Elbette kageyama biraz da söverek kurooyu sürükletip yurda geri getirmişti."SİZİN AKLINIZ NERDEYDİ? BİRİNİZ BİLE TELEFONLARINIZI AÇAMADINIZ MI? NERDEYSE GECE YARISI!" Geri geldiklerinde yurtta büyük bir koşuşturma vardı. Hava kararmasına rağmen hala ortalıkta olmayan üçlü için herkes endişelenmiş ve şehre aramaya gitmişti.
Şu anda ise hepsi kafalarını yere eğmiş yerle bakışıyorlardı. kuroo yeteri kadar azar yediğini düşünüyordu. "Oi Daichi, içimizden geçtin artık." Sinirle nefesini verdi ve arkasını döndü. "Yarın yorgun düşün de o zaman görün." Kageyama ikiliye döndü. "Bunun olacağını tahmin etmemiştim." Kuroo omuz silkti. "Klasik Daichi işte. Kafaya takma." Bokuto uyuku modudan biraz sıyrılmıştı. Gerinerek ikiliye baktı. "Eğer dışarı çıkmamız bu kadar sorunsa neden Hinata gelmiyor? İyi oynuyor." Omuz silkti kageyama. "Ona bağlı." Kuroo kafasını iki yana salladı. "Ayrıca bu takım antrenmanı herkes izin vermezse olmaz."
Haklı olduğu için sustu. Hinata'yla daha fazla vakit geçirmek istiyordu. Ama ne yaacağını bilmiyordu. "Sonra bakarız. İyi geceler." Hepsi dağılarak odalarına gitti. Ve Hepsi yorgunluktan hemen uykuya daldı.
..."Yorgunluktan ölmek üzereyim." Okula sabah antrenmanı için gelmişlerdi ama Kenma ve Hinata çok yorgun oldukları için doğru düzgün odaklanamıyorlardı. "Biraz canlan Hinata. Bu hiç senlik değil!" Takım arkadaşının lafıyla gerinde ve nefes aldı. Bunu yapmalıydı
Antrenmanı bir saatin sonunda bittiğinde hareket edecek gücü kalmamıştı. Salonun kenarına yayılarak yatmış ve gözlerini kapatmıştı. "Hinata?" Yanında gelen Kei tam üstünde suda duruyordu. Hinata hafif hareket ederek kendini yana çekti ve kıyıya oturdu. "Ne oldu Kei?" Çocuk omuz silkti. "Antrenmanda yorgun gibiydin. Bir şey mi oldu?"
"Dün akşam antrenman yaparken kendimi çok yormuşum." Dediği şey doğruydu. "Yarışmalardan yeni çıktık. Dinlemene izin ver bence." Kıkırdadı. "Aslında tam da bu yüzden kendimi zorlamalıydım." Kei şaşkınlıkla ona bakarken doğruldu. "Ben eve gidiyorum artık. Sonra görüşürüz." Çantasını alıp okuldan çıktı.
..."Yachi!" Kız onu gördüğünde gülümseyerek küçük mercanlıktan yanına geldi. "Hoşgeldin Shoyo." Beraber yere oturdular. "Antrenmanın nasıl geçti?" Omuz silkti. "Her zamanki gibiydi ama çok yoruldum."
"Neden ki?" Derin bir nefes aldı. "Dün akşam görüşelim diyinve reddetmiştim ya." Kız kafasını salladı. "Seni ciddi anlamda şok edecek bir şey var." Kız nefesini verdi.
"Kara dünyasıyla ilgili mi?"
"Evet."
"Kenma-san biliyor?"
"Evet."
"Şimdi düşününce Oikawa-san da dün ortalıkta yoktu."
"Onun da ilgisi var."Kız kaşlarını çattı. "Hani senin en yakının bendim? Neden bu tür şeyleri en son ben öğreniyorum?" Gerçekten üzülüyordu artık. En yakın arkadaşını istediği her an göremiyordu ve onun en çok sevdiği şeyle ilgili neredeyse hiçbir şey bilmemek canını yakıyordu. Artık ne olursa olsun kabullenmeye hazırdı artık.
Shoyo diyecek bir şey bulamadığı için kafasını eğdi. "Haklısın. Ama ilk başta kimseye anlatmayacağım diye düşündüğüm bir sırdı bu. Ama şimdi anlatacağım şeylerden sonra o kadar da saklamama gerek olmadığını anladım."
