For you.😘🌏🪐☄️
İyi okumalar:):)😍😍Henüz bir kaç yıl önce inşa edilmiş bir villa. Düzenli bir oturma odası. Birkaç hafta yaşamış, yemek yapmış ya da bir şeyler yemiş birinin kullanmasına rağmen son derece temiz bir mutfak. Kıyafetlerin kullanılıp, temizlenip ve askılarında bile parmak izi bırakılmadan dolaba yerleştirildiği, kullanılmış yatak çarşaflarının sanki paketinden yeni çıkmış gibi temiz ve düzenli göründüğü, banyodaki duj jelinin, traş bıçağının ya da lifin kullanılmış olmasına rağmen sanki yeniymiş gibi durduğu bir yatak odası...
Bugün, bu kapıdan içeri girerken hayatımda ilk kez yalnız değildim. Ellerimde, dün gece defalarca buruşturup çöp kutusuna yolladığım belgeler, omuzlarımda aylardır bir sonuca ulaşamadığım davanın yükü ve sırtımda üst makamlardan gördüğüm inanılmaz bir baskıyla giriyordum. Kapıdaki iki memurun en son ne zaman beni saygıyla selamlayıp, gülümsediklerini hatırlamıyordum bile. Daha yanlarından ayrılmadan birbirlerine yaklaşıp dedikodumu yapmaya başladıklarında bunu umursamadım. Nasıl olsa bu ofisteki herkes onlar gibiydi.
Yarım saat içinde kapattığım dosyalarımı hayranlıkla izleyen insanların gözünden düşmek için, yapmam gereken tek şey bir davayı aylarca uzatmaktı. Ne nankör bir meslek ama.
Küçümseyici bakışlar ve fısıltılar arasından kaçar gibi odamın kapısına koşturduğumda, beni kapıda karşılayan Porsche sırıtarak kenara çekildi ve geçmem için izin verdi. Küçük odanın diğer ucundaki kanepede uzanan Kinn, bakışlarını telefonundan çekmeden eliyle beni selamladığında bu iki aptalın benden daha rahat olmalarını hazmedemedim. Elimdeki belgeyi sert bir şekilde yüzüne fırlattığımda şeffaf dosyanın içindeki kırışık kağıtlar etrafa saçıldı. "Hey!"dedi gülerek. "İyi görünmüyorsun dostum?"
Şaka yapıyor olmalıydı. Siktir... Vücudum öfkeyle doldu. Sandalyeme oturup ona öyle bir bakış attım ki, dudaklarını birbirine bastırıp yerdeki kağıtları toplamaya başladı. İyi fikir piç kurusu.
Porsche, benim için çoktan hazırlamış olduğu kahveyi önüme bırakıp karşımdaki koltuğa otururken, "Nasılsın?"diye sordu.
"Bu sabah kapıma bir icra dilekçesi bırakılmış. Dün gittiğim bilmem kaçıncı evden de ellerim boş döndüm ve bugün buraya bir zamanlar beni hayranlıkla izleyen insanların küçümseyici bakışları altında girdim. Özetle Porsche... Harikayım!"
Yavaşça güldü. Kinn, kanepeden kalkıp toparladığı belgeleri masaya bırakırken, "İnsanların ne düşündükleri seni neden bu kadar ilgilendiriyor?"dedi ifadesizce. "Hayatında hiçbir rolleri bile yok. Fazla kafaya takıyorsun."
Gözlerimi devirdim. Soyadının verdiği güçle burada oturup, herkesten övgü almak, ortağım olmasına rağmen günah keçisinin ben olması işte onu bu kadar rahatsız ediyordu. "Bu konu seni mutlu etmiyor ama nedense sürekli beni kışkırttığını düşünüyorum."
Bana baktı. Ne demek istediğimi anladı ve aniden yüzünü buruşturup kapıya ilerledi. Cam kapıyı sert bir hareketle kapatmadan hemen önce, "Beni bununla yargılamayı bıraktıktan sonra geleceğim."diye tısladı. Sadece arkasından boş bir ifadeyle baktım. Porsche'nin az sonra kocasını savunacağı bir dizi cümlesine kendimi hazırlamayı umursamadım bile. Ama hayret verici bir şekilde bunu yapmadı. Yalnızca gülümsedi ve, "Onu, dosyayı devralması için ikna etmemi ister misin?"diye sordu.
Gözlerim heyecanla parladı ama bu patronun gürültüyle odaya dalması kadar kısa sürdü. "Bay Phongsakorn, sizi ofiste görmek ne güzel!"diye tısladı ve elindeki bir yığın dosyayı masaya çarptı. Sandalyemden ayaklanırken, derin bir nefes aldım. İşte buna hiç hazır değildim. Üstelik daha sabahın altısındayken. Tanrım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILLER || VegasPete
FanfictionSiyahlar içindeki genç adam kapı pervasında durmuş ifadesizce bana bakarken, nefesimin kesildiğini hissettim. Damarlarımdaki adrenalin aniden arttı ve titremeye başlayan ellerimle silahımı sıkıca kavrayıp suratına doğrulttum. "Hey!" Koyu pembe dudak...