“Hermione!” Hermione bir şeyler mırıldandıktan sonra düzgünce inip kalkan başıyla birlikte gözlerinin üstündeki şeyi kaldırıp nerede durduğuna baktı ve bir çığlık atmamak için kendini zor tutarken Malfoy’un göğsüne dayandığını ve ona sarıldığını gördü. Küfrederken geriye çekildi ve arkasına baktığında kendi tarafından epeyi uzaklaşmış olduğunu fark etti. Kendisi mi sarılmıştı yani?! İnlerken kapı bir daha çalındı.
“E-efendim?” dedi oğlanı uyandırmaktan korkarcasına.
“Biz kahvaltıdayız hazırlanıp gelin uyumanın sırası değil!” Hermione tamam derken uzaklaşan adım sesleriyle birlikte yanındaki adama baktı. Malfoy dün gece uyuduğu pozisyondaydı bir elini başının altına koymuş dümdüz uzanmış uyuyordu. Aralarındaki yastık aşağı doğru kaymıştı. Hermione hangi ara oğlana yapıştığına inanamıyorken öfkeyle sarışın adamı dürttü.
“Malfoy! Kalk! Geç kalmışız.” Malfoy bir şeyler homurdanarak kızı üstüne çekip uykusuna devam etti. Hermione üstüne düştüğü göğüste donmuş ufak bir inilti çıkardı. Oğlanın haberi yok gibiydi.
“Daha erken.” Dedi. Ardından gözleri kapalı kaşlarını çatarak başını üstüne doğru hafifçe eğdi ve gözlerini açarken ohladı. “Granger?” Hermione derin bir nefes alıp oğlanın üstünden çekilirken gözleri hala kocaman başını salladı. “Ben..özür dilerim. Uyuyamamıştım.”
“Neden?” dedi kaşlarını çatarak oğlanı süzdü. Sarı saçları birbirine karışmış yüzü beyaz uyku mahmuru gözlerinin altıda hafifçe kızarmıştı. Oğlan yanakları uyku mahmurluğundan hafifçe şişmiş çocuklar gibi gözlerini ovuşturuyorken kıza baktı.
“Dibimdeki yastığı kazayla geçtiğim an solucana dönmem yüzünden olabilir mi?” Kız dudaklarını büzerek omuzlarını silkti.
“Neden bahsettiğini anlamadım.” Oğlan tam ağzını açacakken yataktan indi. “Sabah sabah çok konuştun! Aşağıda bizi bekliyorlar. Yanlış anlaşılacağız.” Adam yatakta doğrulurken alayla kaşını kaldırdı.
“Biz evliyiz. Hem yanlış anlamaları için buraya sürüklenmedim mi ben?!” Hermione gözlerini devirip valizinin başına çöktü.
“Çok konuştuğunu söylemiş miydim?”
“5 saniye önce, evet.” Dedi adam yataktan kalkıp kapılara bakarak. “Banyo neredeydi?”
Hermione ona bakmadan eliyle arkasındaki kapıyı gösterirken oğlan oraya gitti…
Hermione çıkardığı dizinde biten uçlarında ufak siyah çiçekler olan beyaz elbisesini siyah fiyonklu babetlerini hazırlayıp köşeye koyarken biraz sonra Malfoy bornozu üstünde başındaki havluyla saçlarını kurutmaya çalışarak banyodan çıktı. Hermione ona arkasını dönerken adam gözlerini devirip odanın diğer tarafına kendi valizinin olduğu tarafa gitti. Hermione bir nefes alıp eşyalarıyla banyoya ilerledi…
--------------
“Günaydın!” dedi gülümseyerek yeşil bakımlı bahçeye kurulan kahvaltı masasına otururken. Jenny gülümseyerek ona baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Evli Miyim? (Dramione)
FanfictionHermione Granger ailesini kaybettiği büyük savaştan sonra eline geçen bir mektupla büyük bir mirasa konduğu ancak buna sahip olması için evlenmesi gerektiğini, evlenmesi için de tek seçeneğinin hapisteki "eski dostu" Malfoy olduğunu öğrendiğinde çok...