"Pekala Shoyo. Seni affediyorum ama lütfen bana her şeyi anlat." Çocuk kafasını salladı ve Kageyama ile ilk karşılaşmalarından ve aralarında gelişen arkadaşlıktan dünkü yarışmaya kadar her şeyi tek seferde anlamıştı. Kız onu şokla dinlerken tepki bile verememişti.
"Shoyo, yani ne diyeceğimi bilemiyorum." Onu titreyerek bulduğu günü hatırladı. O gün o anda bunları dinlese ne tepki vereceğini kendi de bilmiyordu. "Bir şey demene gerek yok Yachi. Kageyama ile tanışmak istersen tanıştırırım ama istemezsen sorun yok."
Kız uzun süre sustu. Bu kadarı tek seferde sindirebilmesi için fazlaydı. Ama en azından her şeyi biliyordu. En yakın arkadaşıyla ilgili her şeyi bilmek istemesi yanlış değildi. Belki de onunla tanışmalıydı. "Tanışırım Shoyo. Ne de olsa senin arkadaşın." Çocuk da gülümsedi. "Sağ ol Yacchan,"
..."Dikkatli ol!" Kız Hinata'nın elini tutarak son anda dengesini sağladı. Uzun süre ayakları üzerinde durmayınca denge sağlamak zor oluyordu. "Bu çok zor Shoyoo." Hinata kıkırdayarak kızı yere oturttu. "Yavaş yavaş Yachi." Kızda ayaklarını ileri uzatarak oturdu. Ufak parmaklar ona haka çok komik geliyordu.
"Shoyo?" Çocuk hemen arkasını döndü. "Kageyama! Hoşgeldin." Kız da arkasını dönerek ürkekçe gülümsedi. "S-selam." Ufak bir baş selamı verip Hinata'nın diğer yanına oturdu. "Bu Yachi. Sualtından bir arkadaşım." Kageyama kafasını salladı. "O halde o da-" Yachi kafasını eğdiğinde Hinata onu susturdu. "Bu konuyu fazla sevmiyor Kageyama."
Ona karşı bu kadar hassas olmasına karşın Kageyama içinden kızmıştı ama neye kızdığında dair fikri yoktu. "Voleybol nasıl?" Omuz silkti. "Biz antrenmanda nereydese bayılıyorduk. Kaptanımız Daichi-san geç gelince dinlememize izin vermedi." Ufak bir iç geçirdi. İlk defa bu kadar yorulduğunu hatırlıyordu voleybolda.
"Anlıyorum. Ben de kuma kendimi gömmek istemiştim." Yachi kıkırdadı. "O sıra seni durdurmasam cidden gömülecektin." Ona kötü kötü baktı. "Ama Yacchann, çok yorgundum." Kız omzuna vurdu hafifçe. "Antrenmanda uyunmaz."
İkili tartışmaya devam ederken Kageyama sevgili olup olmadıklarını merak etti. Yakın gözüküyorlardı ne de olsa. Bu his kalbinin sıkışmasına neden olurken sadece gülümsemekle yetinmişti. Ne diyebilirdi ki? Kendi bile ne hissettiğini anlamamıştı.
"Her şekilde ikimiz de haklıyız." Kageyama'nın daldığını görünce ellerini salladı. "Kageyama?" Çocuk kendine geldi. "Ha, Ne oldu?" Kıkırdadı. "Ne düşünüyordun? Dalmişsın."
Omuz silkti. "Önemli değil." Daha fazla burada kalmak istemediğinden ayağa kalktı. "Antrenman kampında fazladan antrenman yapacağız. Erken gidiyorum ben." Kıza baktı. "Tanıştığıma memnun oldum." Hızlıca merdivenlerden çıkıp arkasına baktığında Shoyo'yu Yachi'nin koluna girip suya ilerlerken görmüştü. Sevgili oldukları kesinleşmişti. Nedenini biraz da olsa tahmin edebildiği hüzünle antrenmana döndü. Belki de fazladan servis çalışsa siniri geçerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merman Hinata~Kagehina
Fiksi PenggemarDenizin dibindeki kendi kentine yaşayan Hinata güneş ışığını çok seviyordu. Kageyama'nın voleyboldan sonra yapmayı en çok sevdiği şey gizli küçük sahilinde yıldızları izlemekti. Ta ki bir gün o sahilde oturmuş güneşi izleyen çocuğu görene kadar #k...