...

669 47 86
                                    



İyi okumalar:):)🥺🥺

VEGAS

Hayatımın dönüm noktası diyebileceğim bir zaman seçmem gerekse, bu çok saçma görünebilir ama Newyork'a vakıf gecesi için gittiğim zamanı tercih ederdim. Size bunun nedeninden bahsetmedim değil mi? Pete'i gördüğüm ilk sefer... İnsanların görünüşlerini hatırlamakla alakalı bir takım problemlerim vardı, mesela tanıştığım biriyle  aylar sonra tekrar tanışabilirdim. Hayır, lütfen piçin teki olduğumu düşünmeyin. Bu, tamamen hafızamla alakalı bir durum.

Pete'i o gece görmüştüm. Aylar sonra, amcam vakıf gecesinin görüntülerini kaydetmem için bana yolladığında, sahnenin en sonunda etrafı ürkek bakışlarıyla inceleyen o adamı fark etmem uzun sürmedi.

Pete.

Mavi takım elbisesinin içinde nefes kesici görünüyordu. Onu ekranda gördüğüm ilk an, tuvalette karşılaştığımızı hatırladım. Birinin size baktığını hisseder misiniz? Akılalmaz bir durum ama bunu hissetmiştim. Tuvaletten çıkıncaya dek, o soluk zeytin gözleri üzerimdeydi. Gülümsemiyordu. Konuşmuyordu. Sessizce kenara çekilmiş, sanki ben bir uzaylıymışım gibi beni inceliyordu.

Muhtemelen Killer olduğumu düşünüyordu. Bunu her hatırladığımda, içimi derin bir merak kaplıyordu. O an onunla ne derece yakın olduğumuzu bilmiyordum ama benden ne yapmamı beklediğini deli gibi merak ediyordum.

Size pişmanlıklarımı sıralayacak olsam, o gün onunla konuşmadan yanından ayrılmış olmam ilk sıralarda yer alırdı. Ancak bilirsiniz. Her zaman, güzel şeyler geç gelir. Ya da çoğu zaman, onları biz görmeyiz.

"En utanç verici olanı, bir sokak arasında sevişmekti."dedi ve kıkırdayarak yüzünü göğsüme bastırdı. Gülümsemek istedim. Tanrı aşkına, bir sokak arasında kendini beceren birini görsem, ilk başta bunun tahrik edici olduğunu düşünürdüm ancak onun bir hasta olduğunu öğrendikten sonra hislerim tamamen acıyla dolu olurdu.

Oysa şimdi Pete'in hasta olduğunu bilmeme rağmen, içimdeki duygular acıdan çok uzaktı. Rahatsız hissediyordum.

Parmak uçlarım, yumuşak ve pürüzsüz sırtında usulca gezinirken, "Daha önce kimseyle seks yapmadığını söylemiştin?"diye homurdandım.

Ne? Az önce, hayal ürünümle seks yaptığını-hem de defalarca-itiraf etmişti. Şaka gibi. Hayal ürünüm, ama içim öfkeyle doluydu.

Kıkırdayarak, göğsüme biraz daha sokuldu.
"Mastürbasyon yapmak ne zamandır sekse giriyor Vegas?"

'Gerçeği her geçen gün daha da fark ettikçe, ne hissediyordu acaba?'

Venice'den bile daha küçük olduğum bir dönemde, sabah neşeyle uyanıp o gün lunaparka gitmeyi teklif edeceğim dadımın odasını boş gördüğümde içimi derin bir hüzün kaplamıştı. Henüz 5 yaşındaki bir çocuğun ne olduğunu bile bilmeyeceği bir boşluk hissi, her bir yanımı sarmış, uzun bir süre etrafta olan bitenleri umursamamama sebep olmuştu.

Kreşe gidiyordum. Düzenli olarak gidip, vakit geçirdiğim bir grup arkadaşım vardı. Günümün bir kısmı Macau ile ilgilenmek ve ona kitap okumakla geçiyordu. Ancak uzun bir süre bunların hiçbirinden zevk alamamıştım. O acılar içinde, her gece gözyaşlarına boğulan çoçuğu bugün tanımlamam gerekse, tıpkı bir sarhoş gibi etrafta ruhsuz bedeniyle gezdiğini söylerdim.

"Ancak dürüst olmak gerekirse, o zamana dek hiç kendimi o kadar canlı hissetmemiştim."

Tanrım. Bu, bok gibi bir histi. "Siktir ya!"diye tıslayarak onu kucağımdan ittiğimde güçlü bir kahkaha patlattı. Geriye doğru çekilip benden kurtulurken, bileğindeki deri kelepçeler şakırdadı. "Sana birileriyle yaşadığım seksi anlatsam, bu hoşuna gider mi?"

KILLER || VegasPeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin