Anlaşmak

19 3 0
                                    

"chibi-chan, ne oldu da bu kadar üzgünsün?" Takımıyla antrenman yaptığında yeteri kadar yorumladığında fark ettiğinde Oikawa'nın yanına gitmişti.

"Sadece, biraz üzgünüm." Oikawa topu kenara bıraktı ve yanına geldi. "Şu kara konusu mu?" Kafasını salladı. "Bir şey mi yapti sana?" Konuşmak istemiyordu ama birine anlatabilirdi belki.

"Hayır ama, değiştiremeyeceğimiz şeyler canımı sıkıyor." Tooru elini omzuna koydu. "Shoyo, bu doğal bir şey. Ayrıca, bazı şeyler olduğu gibi kalmalıdır belki de." Omuz silkti. "Olabilir ama bu son ana kadar şansımı zorlamayacağım anlamına gelmiyor."

Tooru nefesini verdi. "Kendini zorlandığın sürece arkandayım ama olur da kötü olmaya başlarsan önündeki engel ben olurum. Biliyorsun değil mi?"

"Teşekkür ederim. Galiba buna ihtiyacım olacak." Saçlarını karıştırdı. "Hadi, bir iki tane daha smaç vur."
...

Sonraki gün sahile çıktığında Tobio çoktan gelmişti. Karşılıklı olarak oturdular ve bir süre hiçbir şey konuşmadılar. "Sen başlar mısın?" Shoyo kafasını salladı.

"Pekala, Tobio. Seni seviyorum. Ama.." ayaklarına baktı. "Değiştiremeyeceğmiz şeyler var." Gözünden bir damla yaş süzüldü. "Sen kara, ben suda yaşıyorum. Gün içinde geçirdiğimiz vakit sınırlı. Korumak gerekn çok büyük bir sırrım var ve uzun süre karada vakit geçiremiyorum."

Tobio içinden onayladı. Fark etmişti, bunları biliyordu ama söylemek zor geliyordu. "Seni seviyorum Shoyo. Ama suda kendi hayatın olduğunu da biliyorum. İlk başta sensen kaçmamın nedeni de buydu. Karada durmak sana ve kuyruğuna zarar veriyor. Dün... Çok etkilendim. Sen suya aitsin." Bunu biliyordu ve onu oradan koparmayacaktı. Gerekirse onun karşısında bile dururdu.

Shoyo gülümsedi ve gözyaşlarını sildi. "Anlamana sevindim. Ama, ben görüşmek istiyorum seninle. Son ana kadar." Kageyama ona baktı. "Ne demek istiyorsun?" Onun gözünde neredeyse ayrılık gibi görünen bu konuşma yön değiştiriyordu.

"Lise mezuniyetine kadar 2.5 yıl var." Kafasını salladı. "İşte o zamana kadar birbirmizi koruyalım, vakit geçirelim. Olur mu? Sonra ben muhtemelen voleybol kulüplerine gitmek için şehir değiştireceğim. Sende kendi yolunda voleybol oynayacaksın."

Tobio'nun gözünden yaşlar akmaya başladığında Shoyo şaşırır. "Ha, ne-neden ağlıyorsun?" Çocuk gülmeye başlarken ani hamleyle yanına gelir ve Shoto'ya sıkı sıkı sarılır. "Demiştim ya, sen istediğin sürece buradayım. Ama haklısın. Seni sudan kopamazsın bende su altında nefes alamam."

Shoyo ondan ayrıldı. "Evet. Bu gerçeği unutmayacağız ama vaktimizi oturup ağlayarak değil, gezerek veya beraber harcayacağız. Bu 3 yıllık bir anlaşma Tobio."

Elini uzattı. "3 yıl boyunca beni sever misin?" Aralarına uzattığı minik eli tuttu. "Son gününe kadar hemde." İçinden geçirdi. Muhtemelen daha da uzun.

"Peki sen Shoyo, 3 yıl boyunca karaya çıkıp benim sevgilim olur musun?" Gülümsedi. "Evet." İçinden geçirdi. Muhtemelen sonsuza kadar seveceğim.

Sonlarının farkında olarak yaptıkları bu anlaşma gerçeklikle olan bağları ve birbirini kırmadan verdikleri sözdü. Birlikte olduklarında unutabilirlerdi önemli değildi. Vakitleri vardı. Ayrılma anına kadar beraber olmalarının keyfini çıkaracaklardı.

Shoyo ona yaklaşıp öpmeye başladığında Tobio hızlıca karşılık verip onu kucağına çekmişti. Bu dudaklara doyamazdı. Her zaman tuzlu ve yumuşacıklardı.

Nefes nefese ayrıldıklarında Shoyo kafasını omzuna koydu. "Rahatladım artık." Tobio kafasını salladı. "Bende Shoyo, konuşmamıza sevindim." Öyle uzun süre kaldıklarında ikiside itiraz etmedi. Konuşmak istemiyorladı. Sadece birbirlerinin yanına olup hissetmek istediler.

En sonunda Shoyo bacaklarının titrediğini fark ettiğinde Tobio ile ayağa kalktı. "Taşır mısın?" Elini beline yerleştirip hızlıca bacaklarını kucağına aldı ve su kıyısına kadar götürdü. "Dikkatli ol tamam mı?" Shoyo kıkırdadı. "Sen de."

Suya girdiğinde rahatladığını hissetti ve eve gidene kadar durmadı. Sakinleşmesi gerekiyordu. ama evde onu Kenma bekliyordu. "Antrenmana niye gelmedin?" Omuz silkti. "Dinlenmem lazımdı. Hala da lazım." Gözlerini devirdi ve büyük kayalığı işaret etti. "Geç şuraya. Bu saate kadar ortalıktan kaybolduysan bir şey oldu demektir."

Sakinleştiğini düşündüğü göz yazları tekrar akmaya devam ederken Kenma'ya sarıldı. "Sadece 2.5 yıl. Bu bizim maksimum zamanımız. Tüm hayatım içinde sade-" nefessizlikten konuşamayınca Kenma saçlarını okşadı. "Yani, ikinizde bunu biliyorsunuz değil mi? Zor olacak ama en azından onunla tanıştın. Beraber vaktiniz var. Bu da bir şey."

"Evet. Haklısın ama yetmeyecek Kenma biliyorum. Hayalimde yaşayamam sonsuza kadar."

"Bunun farkında oluşun bile büyük bir adim. İstediğinde seni dinlerim. Olur mu?" Kafasını salladı. "Olur. Burayı seviyorum Kenma, yuvam burası ama son ana kadar, karadan kopmayacağım." Kenma gülümsedi. "Bunu biliyorum zaten."
...

Tobio ise sahilde bir süre daha durduktan sonra arkasını dönüp evine geri gitti ve Kuroo'yu aradı. "Dikkatimi dağıt."

"Gelecek hafta sonu Miyagi'ye geliyoruz ve beraber parti yapıyoruz iki takım." Pekala, kesinlikle işe yaramıştı. "Saçmala dedim de abartmadın mı?" Kuroo kıkırdadı. "Abartmıyorum gerçeği söylüyorum Bakayama."

"HA!"
...

Rüya ve gerçeklik hiçbir zaman aynı olamaz

Ama bazı şeyler rüyadan bile güzel olabilir

Merman Hinata~KagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin