VegasPete (Firstlove)

tesadüfler güzeldir

Toplantı bitince Vegas ayağa kalktı ve geldiği yöne doğru yavaş ama etkili adımlarla gitti. Bana dönüp bakmadı bile. Arakadan kalçası müthiş görünüyordu. Onunla ilgili küçük hayallere dalmışken omuzuma sertçe vuran eli hissettim. İrkildim hemen. Zaten hayatım su sıralar boktan gidiyordu. Kendi gölgemden korkar olmuştum.

"Kimse kalmadı, hadi eve gidiyoruz" dedi babam. Oturduğum yerden kalkıp babam ve amcalarımın arkasıyla gittim. Hep böyle ördek ailesi gibi mi dolaşacaktık?

Arabaya geçince çaktırmadan onlara nasıl Vegas'ı soracağımı düşündüm. Büyük amcam ve babam saf birine benziyordu ama küçük amcam çakal gibiydi. Ama yine de onları fazla tanımıyorum. Benden şüphelenirlerse neler olacağını bilmiyorum.

Boğazımı temizleyerek lafa başladım. "Beni bu gün toplantıya getirdiğiniz için teşekkür ederim. Umarım çok kısa zamanda sizin gibi tecrübeli olurum ve o adamlara karşı dik duruş sağlarım"

Büyük amcam ve babam gururla güldü ve babam omuzuma vurdu.

"Ama bir sorun var ki ben bu adamları tanımıyorum. En büyüğünden başlayarak bana anlatmaya ne dersiniz? Vegas mıydı adı neydi adı tam hatırlamıyorum onu anlatın" dedim sevinçle. Planım işe yarıyordu. Babam ağzını açacakken küçük amcam "daha yenisin. Zamanı gelince hepsini tanırsın" dedi beni hayal kırıklığına uğratarak. Orospu çocuğu.

Fazla şüphelendirmemek için ağzımı açmadım. Eve gidene kadar sustum.

Akşam yemeği yine tüm aileyle yapıldı. Yemekten sonra salonda oturmuş günlük konuşmalar yapıyordular. Telefonumla oynarken bir kaç kez babam derinden öksürdü, ona bakınca telefonu bırakmam için başı ve kaşlarıyla sinirlice bildirmişti.

Hemen telefonumu kapatıp arkamda sakladım.

"Lela'yı hatırlıyor musun Pete?" Diye sordu bana babaannem. Kimden bahsettiğini bilmiyorum ama önemli biriymiş gibi konuşuyordu.

Başımla hayır diyince babam dişlerini sıkarak "dilin yok mu" dedi. Yutkundum.

"Hayır hatırlamıyorum babaanne" dedim gülümseyerek.

Hiç bir şeye aldırış etmeden babaannem devam etti "küçükken birlikte oynardınız. Onunla evleneceğim derdin. Şimdi kocaman kız oldu tıp okuyor hem de"

Bana ne bundan? Ben kızlardan hoşlanmıyordum. Ama yine de saygıda kusur edemezdim. "hayır ne yazık ki hatırlamıyorum. Uzun zaman oldu ben gideli"

Lafımı bitirdiğim an salonda ölüm gibi soğuk sessizlik oldu. Yanlış bir şey mi söylemiştim?

Ortamı babaannem toparladı. "yarın akşam yemeğine çağırdım. Gelince tanışır belki hatırlarsın "

"Nasıl istersen" dedim yine sahte gülümseme sergileyerek. Herkes benden memnun kaldı.

"Yarın git kendine doğru dürüst bir şeyler al" dedi babam bana kredi kartını uzatırken.

"Benim giyecek bir sürü kıyafetim var" dedim babama ama babam ısrar etti. "Git al dedim. Ortalıkta donla dolaştığını görmeyeyim"

Don dediği şortumdu galiba. Kartı babamdan alıp odama çıktım.

Uyuyana kadar Vegas'ı düşünüp kendimi tatmin ettim. Onun yüzü, dudakları, kasları aklımdan çıkmıyordu. Kaç kez boşaldım bilmedim ama sonunda uykuya dalmıştım.

Sabah büyük bir çığlıkla uyandım. Yengem beni uyandırmak için odaya girmiş aletimi elimde tutarken uyuduğumu görmüştü. Çığlık atıp kapıyı kapattı. Ama bu odamın önüne ailemin toplanmasına engel olamamıştı.