supraayz İyi okumalar:):)🤭🤭Üzerindeki pahalı takımla, kendisine oldukça yabancı gelen partinin ortasında dikilmiş, neşeyle etrafta koşturan çocukları ve onların yanında dikilmiş sohbet eden yetişkinleri izleyen şu garip adama bir bakın. Evet, bu benim. Porsche'nin haberim dahi olmadan benim için aldığı takımla kapıma dayanıp, "Hey! Partiye gelmek zorundasın!"dedikten yalnızca birkaç saat sonra kendimi burada bulmuştum.
Venice, daha bir hafta önceden beni davet ettiğinde, ona net bir cevap vermemiştim ancak içten içe gitmeyeceğimi biliyordum. Nedenini bilmek isterseniz, söyleyeyim. Bunun aptallık olduğunu düşünebilirsiniz ama bazı şeyler benim için fazla önemliydi. İlkokul çocuklarının el ele tutuştuklarında kalplerinin heyecanla çarpması gibi, öpüşmekte benim için özeldi. Üstelik sadece bununla da kalmamış, parmaklarının arasına tam iki kez boşalmıştım.
O gün beni odama getirirken, yol boyunca aklımdan sayısız düşünce geçiyordu. En önemlisi de artık ne olduğumuzdu. Ona nasıl seslenmem gerektiğini ya da tekrar aynı şeyleri yaşayacak mıyız merakı zihnimde dönüp dururken, onun yaptığı tek şey susmaktı. Susmak. Öldürücü bir sessizlik.
Hata yaptığımı sanmıştım. Beni kandırdığını, arzularımıza kapılıp aslında olmaması gereken bir şeyi yaptığımızı ve daha bir sürü zırvalık. Vegas, odanın köşesinde oturmuş sessizce yerde bir noktası izlerken beni nasıl bir uçurumun içine ittiğinden haberi yoktu. O kadar fazla senaryo üretiyordum ki, hemen o an kalkıp "Bu bir hataydı. Seni bir daha görmek istemiyorum."dediğinde bile daha az canımı yakardı.
Sonra buraya gelmiştim. Gözlerindeki o tanıdık yoğun bakışlarla beni izleyip dururken, güçlükle toparlayabildiğim düşüncelerim tekrar etrafa saçıldı. Gözleri sürekli üzerimdeydi, fark ettiğimi biliyor muydu emin değilim ama farkındaydım ve deli gibi rahatsız oluyordum.
Ve sonra...
İşte buradaydık. Beni üst kata sürükleyip sayısız kapıdan birini açarak karanlık odaya ittiğinde, parmakları bileğimi bırakmadı. Saniyeler içinde sırtımı kapattığı kapıya yapıştırıp, kilidini sonuna kadar çevirirken nefes nefese gözlerine baktım.
"Vegas... Ne olu—"
Dudakları tekrar dudaklarıma kapandı. Elinin teki karnıma yaslanıp beni kapıya doğru bastırırken, diğeriyle çenemi kavradı ve canımı acıtacak bir sertlikle sıktı. İnleyerek ısrarcı dilini ağzıma kabul ettiğimde, bedenini bana yasladı. Sertleşmişti ve benim de aynı durumda olduğumu fark ettiğinde, "Siktir!"diye tısladı. Ellerimi saçlarına dolayıp, onu kendime daha çok bastırırken, vahşi öpücüklerine karşılık vermeye çalıştım. Dişleri alt dudağıma sürtünerek, çeneme ve oradan da boynuma kayarken "Tanrım..."dedi nefes nefese. "Aklımı kaybediyorum, Pete!"
Ceketimin yakalarını kavrayıp, kaba bir kuvvetle onu üzerimden çıkardığında hızla tişörtümün eteklerine uzandı ve o da saniyeler içinde yeri boyladı. Başını eğerek, ıslak öpücüklerini köprücük kemiğimin üzerine bırakırken, "Vegas..."diye fısıldadım ama sesim arzu dolu inilti gibiydi. "Bek-le... Bekle, bir dakika..."
Tanrım, kalp krizinden ölebilirdim. Vücudum yaprak gibi titriyor, aldığım nefesler yetmiyordu. Beni duymadan devam ettiğinde göğsümün birini dudaklarının arasına aldı. "Ahh..." Gözlerim kaydı. Saçlarına öyle sert asıldım ki, acıyla inleyerek tenimi dişledi.
Karnıma yaslı olan eli pantolonumun düğmesini açtığında zaten bol olan kumaş kalçamdan kayarak kendiliğinden yere düştü. Tekrar doğruldu. Burun buruna geldiğimizde kısa bir an karanlıkta daha belirgin gözlerine bakarken, "Durmak mı istiyorsun?"diye sordu. Hadi ama ya. Şimdi mi? Şu durumda mı? Aletim dokunuşların için sızlarken mi soruyorsun bunu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILLER || VegasPete
FanfictionSiyahlar içindeki genç adam kapı pervasında durmuş ifadesizce bana bakarken, nefesimin kesildiğini hissettim. Damarlarımdaki adrenalin aniden arttı ve titremeye başlayan ellerimle silahımı sıkıca kavrayıp suratına doğrulttum. "Hey!" Koyu pembe dudak...