Kaçmak

100 9 5
                                    


Hinata'nın aklı o an için durmuşken korkudan ne yapacağını bilememişti. Kageyama kuyruğunu görmüştü bu kesin. Yıllardır sakladığı sır açığa çıkmıştı. Kara insanı olmadığı açığa çıkmıştı. Ve Kageyama'nın ne tepki vereceğine dair fikri yoktu.

Kageyama ona bir adım attığında arkasını dönüp suya atlamıştı. Kuyruğu yeniden oluşurken hızlıca yüzmeye başlamıştı. Kageyama'nın bağırışını suyun içinden bile duyuyordu. "SHOYO!" Arkasını dönmedi. Onunla yüzleşemezdi. En çok korktuğu şey gerçekleşmişti. Tir tir titrerken daha fazla dayanamayarak kendini kum zemine bırakmıştı.

Belki korkması için sebep yoktu. Onu bir süredir tanıdığı için belki Kageyama kimseye söylemez ve umursamazdı ve oldukları gibi kalırdı her şey. Ahh, Kimi kandırıyordu acaba? Hiç kimse böyle bir şey yapmazdı. Onunla daha fazla vakit geçirmek istemişti. Gözlerinden yaşlar akıp suya karışırken yapabileceği hiçbir şey yoktu. Yaptığı hata geri alınamazdı.

"Shoyo!" Yachi onu tutup kaldırdığında ona endişeyle bakmaya başlamıştı. Hinata nasıl göründüğüyle ilgili en ufak fikri yoktu. "Ben bittim Yachi. Bu sefer cidden batırdım." Arkadaşı sorgulamayarak onu kendinde çekip sıkıca sarılmıştı. Hinata'nın ağlaması şiddetlenirken Yachi korkuyla kendine gelmesini beklemeye başladı.
...

1 saatin sonunda Hinata Yachi'den yavaşça ayrılmıştı. "Shoyo, ne oldu?" Kafasını salladı. "Şimdi değil. Anlatacağım. Ama şimdi değil. Yarın turnuvalarım başlıyor. Kendime gelmem lazım." Kız gözlerini devirdi. "Bu durumda oynayabileceğini mi sanıyorsun? Off, söyle kim sana yardım edebilir? Veya kime anlatabilirsin? Lütfen Shoyo ben olmasam bile biri seni dinlemeli."

Haklı olduğunu biliyordu. Anlatabileceği tek kişi vardı. "Kenma. Onu getir." Kız şaşırsa da onayladı ve şehre ilerledi. Arkadaşına yardım etmeliydi.
...

    Kageyama kafasına çarpan topla bile bağırmayıp çevreye boş boş bakıyordu. Noya yanına yanaştı ve gözlerinin önünde ellerini salladı. "Hey çocuklar, Kageyama'nın ayakta bayılma gibi ihtimali var mı?" Tanaka yaklaştı. "Bende bir bakayım." Onu inceletip önce kolunu ardından kafasını ellemişti. Tepki olmayınca farklı komik yüzler yaparken Daichi onları uzaklaştırmıştı. "Rahat bırakın onu!"

    Yamaguchi ve Tsukkishima yaklaştı bu sefer. "Kral bugün kendinde değil gibi? Ne oldu  da ölü balık gibi kaldın?" Tepki gelmeyince Yamaguchi daha çok endişelenmişti. "Şey Kageyama. Neredeyiz biz?"

    Çocuk kafasını kaldırıp etrafına bakmış sonra yine indirmişti. "Pekala, bu kadar yeter. Kageyama evine gidiyorsun." Daichi onu tutup salondan çıkardığında tepki vermemişti. "Cidden, ne oldu sana bir anda? Kaybettik, hepimiz üzgünüz ama bunu aşmalısın."

    Giyinme odasına geldiklerin Kageyama eşyalarını toplamıştı. "Daichi-san?" Çocuk ona dikkat kesildi. "Birisi sizin sırrını yanlışlıkla öğrense ne tepki verirdiniz?" Soruyu anlamazken şaşkınlıkla baktı. "Şey, rahatsız olurum elbette ama bu kim olduğuna bağlı biraz." Acıyla inleyerek çantasını boynuna geçirdi. "Bugün için özür dilerim. Yarın daha iyi olurum muhtemelen."
...

"Nasıl oldu bilmiyorum Kenma. Hiç erken gelmezdi normalde." Çocuk kafasını salladı. "Yani bu kötü bir şey." Kafasını salladı. "Bir gün anlayacağını biliyordum zaten ama bu kadar erken beklemiyordum. Ve bu şekilde olmasını." Kenma gözlerini yukarıya çevirdi. "Yani işin kötü tarafını kenara bırakırsak, artık ona yalan söylemeyeceksin."

"Cidden mi Kenma, buna mı sevinmeliyim? ŞU AN DENIZ İNSANLARIYLA ALAKALI TAKIMIYLA KONUŞUYOR OLABİLİR!" Yine kendini Kenma'nın kuyruğuna attığında çocuk nefesini verdi. "Ve kim ona inanacak acaba? Sahilde gördüğüm deniz erkeğin kuyrukları ayağa dönüştü mü? Gerçekçi ol."

Kafasını salladı. "Yani doğru. Ama ya benim bir canavar olduğumu düşünüyorsa? Hadi tuhaf bulmadı değilim. Ki çok zor ihtimal ya neyse. Ona bu kadar zaman yalan söylediğim için kızmayacak mı? Ya da-"

Kenma ağzını kapandığında susmak zorunda kalmıştı. "Pekala ilk başta demek istediğim eğer seni böyle kabullenirse ona kara insanları ile ilgili her şeyi sorabileceğin ile ilgiliydi. İkinci olarak bu konuyu bir kenara bırak yoksa delireceksin. Turnuvaların başladığını söylememe gerek var mı?"

İstemeden de olsa doğruldu. "Doğru ama gıcık konuştuğunu sana daha önce söylediler mi?" Kenma kıkırdadı. "Yardım etmeye çalışıyorum sadece. Ama gerçekten konuyu 1 hafta sonraya ertele. Hem aklındaki bazı şeyleri oturtturabilirsin."

"Tamam. O halde şu maçları kazanalım da gelelim." Kendini konu hakkında düşünmemek için kendini zorladı ve takımıyla iyi olmaya odaklanma vakti gelmişti.
...

"İşte Bokuto'yla kek yapma maceramız mutfağa girme yasağımızla sonuçlanmış oldu." Kageyama cevap vermeyince Kuroo yine seslendi. "LAN BAKAYAMA!" Kageyama düşüncelerinden sıyrıldı ve telefonunu aldı. "Ha? Ne oldu Kuroo?" Nefes sesi duydu. "1 saattir boşa mı konuşuyorum ben? Şu 3 günde tüm tuhaf anılar arşivimi bitirdin lan."

Kuroo haklıydı. Shoyo'yu o kuyruğuyla gördüğümden beri 3 gün geçmişti ve 3 gümdür her sabah sahilde onu bekliyordu ama hiçbir iz yoktu. Kafayı yemek üzereydi. "Kusura bakma." Kuroo durduktan sonra konuştu. "Bu tür durumlarda soru sormamak üzere anlaştık ama cidden 3 gün yeterli bana. Konuş yoksa yemin ederim oraya gelirim." Bunu cidden yapacağını biliyordu. "Pekala ama üstü kapalı anlatmak zorundayım."

"Hani Shoyo vardı ya?"
"Evet, şu gizemli sahil arkadaşı."
"Onun hakkında yanlışlıkla bir şey öğrendim."
"Evet?"
"Sonra bunu ona söyledim ama kaçtı benden. Şimdi de 3 gündür ortalıkta gözükmüyor. Hayır soyadını bile bilmiyorum anasını satayım. İstesem bile bulamam."

Soyadı olup olmadığı tartışma konusuydu ve istese bile onu bulamayacaktı.

"Şu sırrın rahatsız edicilik oranı 10'da kaç?"
"9 diyebiliriz."
"Yuh. Olum sen salaksın nasıl böyle bir şeyi öğrendin?"
"Moralimi yerine getirdiğin için teşekkür ederim."
"Sırrı bilmeden ne diyim? Zaman ver azıcık. Gelmezse şansına küs ama gelirse konuşun. Ha birde rahatsız ediyor mu seni şu şey?"
"Yani hayır. Değişik ama arkadaşlığa engel değil."
"Onun gay olduğunu öğrendiğini söyle de çakayım ağzına."
Güldü.
"Hayır lan. Alakası yok."

Düşününce bunu bilmiyordu ona sormak için aklına yazdı ama onu bir daha görüp görmeyeceği bile kesin değildi.

"Tamam dediğim gibi bekle ve dikkatini dağıt. Bu gidişle deli olacaksın. Antrenman kampında görüşürüz."
"Görüşürüz."

Telefon yüzüne kapatıldığında kaşlarını çattı ama haklıydı. Bu konuyu düşünmeyi bırakacaktı. Takımdan yeteri kadar uzak kalmıştı.

Merman Hinata~KagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin