Bölüm 28 - Çabuk Git

4.5K 335 61
                                    

'Hermione kocaman gözlerle karşısındaki oğlana bakıyordu. Bunlara inanmaması gerekiyordu ama bir şey ona çok tanıdık geliyordu. Çok bilindik. Çok gerçek... Derin bir nefes alırken aniden elini oğlandan çekti ve tam oluşmak üzere olan mekânla birlikte o karanlık yok oldu.'

Ayakları tekrar yere bastığında Ginny'nin olduğu yatak odasına geri döndüklerini anladı. Ginny heyecanla yatakta doğrulmuş kızın suratını inceliyordu. Birden yüzü düşüp Malfoy'a döndü.

"İnanmamış." Malfoy üzüntüyle başını eğdi.

"Hepsini görmedi bile."

"Nereye kadar baktı? 2 saattir ruhsunuz." Hermione şaşkınca saate baktığında Malfoy cevap veriyordu.

"6. sınıf. Savaş başlamadan hemen önceki sene. Cisimlenme olayı." Ginny hatırlamışça hımladı. Ardından arkasını dönüp yastıklardan birini alarak oğlana fırlattı.

"Geri zekâlı, beni çok korkutmuştun. Gizemli gizemli konuşuyordun sürekli. 'Benden ne istiyorlarsa onu yapıyorum!' Ahmak. Söylesen olmazdı sanki. Delirmiştim." Hermione kaşlarını çattığında oğlan ensesini kaşıdı.

"Benden kimseye söylemememi de istememişlerdi. Sen daha zihnini korumayı bile bilmiyordun söylediğimi düşünsene babam beni öldürürdü." Ginny homurdanarak omuz silkti.

"Ben de onu." Hermione burnundan soluyordu. İkisini uyum içinde görmüştü ama bu çok daha değişikti. İçlerinde sakladıkları bütün dostluk gün yüzüne çıkmıştı resmen. Birbirleriyle gerçek bir dost gibi konuşuyorlardı ama Hermione bu ihaneti düşünmemeye karar verdi ve öfkeyle odanın karşısına yürüdü. Düşünmek istemiyordu. Ama dibinde biten oğlanla ufak bir çığlık attı.

"Siz delisiniz!" dedi öfkeyle. "Çekil önümden." Oğlan çekilmedi.

"Neden inanmıyorsun?" Hermione sinirle parmaklarını tıpırdattı.

"Çünkü inandırıcı değil. Yani benim hatırlamadığım birkaç anıyı getirip gözüme sokunca 'Woaw bana âşıkmış!' diyip boynuna atlayacağımı falan mı sanıyorsun. Ah, çekil!" Oğlan uzanıp kızın elini tutmaya çalıştı.

"Her şeyi bilmiyorsun! Bitmedi daha. Lütfen-" Hermione ellerini kendine çekip oğlanın yanından hızla geçti ve banyoya girip kapıyı kilitledi.

Kapının arkasına dayanıp yere çöktü. Yüzünün ifadesiz olduğuna emindi ama içi için aynı şeyi söyleyemezdi. Malfoy nasıl becerdiyse her hücresinde bir merak bir gerçeklik uyandırmıştı. Ondan nefret ediyordu, evet. Ama adam doğruyu söylüyor olabilirdi. Anıları silik silik hatırlıyordu. Oğlanın duraklamalarını sürekli kıza yaklaşmalarını ama bunları hep başka anlamlara yormuştu. Neredeyse oğlanın onu öpeceği anısı ise... Hermione onu hiç unutmamıştı. Hala hatırlayınca ürperiyordu. Ama neden? Onu istemiyordu yanında. Ama istememesinin sebebi şimdi oldukça karmaşıktı. Başını ellerinin arasına aldı. Ağlayamıyordu bile. Bu lanet günün hemen bitmesini istiyordu. Dışarı çıkmak sürekli koşmak hiç durmamak istiyordu. Bir yerde çok küçük bir ses Malfoy'u bırakmak istemiyordu. Onu sevdiğinden değil, 'daha bitmedi' derken ne kastettiğini merak ettiği için.

Kapının kilidini istemsizce döndürürken surat asarak odaya girdi. Yatakta oturmuş Ginny ve ayakta duran Malfoy hızla ona döndüğünde kadın homurdandı.

"Devam et." Malfoy hızla ona doğru geldi ve ellerini yakaladı.

Hermione kalbinin acıdığını hissetti. Oğlana güvenmiyordu. Asla güvenmedi. Cevap vermedi. Adam tekrar gözlerine baktığında ayağı yerden kesildi.

