Anna ve Merve'nin koluna girmiş, kulübün önünde ne olduğunu hatırlamadığım bir şeye kahkahalar atarak gülüyorduk. Merve, nefes almaya çalışarak sırtını duvara yasladı ve gözünden akan yaşı silip, "Alkolün damarlarınızda dolaştığını hissedebiliyor musunuz? Çünkü ben hissediyorum da." dedi birbirine dolaşan bir sesle.
Anna kafasını sallayarak onu onayladı. "Tanrım, o kadar sarhoşum ki Ray'in beni hamile bırakmasına izin verebilirim.." diye mırıldandı, sonra gözlerini dehşetle kocaman açıp, "Az önce bunu cidden söyledim mi?" diye sordu.
Kıkırdayarak kafamızı salladık. Ona bakarak aptal aptal sırıttım, "Bence buna izin vermelisin.. Çok tatlı bebekleriniz olur! Düşünsene, senin gibi kahve gözlü, Ray gibi sarışın... ayy!" Dudaklarımı büzüp elimi kalbime götürdüm. "Tatlı minik bebekleer!" diye manasız bir şarkı söyledim. Tanrım. Merve haklıydı. Damarlarımdaki alkolü hissedebiliyordum.
Anna bana ters ters bakıp vücudunu işaret etti, "Dostum, bir bak bana! Sence bu minyon bedenden benim iki metrelik, koca kafalı kocamın bebeği çıkabilir mi?" Aklına bir şey gelmiş gibi pis pis sırıttı, "Yanlış anlamayın, kocamın büyüklüğüne bayılıyorum... Özellikle de onun büyük, güzel ale..-"
"Hayır, hayır, hayır!" Merve ellerini kulaklarına bastırdı. "Beni travmatize etmekten vazgeç, lanet olası!" diye bağırdı.
Anna gözlerini devirip, "Ne?" diye söylendi. "Güzel bir alet gördüğümüzde onu övemez miyiz?"
Merve şımarıkça omzunu silkti. "Beni ilgilendiren sadece tek bir alet var." dedi. Sonra iç çekip, "Lanet olsun." diye mırıldandı. "Şimdi de kocamın aletini özledim... aman, yani, kocamın kendisini!" diye düzeltti. Sonra da, "ve aletini." diyerek ekledi.
Aletler. Büyük aletler. Küçük aletler.
Gözümün önünde aletlerin uçuşması normal miydi? Hmm... Ben de şimdi Lorenzo'nun aletini özlemiştim. İnanılmaz bir aletti.. Sadece aleti de değil üstelik. Ağzı... güzel dudakları ve dili. Mm.. o dili.. bekle.
Bebeklerden aletlere nasıl gelmiştik?
Her neyse.
Kendimi tutamadan mırıldandım, "Lorenzo'nun aletini seviyorum."
"Bunu duyduğuma gerçekten çok memnun oldum, mia gattina."
Kafamı kaldırdım ve karşımızda durmuş, bize kafa karışıklığı ve eğlenen gözlerle bakan Tommy, Ray ve Lorenzo'yu gördük. "Ray!" Anna bir çığlık patlatıp kendisini kocasının kolları arasına neredeyse fırlattı, Ray onu son anda tutup bedenine çekti ve yere yapışmasını engelledi. Tommy, hala duvarın kenarında durmuş, aç gözlerle onu izleyen karısının yanına ilerledi. Lorenzo, tek eli cebinde tam karşımda durdu ve boşta olan elini kaldırıp yanağımı sevdi. Bir kedi gibi eline doğru yanağımı sürttüm, "Seni özledim." diye mırıldandım.
Lorenzo keyifli bir sesle, "Beni mi, aletimi mi?" diye sordu.
Siktir. Az önce Lorenzo'nun aletine olan aşkımı ilan edişimi Tommy ve Ray de duymuştu, değil mi? Çocukça bir savunmayla, "Konuyu ben açmadım! Her şey Anna'nın suçu!" diyerek parmağımı kocası bir ağaç, o da bir koalaymış gibi tırmanmaya çalışan Anna'yı işaret ettim. "Ray'in aletinin ne kadar büyük olduğundan bahsedip bu konuyu açan oydu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMAK (İTALYAN SERİSİ#4)
Romantizm23 yaşındaki Joenne Amy Jones için hayat hiçbir zaman kolay olmamıştır. Kendini öldüren alkolik babasının borçlarını ödemek, hasta annesine bakmak ve küçük kardeşinin problemleriyle ilgilenmekten, kendine bir hayat kurmaya hiç vakti olmamıştır. Ve ş...