"Nerede olduğuna dair açıklaman var mı?" Kafasını iki yana salladı. "Sadece şehirden uzaklaşmak istemiştim." Annesi nefesini verdi. "Senin bu huyunu ne yapacağız? Sabah çıkmana alıştım artık ama abartmaman gerekiyor." Gözleri kocamam açılırken sessiz kalmıştı. O kadar erken çıktığını bilmediklerini düşünüyordu. "Suyun dışarısı ilgini çekiyor biliyorum. Ama bizler karada hayatta kalamayız Shoyo." Bunu geçen sefer öğrenmişti zaten. Suyun dışında uzun süre durmamalıydı."Güneş güzel hissettiriyor." Yalan söylemek istememişti. Annesi gülümsedi. "Yıllar oldu ama o hissi hatırlıyorum." Şaşkınlıkla annesine baktı. "Sende mi?" Kafasını salladı. "Evet ama en sonunda buraya ait olduğumu anladım." Bunu kendi de düşünmüştü. Denizi ve soğuğu sevmiyordu. Ama karada hayatta kalamıyorsa nereye aitti? Bu sorunun cevabını bilmiyordu.
"Gidebilirsin, bir daha böyle bir şey yapmadığın sürece iznin var."
"Tobioo." Adım seslerini duyduğu gibi arkasını dönmüş ve daha yeni merdivenlerden inen Kageyama'nın boynuna kafasını gömmüştü. Çocuk ise kıkırdayarak ellerini beline sarmıştı. "Günaydın."
Sahile ilerleyip yan yana oturdular. Tanıştıkları ilk andan beri aynı olan bu sahnede farklı olan tek şey elleri artık bir aradaydı. "Bir hafta sonra Tokyo'ya gidiyorum." Çocuk nefesini verdi. "O kadar uzak kalacağız. Değmesini sağla bari." Kıkırdadı. "Gelemez misin?" Kafasını iki yana salladı. "O kadar uzun süre yüzemem. Ayrıca gitmem için bahanem yok."
''Anladım." İçten içe bozulmuştu. "Sana voleybolu izletmek istemiştim." Hinata aklına gelenle ayağa fırladı. "Antrenman maçı." Anında parıldayan gözlerle çocuğa bakmaya başladı. ''Eğer Tokyo'daki rakip takımızla antrenman maçı ayarlamamızı sağlarsam oraya gelebiliriz."
"Olabilir mi gerçekten?" Omuz silkti. "2 ay sonra yeni turnuva başlayacak. Neden olmasın?" Kageyama gülümsedi. "O halde haber ver." Sonra Kageyama aklına gelenle telefonunu çıkardı. "Geçende Kuroo Shoyo yanındayken ara beni demişti." Anında gözleri parlamıştı. "Olurr."
"Aslında Shoyo, aşağı gelsen daha iyi olabilir." İkili korkarak suya baktıklarında Kenma suyun içinden kafasını çıkarmıştı. "Kenma, çok korkuttun." Çocuk duymamazlıktan geldi. "Koç az önce mesaj gönderdi. 10 dakikaya herkesi toplayın diye." Anında gözleri açıldı ve ayağa kalktı. "Yok artık. Hızlı hareket etmeliyiz. Sağ ol kenma." Suya koşarken arkasını dönüp Kageyama'ya baktı. "Yarın görüşürüz." Çocuk elini salladı. "Görüşürüz."
..."Ne oldu Kenma?" Omuz silkti. "Sanırım gideceğimiz kampla alakalı." Kafasını salladı. Normalde yaptıkları eğitim kampı. Bundan 3 hafta sonra sonra başlar ve iki hafta sürerdi. O bunu değiştirmek için hocaya yalvarmaya hazır şekilde gidecekti okula.
Sessiz ve hızlı şekilde okullarına gelip spor salonuna girdiler. "Hinata!" Üzerine atlayan Nagisa yüzünden neredeyse dengesini kaybedip zemine düşecekti. "Dün gelmedin ve üzerine yachi-san seni sorunca çok korkmuştum." Kıkırdadı. "Üzgünüm."
"Ortalıktan kaybolacaksan bari bizim haberimiz olsun aptal." Rei'ye karşılık gülümsedi ve sıraya girdi. "Pekala bu kadar kısa sürede toplandığınız için teşekkürler. Konuya gelecek olursak"
Koç dosyalardan kafasının kaldırdı. "Bahar turnuvasındaki son rakibimiz zümreye katılmak istiyor." Takım şaşkınlıkla birbirine baktı. "O Miya ne düşünüyor? Son turnavaya göre knedilerinden güçlü rakiplerle antrenman yaması gerekmiyor mu?" Kaptanın geveldikleri tüm takım için aynıydı ama diğer yandan.
