23 yaşındaki Joenne Amy Jones için hayat hiçbir zaman kolay olmamıştır. Kendini öldüren alkolik babasının borçlarını ödemek, hasta annesine bakmak ve küçük kardeşinin problemleriyle ilgilenmekten, kendine bir hayat kurmaya hiç vakti olmamıştır. Ve ş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
LONDRA - KULÜP INFERNO'NUN ÖNÜ
Deli gibi yağan yağmurda, bir kafenin korumalığının altına girmiş, aldığım derin nefeslerle kendimi yaklaşık yarım saattir izlemekte olduğum kulüpten içeri girebilmek için cesaretlendirmeye çalışıyordum.
İçimi çektim, "Hadi, Jamie." diye mırıldandım kendi kendime. "Yapabilirsin. Yalnızca içeri girip seksice gülümseyecek ve iş aradığını söyleyeceksin." Kendime içsel bir tokat attım. "Hadi kızım." İleride beni on beş dakikadır aç bakışlarla izleyen orta yaşlı adamı umursamadan, sanki benimle bir şansı olabilirmiş gibi, sutyenimin içindeki göğüslerimi düzelttim ve kalçamı kıvırarak, kendimden emin adımlarla kulübe doğru ilerledim.
Girişte, beni durduran geniş gövdeli, iri, boyu neredeyse iki metreye uzanan dev adam beni durdurdu. Bana ufak bir bakış attı, "Henüz açılmadık."
Göğüslerime büyük bir dikkat çekecek şekilde duruşumu dikleştirdim, kafamı yana eğip sevimlice gülümseyerek, "Biliyorum." dedim. "İş ilanı için gelmiştim."
Tek kaşını kaldırdı ama içeri girmeme izin verdi. Her halinden çok para döküldüğü belli olan kulübün içerisini süzdüm, bu zamana kadar çalıştığım üçüncü sınıf, dökülen mekanlara benzemiyordu. Gerçekten yüksek seviye insanların takılacağı bir yerdi. Bu, içimi daha da ürpertti ve daha da tırsmama sebep oldu.
Hassiktir. Nasıl insanlara bulaşmıştım ben böyle? Kahretsin, Jay. Hepsi senin kahrolası madde bağımlısı götünün suçu.
Rahat gözükmeye çalışıp, uzun bara doğru ilerledim. 20'lerinin sonlarında gözüken seksi bir sarışın, barı temizliyordu. "Merhaba." diyerek beni fark etmesini sağladım, başını kaldırıp bana gülümsedi ve boğuk bir İngiliz aksanıyla, cana yakın bir biçimde, "Selam tatlım." dedi.
"Ah, iş ilanı için gelmiştim. Barmaidlik için olanı." Rahatsız bir şekilde kıkırdadım, "Koruma görevi için değil, tabi ki." Rahatsız ve beni bir gerizekalı gibi gösteren şakam için içimden sövdüm.
Konuşmayı kes ahmak.
Kadın bir süre bana manasızca baksa da sonra omuz silkip gülümsedi, "Otursana canım. Adın neydi?"
"Jamie." diye atıldım, sonrasında, "Joenne Amy aslında. Ama herkes bana Jamie der."
"Pekala Jamie, ben Maddison." Beni süzdü. "Kaç yaşındasın?"
"23."
Üzerimde beyaz, derin göğüs dekoltesine sahip beyaz atletim, deri ceketim, mini deri şortum, altında file çorabım ve motorcu siyah botlarım vardı. Uzun bir süre önce insanlarda istediğim şekilde bir etki yaratmak istiyorsam, onları kıyafetimle etkilemem gerektiğini öğrenmiştim. Çoğu zaman erkekler beni giyim tarzım yüzünden çantada keklik sayarlardı, ama aynı şekilde onların aptallığından yararlandığımdan habersizlerdi.
