3 yıl.
İçinde yaşarken uzun geçen ama baktığımızda çok çabuk geçen sayılı zamandı Tobio ve Shoyo için.
Birlikte her şeyi yapmışlardı. Voleybol oynamış, yarışmış, romantik randevuya çıkmış, hatta farklı şehirlerde bir araya gelip tarık bile yapmış, birbirlerini çok sevmişler ve vakitlerini olabildiğince iyi şekilde değerlendirmişlerdi.
Ama liseden mezun olmalarına sadece birkaç gün varken, en çok sevdikleri mekan olan sahilde ikisinin arasına mutlak gerçek ilk defa bu kadar çok belli oluyordu.
"Shoyo, ne düşünüyorsun?"
"Belli değil mi?"
"Evet ama sonsuza kadar böyle kalamayız."
"Maalesef ki."
"Gerçekten öyle ama aklımda bir fikir var."
"Beni insana dönüştürmenin yolunu mu bulacaksın? Arieldeki gibi?"
"Gerçek olsa bence şimdiye yapmıştın."
"Üzgünüm ama deniz cadısı büyüsü diye bir şey yok.""Tamam, şimdi önemli bir şey söyleyeceğim o yüzden beni dinle."
"Tabi."
"Anı kutusu veya zaman kapsülü yapmak ister misin?"
"Anlamadım, nasıl bir şey."
"Evimde bu 3 yıldan biriktirdiğim çok fazla şey var. Büyük bir ahşap kutuya senin getirdiklerinle birleştirip sahile gömmek istiyorum. İkimizin anı olarak."
"Olabilir. Bende de bir şeyler çıkar."
"Yarına ne dersin? Gömeriz beraber."
"Olur. Zaten antrenmanları bıraktık. Mezun ekibi olarak."
"Ben hala gidiyorum ekstra antrenman olarak. Yamaguchi ve Tsukkishima da bırakmaya niyetli değil."
"O ekibi özleyeceğim."Neredeyse takımın bir parcasi gibiydi artık Shoyo. Çok fazla antrenmanlara katılmış ve tüm ekiple buluşmalara bile katılmıştı. Özellikle 2. yıllarında Shoyo'ya bu okula gelip kulübe katılması için çok baskı yapmışlardı. Tobio olamayacağına dair ekibi zor ikna etmişti. O zamandan sonra Shoyo'nun bir sırrı olduğunu kabullenen ekip konuyu daha fazla deşmeden ikisini kendi haline birakmıştı.
"Emin ol, herkes de seni özleyecek."
"Seni herkes özlemeyecek ama."
"Oikawa'nın konusunu açma şimdi."
"Karada bile seni yendiğimiz için kıskanıyorsun. Kabullen, su voleybolu karadan daha iyi."
"Bizden öğrendiğin taktiklerle maçları kazanmak kolay olsa gerek."
"Okyanusta şampiyon oluşumuzla bir bağlantın yok üzgünüm."
"Senin bizim şampiyonluğumuzla bir bağlantın olmadığı gibi."Güneş batmaya başladığında ayaklandı Tobio. "Gitmem lazım artık. Öğlende buluşalım." Shoyo kafasını salladı. "Tobio." Ona dönünce gülümsedi. "Seni seviyorum." Yutkunarak ekledi. "Hep seveceğim."
Tobio saçlarını karıştırdı yavaşça. "Bu sözleri başka zaman saklayalım Shoyo. Bende seni seviyorum." Onun merdivenlerden çıkışını izledikten sonra kendini suya bırakmıştı.
..."Shoyo!" Daldığı alemden cikti. "Evet Yacchan." Kız nefesini verdi. "Tahmin ettiğim gibi. Bir şey mi oldu?" Kafasını iki yana salladı. "Biliyorsun. Mezuniyetim geldi sayılır. Tobio ve ben.. bilmiyormuş gibi yapıyoruz ama ikimizde farkındayız. Attan alta sanki normal bir şeymiş gibi. Yarın bir anı kutusu yapacağız beraber."
"Bu iyi ama ona söylemedin hala değil mi?"Mezuniyeti bittiği gibi okyanusun diğer kıyısı bir şehirde yetenekli bir takıma katılacağını mı? Asla. En azından şimdi değil.
"Bu her şeyi mahveder. Son ana kadar söylemeyeceğim. Bir hayt boyu birbirimizi goremeyeceğiz Yacchan." Gözleri doldu. "Bunlar son günlerimiz. Alışamıyorum ama." Kız ona sıkıca sarıldı. "Biliyorum Shoyo biliyorum. Sana söyleyebileceğim her şeyi çoktan biliyorsun. Benden daha iyi biliyorsun. Ama yanındayım. Bunu unutma yeter."
Kollarını ona sardı. "Teşekkür ederim." Onun gibi bir kardeşe sahip olduğu için çok mutluydu. İlişkileri bunun ötesine geçmemişti ve geçmeyecekti de. "Sen ve Yato ne durumda?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merman Hinata~Kagehina
FanfictionDenizin dibindeki kendi kentine yaşayan Hinata güneş ışığını çok seviyordu. Kageyama'nın voleyboldan sonra yapmayı en çok sevdiği şey gizli küçük sahilinde yıldızları izlemekti. Ta ki bir gün o sahilde oturmuş güneşi izleyen çocuğu görene kadar #k...