Hinata açısından pek sorun yoktu."Daha iyi ya işte. İntikamımızı daha çabuk alırız." Koç kafasını salladı. "Hinata haklı. Ayrıca daha güçlü takımlarla maç yapmak bizim yararimiza Antrenmanlar yine Tokyo da olacak ve 2 ayrı kamp şeklinde."
"İlki gelecek hafta, sonraki de 1 ay sonra. İkisi de 1 hafta sürecek." Herkes şaşkınlıkla birbirine bakarken Hinata hangisine sevineceğini şaşırmıştı. Kageyamayla Tokyo'ya gideceğine mi? Daha fazla antrenman yapılacağına mı? Yoksa miya'dan intikamını daha çabuk alacağına mı?
"Biraz ani bir karar ama." Koç gülümsedi. "Daha fazla antrenman maçı yapma fırsatını kaçıramayız değil mi?" Söyledikleri herkesin kafasındaki soru işaretlerini kaldırdı ve birbirlerine baktılar. "HEPSİNİ YENECEĞİZ!"
"İşte böyle. Okul sonrası antrenmanında görüşürüz. Şimdi hepiniz sınıflara." Takım sahadan ayrıldı ve okula doğru yüzmeye başladılar. "Sürpriz oldu. Öyle değil mi Shoyo?" Kafasını salladı. "Evet ama iyi bir sürpriz."
..."Demek miya'yla antrenman maçı." Oikawa tüm acısını toptan çıkarır gibi vurdu. "Ondan olabildiğince yararlan ve sonrasında dümdüz ettiğinden emin ol bücürük." Göz kırptığında hinata kıkırdadı. "Topu vurarak patlama Oikawa."
Omuz silkti. "Ee, dün elimden kaçtın ama o çocuk ne yapıyor? Mutluluğuna bakılırsa onu gördün değil mi?" Gülümsedi. "Evet. Her şey çözüldü." Oikawa neler olduğunu tahmin ediyordu ama şimdilik sormayacaktı. "Güzel o halde. Top getirecek misin yoksa başka birine mi pas atayım?" Hinata anında topu kaptı.
..."O halde şurada mı buluşuyoruz?" Kara haritasında tokyonun kıyısını işaret etti. Kageyama kafasını salladı. "Haritalarda düz arazi diye gözüküyor." O da kendi su kıyısı haritasından işaretledi.
Kendi hatiraları vardı ama sadece kara sınırlarını gosteriyordiği için haritaları eşleştirmeleri zaman almıştı. "İlk gün için izin almam lazım. Tam güneş doğumu yine değil mi?" Kageyama kafasını salladı. "Maçımız sabah başlayacak. Sonra seni yine sahile götürürüm." Bu konu en sonunda çözüldüğü için mutluydu. Birkaç gün boyunca şehrin her yerinde harita aramıştı.
"Şey, takımın ne tepki verdi?" Bunu sormaya biraz korkuyordu. O gün ciddi anlamda kapılarına dayandığı için utanmıştı. "Aslında bakarsan senin yanına gitmediğim için azar yedim." Hinata gozlerini kırpıştırdı. "Nasıl yani?"
"Onlara her sabah karşılaştığım biri olduğunu ama uzun süre uğramadığımı söyledim." Her şey bu kadae olmasa da ana hatlara uygundu. "Peki şeyi biliyorlar mı?" Utancından yanakları kızardığında Kageyama gülümsedi.
"Neyi?"
"Biliyorsun."
"Anlamıyorum."
"Ç-çıktığımızı seni aptal."Tek kelimeyle kıpkırmızıydı. Böyle söylemek çok utanç vericiydi. Kageyama eğilerek yanağına öpücük bıraktı. "Evet, söyledim. Tahmin ettiklerini söylediler."
"İçimden bir ses eğlenceğiz diyor." Kageyama kafasını salladı. "Bence de"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merman Hinata~Kagehina
FanfictionDenizin dibindeki kendi kentine yaşayan Hinata güneş ışığını çok seviyordu. Kageyama'nın voleyboldan sonra yapmayı en çok sevdiği şey gizli küçük sahilinde yıldızları izlemekti. Ta ki bir gün o sahilde oturmuş güneşi izleyen çocuğu görene kadar #k...