İyi okumalar:):)💟💟VEGAS
Pete'in yatış işlemlerinin hemen ardından Porsche, şu anki sağlık durumu için bir dizi test istemişti. Bay Nohn'un düzenli olarak yaptığı ve uçakta incelediği test sonuçları en güncel olanlarıydı ama yine de tam anlamıyla emin olmak istiyordu. Onu hastaneye getirdiğimiz gecenin sabahında ve bütün gün odasından çıkmamış, onunla konuşabilmek için kendisine alışması için yanında vakit geçirmişti.
Ah, tanrım.
Bunun Pete'ye özel bir davranış olduğunu düşünmeyin. Porsche, mükemmel bir doktordu. Bütün hastaları onun için kıymetliydi. Bir keresinde, "Onlar, solmaya yüz tutmuş çiçekler gibi... Eğer bir gün sulamayı unutursam, solup gitmeleri kaçınılmaz."demişti. Ne demek istediğimi ya da onun ne kadar inanılmaz biri olduğunu şimdi anlıyor musunuz?
İkinci günün sabahında malikanemizin geniş bahçesindeki devasa masanın etrafında toplanmış kahvaltımızı yaparken, heyecanla telefonuna bakıyordu. Asistanı, bayan Lara test sonuçlarının çıktığı haberini verecekti ve o da hiç dokunmadığı tabağını öylece bırakıp kliniğe koşturacaktı. Bazen, bu heyecanı aptal gibi davranmasına yol açıyordu. Mesela, hızlıca yemeğini yiyip kliniğe gitmek de bir seçenekti.
Neyse. Bunu yüzüne vurup heyecanını köreltmeye niyetli değildim. Venice yemeğini bitirip okul çantasını sırtlandığında, "Bai! Bai!"diye bağırarak eve koştu.
Bai. Kinn ile Porsche'nin geçen yıl gittiğimiz Afrika seyahatinde evlat edindikleri kimsesiz, küçük, tatlı mı tatlı bir kız. Venice ile aynı yaştaydı ve bu iki küçük yaramaz henüz okula gidecek yaşta olmasalar bile büyükbabaları Korn Theerapanyakun, önemli aşamaları- okumak, yazmak gibi- bir an önce öğrenmelerini istiyordu. Böylece, okula başladıklarında arkadaşlarından daha önde olacaklardı.
Amcam, böyle düşündüğümüzde kötü biri gibi görünebilir ama inanın bana bu, onda kötü olan tek özellikti. Mükemmel bir adamdı. Tabi buna hangi açıdan baktığımıza bağlı. Bazen bu mükemmeliyetçi huyu, hepimizin suyunu çıkartabiliyordu. Üniversite mezuniyetimin ertesi yılı, en fazla on beş dakikalık bir sunum için haftalarca çalıştığımı- beni ofise kilitlemekle tehdit etmişti- söylemiş miydim? Neyse. Yine de iyi adamdı, iyi.
Kahvaltımı bitirip, Bai ile Venice'yi okula götürürken, "Baba, bugün Pete'yi görmeye gidecek miyiz?"diye sordu Venice.
Dikiz aynasından küçük yüzüne bakıp bir süre düşündüğümde, o da Pete'nin kim olduğunu soran Bai'ye heyecanla onu tanıtmaya başladı.
"Görmelisin, Bai. Kocaman adam ama çok tatlı ve çok güzel..."
Yüzümdeki tebessüm, on araba ileriden bile görünebilirdi. Şuna da bir bakın. Ağzı kulaklarında dedikleri şey bu muydu yani?
Venice, sıcakkanlı bir çocuktu. Herkese kolayca ısınır ama çoğunu sevmezdi. Çünkü, size söylemiştim. Birkaç saatlik okul süresi dışında kalan bütün zamanını Korn Theerapanyakun ile geçiriyordu. Onun sevgisini kazanmak için mükemmel olmanız- hakkını yemeyeyim, amcamdan daha merhametliydi- gerekiyordu.
"Porsche amcana sormalıyız."diye cevapladım. Test sonuçları açıklandığında, durumu hakkında Kinn ve benimde bilgili olmamızı istediği için reddedemeyeceğimiz bit teklifle bizi kliniğe davet etmişti.
Ah, teklif. Yedi koca yılın sonunda en sevdiğim kuzenimle, dışarı çıkmak. Yapmayın. Porsche gibi bir kocanız olduğunda, tuvalete gitmek için bile izin istersiniz. Çantasında, elektroşok çubukları taşıyor. Hayır, bunun psikiyatrist olmasıyla alakası yok. Hem, Hipokrat yemini etmiş bir doktorun, canını sıkan herkesi ampüle çevirmesi ne kadar etik?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILLER || VegasPete
FanfictionSiyahlar içindeki genç adam kapı pervasında durmuş ifadesizce bana bakarken, nefesimin kesildiğini hissettim. Damarlarımdaki adrenalin aniden arttı ve titremeye başlayan ellerimle silahımı sıkıca kavrayıp suratına doğrulttum. "Hey!" Koyu pembe dudak...