'Etraftaki karanlığın geçmesi uzun sürdü. Sonunda eşyalar belirginleşince hemen arkasında büyük bir patlama duydu. Hızla döndüğünde ileride birisini sersemleten genç Malfoy'u gördü. Hogwarts'taydılar. 7. senelerinin olması gereken ama okumak yerine savaşmaya başladıkları zamandaydılar. Malfoy'un 'gizli işlerinin' okula ölüm yiyen sokmasıyla anlaşıldığı ve neredeyse ihtiyar müdürlerinin öldürüleceği 7. yıllarındaydılar. Oğlan şimdi bütün duygularıyla savaşıyor gibiydi...'

Öfke. Nefret. Kin. Suçluluk... Genç oğlan bütün duygularıyla önüne çıkan tanıdığı tanımadığı herkese sersemletme atıyor. Hiçbir şey umurunda değil. Duraksıyor ve etrafına bakıp hızla bir goblenin arkasına gizleniyor.

"Ginny!" Cevap gelmeyince genç oğlan endişeleniyor. "GİNNY!"

"Draco?" diyor kızın sesi nefes nefese. "Neredesin aşağılık herif?" Oğlan rahatlıyor. Hayatta.

"Güvende misin?" Ginny küfrediyor.

"Etrafımda 3 Ölüm Yiyen bana gülümseyerek el sallıyor geri zekâlı sence güvende miyim?" Oğlan korkuyla çöktüğü yerden kalkıyor.

"Neredesin?"

"Beni boş ver, bunların seninle bir ilgisi olmadığını söyle." Oğlan elini yüzünden geçiriyor. Kısmen. Derin bir nefes alıyor.

"Çok karışık-"

"DRACO?!"

"Ben kötü değilim Ginny, şimdi anlatamam." Kız yüksek sesle iç çekiyor.

"Sana inanıyorum."

"Granger yanında mı?" Ginny'nin sesi yine gelmiyor. Oğlan panikliyor. "Merlin aşkına neredesin sen?"

"2. kat, tuvaletin önünde-lanet olsun!" Kızın sesi gidiyor oğlan saklandığı yerden fırlayıp merdivenlere koşuyor. Ne hissedeceğini bilmiyor. Bunların başına gelmesini sağlayan herkese küfrederken yukarı çıkıyor ve hiç durmadan sola saparak koridorda koşuyor. İleride tuvaletin önünde çarpışan kızı görünce rahatlıyor. Kızıl saçları etrafa savruluyor yüzünde çizikler var ama yılmadan etrafına lanetler atmaya devam ediyor. İki Ölüm Yiyen onu sıkıştırıyor. Kız birisini sersemletiyor tam diğerine dönecekken Malfoy asasını kaldırıyor.

"Sersemlet!" Ölüm Yiyen onu göremeden yere devriliyor. Ginny nefes nefese yere çöküyor. Oğlan ona doğru geliyor ve telaşla yüzüne bakıyor.

"Merlin! Buradan gitmen lazım."

"Draco,-" Oğlan anlıyor ve kızı susturuyor.

"Sorma, şu an tehlikedeyim hepimiz tehlikedeyiz. Susmam lazım. Fırsat bulduğum ilk an anlatacağım-" Kız onun sözünü kesiyor.

"Hayır gerizekalı. Az önce kendi tarafını lanetledin, ya seni gördüyse-" Oğlan dönüp lanetlediği adama bakıyor. Kıpırdamadan yatıyor. Bir büyü yollayıp bütün hafızasını siliyor.

"Granger nerede? Yanında olur sanmıştım-" Ginny onun omzunun üstünden karşıya bakıyor. Gözleri kocaman olmuş bir çığlık atıp oğlanı hafifçe kenara yatırıyor. Bir kırmızı ışık ikisini de ıskalayıp tuvalet kapısını patlatıyor.

"Kız kardeşimden uzak dur!" diye bağırıyor Ron koşturarak onlara gelirken. Ginny dehşetle oğlanı ittiriyor.

"Çabuk git!" Oğlan ayağa kalkıp arkasını dönüyor, Granger orada. Gözlerinde salt nefret var. Asasını ona doğrultuyor. Oğlan kıpırdamadan duruyor. Ona ne yapabilir ki? Bütün uzuvları hissizleşmiş. Hareket edemiyor.

"Aman Tanrım!" diyor Ginny'nin sesi içinde korkuyla. Hiçbirşey yapmayacağımı biliyor sanki. Ardından Ginny gerçekten yüksek bir çığlık atıyor. Herkesin başı ona dönerken Ginny nefes nefese,

"Çabuk git!" diyor. Oğlan zaten durmuyor başlar kıza döndüğü an fırlıyor ve merdivenlerde gözden kayboluyor...


Ben Evli Miyim? (Dramione)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin