"Sanırım panik atak geçiriyorum."
Merve gülerek bana şampanya uzattı, "Hayır, yalnızca heyecanlısın. İç bunu." dedi. Elindeki kadehi alıp derin bir nefesle birlikte büyük bir yudum aldım. Titreyen ellerimi belime yerleştirdim çünkü nerede durmaları gerektiğini bilemiyor gibilerdi. "Güzel gözüktüğüme emin misiniz?"
Flora dolu gözleriyle baktı bana. "Çok güzelsin! Tıpkı prenseslere benziyorsun!" dedi heyecanla parıldayan mavi gözleriyle. "Lorenzo sana en baştan aşık olacak.."
Yasemin gözlerini devirirken kıkırdadı, "Daha ne kadar aşık olabilirse!.." diyerek güldü. Meraklı bakışları dışarıdaydı, "Hey, baksanıza. Riccardo ve Rosie arasında neler oluyor? İkisinin de suratında düğüne değil de cenazeye gelmiş gibi bir ifade var." diye sordu.
Merve ona, "Ay Yasemin, bugün dedikodu yapılacak gün mü?" diye sordu ama anında pencerenin yanında belirip dışarıya baktı. Yasemin bilgiç bir tavırla, "Hayatım, düğünler kutsal dedikodu mekanlarıdır." diye belirtti.
Olanları merak ederek ben de gözlerimi pencereden aşağı diktim. Riccardo ve Rosie suratlarında taş gibi bir ifadeyle yan yana dikiliyorlardı. Riccardo ifadesizdi ama Rosie.. sanki hayatı başına yıkılmış gibiydi. Bir süre önce ayrılıp tekrardan bir araya geldiklerini biliyordum ama Lorenzo onlar arasında geçenleri inatla anlatmıyor, her soruşumda konuyu değiştiriyordu.
Yasemin, "Flora, sen ne olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Hepimiz aynı anda merakla Flora'ya döndük. Flora kafasını hızlıca iki yana salladı ama gözlerindeki ifadeden neler olduğunu bildiğini anlamamak imkansızdı. "Ben... sizin bildiğiniz kadarını biliyorum işte." diye mırıldandı ama bunu hiçbirimiz yememiştik. Lorenzo ile barıştığımdan beri aram onlarla iyiydi, beni ailelerine kabul etmişlerdi ama Flora, Lorenzo da dahil o adamlar için küçük bir kız kardeş gibiydi. Onunla çoğu şeyi paylaştıklarını hepimiz biliyorduk. Daha fazla soru soracağımızı anlayan Flora, "Aman, boşverin!" diye elini salladı. "Jamie, birazdan evleneceksin!"
Gergince kıkırdadım. "Aslında ben çoktan evliyim ama..."
Açıkçası bir düğün yapacağımızı söylediğinde Lorenzo'yu çok ciddiye almamıştım. Benim için bunun bir önemi yoktu, hem zaten evliydik. Ama Lorenzo bu konu hakkında çok ciddiydi. Bana evlenme teklif edeli yalnızca iki hafta olmuştu ama Lorenzo hemen bir düğün yapmak istiyordu, biz daha düğünü nerede yapacağımıza bile karar verememişken, Antonio ve Yasemin çiftlikte yapmamızı teklif ettiklerinde kabul etmiştik. Kocaman ve mükemmel bir bahçeye sahiplerdi, zaten çok kalabalık olmayacaktık. Yalnızca ailemiz ve arkadaşlarımız yanımızda olacaktı.
Annemi çağırmamıştım.
Neden bilmiyordum, ama Jimmy ile olan her şeyden sonra annemle ilişkimiz hiç olmadığı kadar uzaktı. Onu hala çok seviyordum, o benim annemdi ama bu mutlu günüme onu davet etmeye cesaret edememiştim. Jimmy'den, onu affetmemden bahsedip bu günü mahvetmesinden, bana maziye gömmeye çalıştığım o korkunç zamanları hatırlatmasından ve bu hatıralarla birlikte mutluluğumun gölgede kalmasından korkmuştum.
Aynanın karşısında son kez kendime baktım ve derin bir nefes aldım. Sade bir gelinlik tercih etmiştim. Düşük kollara sahip, Fransız danteliyle işlenmiş, bel ve kalça kısmı dar, eteklerine doğru hafifçe bollaşan ve arkası uzun bir gelinlikti. Sarı saçlarımı dağınık görünümlü bir topuz haline getirmiştim, suratımda açık tonlarda bir makyaj vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMAK (İTALYAN SERİSİ#4)
Romance23 yaşındaki Joenne Amy Jones için hayat hiçbir zaman kolay olmamıştır. Kendini öldüren alkolik babasının borçlarını ödemek, hasta annesine bakmak ve küçük kardeşinin problemleriyle ilgilenmekten, kendine bir hayat kurmaya hiç vakti olmamıştır. Ve ş...