"Hazır mısınız?" Yachi ve Oikawa kafaladını salladı. Hinata öne geçerek sahile doğru yüzöeye başladı. Gerginlikten ölecek gibi hissediyordu. "Şey Shoyo, kara şehrine doşru gidiyoruz değil mi?" Kafasını salladı . "Evet.""Oraya neden gidiyoruz?" Cevap vermedi ve yaklaştıklarında kafasını sudan çıkardı. "İşte o sahile gidiyoruz." İkili korkuyla ona baktı. "S-shoyo orası kıyı sayılır. Kara insanları-" elini kaldırdı. "Yaklaşık 5 yıldır o sahile gidiyorum. Bir tane bile insan gelmedi buraya." İkisi sakinleşirken Kageyama'yı sonra anlatacağı kesinleşmişti. "Hala geri dönebilirsiniz."
Kafalarını salladılar. "Bu kadar yaklaşmışken bırakmam." Oikawa da ona katıldı. "Sen her ne yapıyorsan ben de yaparım chibi-chan." Az sonra böyle bir şey deyip diyemeyeceğini merak ederken suya yeniden daldı ve en kıyıya vardılar. "Peki burada ne yapacağız? Gerçekten suyu ilk defa bu kadar sığ görüyorum ama kıyıya mı oturacağız?"
Son kez derin nefes aldı. "Pekala. Burada durun." Kendisi ilerleyerek kıyıya oturdu. Biraz kendini geri çektiğinde kuyruğu parıldayarak bir çift ayağa dönüşmüştü. Ayağa kalkıp kuma çıktı ve arkasındaki arkadaşlarına baktı. "Evet. Efsane gerçek."
"N-NEEEEEE!" Kulaklarını tıkadı. "Sizi uyarmıştım!" Yachi ellerini titreterek uzattı. "O-onlar insan bacağı." Kafasını salladı. "Evet." Oikawa gözlerini ovuyordu. "Bu gerçek mi ya?" Arkadaşlarına yaklaştı ve ayaklarından tekini uzattı. "Evet gerçek."
Hala şaşkınlıkla ona bakarken kıyıya oturdu. "İşte en büyük sırrım. Efsanenin gerçek olduğunu biliyorum. Tahminimce vücuttaki su miktarına göre kuyruklarımız ayağa dönüşüyor. Denemek isterseniz ilk başta zor olacağını garanti ederim."
İlk Oikawa şoktan çıkarak elini kaldırdı. "B-bana yardım eder misin Shoyo?" Yanına gelip ellerinden tuttu ve kıyıya oturmasına yardım etti. Elbette sonra kuyruğu parlamış, 2 ayağı ve beyaz şortu oluştu. "Ayağa kalkmaya çalışma. Alışmaya çalış." Kafasını salladı. İnanamıyormuş gibi ayaklarını ellemeye başladı.
Hinata kıkırdayarak Yachi'ye döndü. "Sen Yachi?" Kız yutkunduktan sonra ellerini uzattı. "Bu kadar ilerledikten sonra duramam." Onu da kıyıya oturttuğunda sarı şortu ve bacakları oluşmuştu. İkisinin tam ortasına oturdu ve karşıyı gösterdi. "Güneşi buradan izlemeyi tercih ediyorum."
İkisi de onayladı. "Çok ilginç bir sabah oldu ama haklısın." Yachi de onayladı. "Biz ne zaman bunları kullanabiliriz?" Hinata kıkırdadı. "Alışmak zaman alıyor ama ayağa kalkmanıza yardım edebilirim." Oikawa dizlerini kırarak ayaklarını kendine çekti. "Pekala ben yapıyorum."
Doğrulmaya çalıştığında dizleri titremeye başlamış ve sağa sola sallanırken dengesini bulmaya çalışmıştı ama en sonunda yerine geri düşmüştü. Hinata kahkahalara boğulurken Yachi aynı durumda olduğu için yutkunmakla yetinmişti.
"Shoyo! Bunlar neden iki tane? Dengemi sağlayamıyorum." Ayağa kalkarak yanına geldi ve incelercesine baktı. "Hmm, aslında tek ayakla da durabiliyorum ben ama." Tek ayağını kaldırdı. "2 ayak üzerimde bile duramadığın için bunu hiç yapamazsın aptal kral." O somurturmaya başlarken geri çıktı.
"Bu tarafa dönebilir misiniz?" Biraz uğraşla ikisi de okyanusa sırtlarını dönmüştü. Oikawa'ya yaklaştı ve iki elini yakaladı. "Seni tutacağım. 2 ayağına ağırlığını eşit dağıtmaya çalış. Ayak tabanlarını da iyice kuma göm." Tek seferde kaldırınca Oikawa'nın yanında minik kalmıştı. İçinden söverken ayaklarına endişeyle bakan Oikawa onu çok güldürüyordu.
Dizleri titremeyi kestiğinde Hinata ellerini çekti. "Hareket etme. Daha kötü yere yapışırsın. Dengede kalmaya bak." Çocuk kafasını sallarken Yachi'nin yanına geldi. "Elimi sakın bırakmayın hanımefendi. Yıksa yere düşersiniz ve canınız yanar." Kibar beyfendi taklidi yaparak ellerini uzattığında Yachi kıkırdayarak ellerini tuttu.
Onun dengeyi bulması daha zor olmuştu ama en sonunda ayaktaydılar. "Kara insanı olarak ilk duygularınız?" Oikawa sorgularcasına baktı. "Düşmemek için tepiniyorum şurada dediğine bak!" Yachi kafasını salladı. "Korku kesinlikle. Tanrım çok tuhaf! Sen asıl buna alışıksın?"
Omuz silkerek etraflarında yuvarlak çizmeye başladı. "Alışmam sizden çok zamanımı aldı Yachi. Ne yapacağımı hep kendim bulmuştum. Ayrıca 5 yıldır şunları kullanıyorum bir zahmet alışık olayım." Yeniden karşılarında durdu. "Bakın mesela."
Hızla ileriye koşup yukarı zıpladı ve aşağı indi. "Tıpkı suda kendini yukarı itmek gibi. Voleyboldaki yükselme gibi." Oikawa kafasını salladı. "Bir yandan düşününce haklısın. Pekala bende yürümek istiyorum ilk aşama ne?" Ona sorarcasına bakıp bir adım attı. "Adım filan yok. Eğer aşamalara bölersek direk yere yapışırsın. Tek seferde." Bu sefer diğer ayağıyla adım attı. "Aslında çok kolay. Tabi bana."
Kızgınlıkla ona baktı ve kendinden emin şekilde yaptığını tekrar etmek için ayağını yerden kaldırdı ve öne koymaya çalıştı. çalıştı ama yapamadı. Yüz üstü yere yapışırken Hinata gülme krizine girerek kendini yere attı. "B-büyük kralın şu haline bak." Oikawa elleri üzerinde doğrulup kötü bakışlar atmaya başlamıştı. "Suda görüşürüz chibi-chan. İntkimamımı alacağım." Omuz silkti. Sonra can derdine düşerdi şimdi çok eğleniyordu. Bu yeterliydi şimdillik.
"Cidden, suya geri girmeliyiz. Sizin için bu kadar yeter yarın yine geliriz." Yachi kafasını salladı. Bu kadarlık macera ona yetmişti. Ama son bir sorusu vardı. "Şey, Shoyo?" Ona döndü. "Efendim Yachi?" Merdivenleri gösterdi. "Orası kara şehri değil mi?"
"Evet." Yutkundu. "Peki hiç oraya gittin mi?" O da oraya baktı. "Hayır." Yıllardır karaya çıkmasına rağmen ne zaman merdivenlere yaklaşsa kalbi deli gibi atıyordu ve korkuyordu. Onları yakından görmek istediği bir gerçekti ama burdan bile dev gibi görünen şehire ayak uyduramazdı. Bu yüzden de Kageyama'ya rastladığı için minnettardı çünkü merak ettiği hayatı az da olsa öğrenebiliyordu.
"Endişelenme Yachi. O şehre gitmek gibi bir niyetim yok." Kız nefesini verdi. "Güzel o halde. Şey, şimdi oturmam mı gerekiyor?" Onaylayarak yerdım etti. Oikawa yerde olduğu için kıyıya yerleşmişti. "Şimdi ne yapıyoruz chibi-chan?"
"Sadece suya biraz daha ilerleyin. Kuyruklarınız oluşacak." Ona haktılar. "Sen?" Sırıttı. "Ben onu beklemiyorum." Ortalarındaki açıklıktan koşarak ayakları tam dönüşmek üzereyken zıpladı ve suya kuyruğuyla daldı. Kıyı yakındı ama çarpmamıştı. "Kafasını suda çıkardığında ikisinin de kuyruklarının oluştuğunu gördü. Kaçmalıydı. Hemen.
Arkasını dönerken Oikawa'nın bağırışlarını duyuyordu. "Dur bakalım chibi-chan! Benden o kadar kolay kurtulamzsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merman Hinata~Kagehina
FanfictionDenizin dibindeki kendi kentine yaşayan Hinata güneş ışığını çok seviyordu. Kageyama'nın voleyboldan sonra yapmayı en çok sevdiği şey gizli küçük sahilinde yıldızları izlemekti. Ta ki bir gün o sahilde oturmuş güneşi izleyen çocuğu görene kadar #k...