BÖLÜM YİRMİ İKİ

21.3K 1.7K 427
                                    

O kadar çok ağlamıştım ki artık akacak gözyaşım kalmamıştı.

Sabaha kadar uyuyamamıştım. Gözlerimin içi yanıyor, gözlerimi her kırpışımda sanki içlerine birer iğne sokuluyordu.

O kadar ağlamıştım ki sanki tüm duygularımı ağlayarak söküp atmıştım.

Öfkeliydim, üzgündüm, kırgındım, şaşkındım... Sabahın ilk ışıkları doğarken artık hiçbiri değildim. Bomboştum.

Her şeyi kardeşim için yapmıştım. Bana ne olacağını bir an dahi umursamadan beni satmıştı.

Aşık olduğum adam ihanetimi öğrenmişti. Ona söylediğim hiçbir şeye inanmıyordu. Bana bir daha asla inanmayacaktı. Onu tamamen kaybetmiştim.

Dünyadaki en tehlikeli adamlar ölmemi istiyorlardı. Şu anda nefes alıyor olmamın tek sebebi hamile olduğumu sanmalarıydı.

Tüm varlığım koskoca bir yalandı.

Sanki on dakikalığına uyumuşum gibi hissederken, kapı bir anda sesli bir şekilde açıldı ve uyuyakaldığım yerde irkilerek uyandım. Ağlamaktan ve uykusuzluktan şişmiş gözlerim ağrıyla sızladı. Algılamaya çalışarak etrafıma bakındım ve Lorenzo'nun elleri belinde, boş bir ifadeyle bana bakmakta olduğunu gördüm.

"Güzellik uykunu aldın mı?" dedi düz bir sesle. Suratım bembeyaz, gözlerimin içi kıpkırmızı ve etrafı simsiyah olmasa daha komik bir şaka olurdu.

Cevap vermedim. Dudaklarımı aralayıp konuşacak gücüm var mı, bilmiyordum bile. Lorenzo, büyük gömme dolaba doğru ilerledi ve içinden bir havlu çıkarıp bana attı. "Duş almalısın." dedi.

Oh? Perişanlığım seni rahatsız mı etti?

Dilimin ucuna gelen iğneleyici lafları yuttum. Onunla tartışmak bana hiçbir yarar sağlamazdı. Yavaşça ayağa kalktım. Kaslarım o kadar çok sızlıyordu ki, kalkarken suratımı acıyla buruşturup karnımı tuttum. Yavaş adımlarla Lorenzo'nun yanından geçtim. Bir put gibi hareketsizdi. Yanından geçerken parfümünün kokusu burnumdan içeri doldu; acı içinde kokusunu içime çekerken gözlerimi bir anlığına kapattım ve o güçlü vücuduna sarıldığımı hayal ettim.

Tanrım. Onu öylesine çok özlemiştim ki...

Ona bir daha asla doyasıya sarılamayacaktım.

Tam havluya uzanacakken Lorenzo bileğime dokunup beni durdurdu. "Sen banyoya gir, ben getiririm." dedi.

Karşı çıkmadan kafamı salladım ve banyoya girip kapıyı arkamdan kapattım. Kıyafetlerimi sızlayan vücudumdan ağırca çıkardım, gerçekten tüm kemiklerim sızlıyordu. Derken tam külodumu çıkarırken, külodumdaki koyu lekeyi fark ettim.

Tam bir korku nidası çıkaracakken, elimi son anda dudaklarıma bastırdım.

Siktir.

Regl olmuştum.

Son birkaç gündür günler öylesine birbirine girmiş, takvimler o kadar önemini kaybetmişti ki reglim aklımdan uçup gitmişti. Vücudumdaki ağrıları, sızıları dün kıvrılıp sabaha kadar ağlamamdan dolayı zannediyordum ama şimdi gerçek gözlerini dikmiş bana bakıyordu.

ATEŞLE OYNAMAK (İTALYAN SERİSİ#4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin