu hayatında hiç hissetmediği bir şeydi. Daha önce çok öpüşmüştü ama Malfoy da tuhaf bir şey hissediyordu. Kalbi parçalanıyormuş gibiydi, aklının başından gittiğini fark etti. Daha ileri düşüncelere dalmadan rüyadan uyandı çünkü oğlan onu bırakmıştı. Şimdi gerçekten gülümsüyordu.

"Sana da." Dedi ve hızla içeri girdi. Hermione olduğu yerde biraz bekleyip nefesini düzene koymaya çalıştı. Etrafındaki tüm sesler uğultu halini almıştı, o dünyaya ait değil gibiydi. Boğazındaki yumruyu geçirmek için birkaç kez yutkunduktan sonra duvarları tutunarak içeri girdi ve üst kata giden merdivenlerden ağır ağır çıktı...

O gece eğlendiğini hiç sanmıyordu. Etrafında hoplayıp zıplayan kızları izliyordu ama aklı başka yerdeydi. Yaklaşık 45 dakika önce kapının önünde yaşananlarda. İçkisini kafasına dikip bar koltuğunda kıpırdandı ve dönüp oradaki adama bir bardak daha vermesini işaret etti. Adam onun önüne bir bardak daha buzlu içki bırakırken kadın dalgınca,

"Sen evli misin?" dedi. Adam hafifçe gülümsedi ve parmağındaki yüzüğü gösterdi. "Bende evliyim." Barmen gülümseyerek anlayışla başını salladı.

"Ne mutlu sana."

"Sen hiç karınla öpüştün mü?" diye sordu aniden. Adam şaşkınca kaşlarını çattı ama sonra onun fazla içtiğinde karar kılıp başını salladı.

"Evet. Birçok kere." Hermione dalgınca başını salladı. Evet, elbette öpüşeceklerdi.

Ben Evli Miyim? (Dramione)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin