fotoğraflar

1.4K 99 67
                                    

"Pete çok ağır, lütfen dikkat et. Sana zarar verebilir"
Lela'ya aldırmadan tabutu kaldırarak mezara doğru ilerlemeye çalıştım. Kaç gündür durmadan yağmur yağıyordu ve etraf çamurdu. Bu da yürümemizi zorlaştırıyordu. Yine de ne olursa olsun başladığım işi bitirmeliydim.
Lela tabutu çamura bırakarak ayağa kalktı ve ellerini beline koydu.
"Ben bittim, Pete" dedi. Nefes nefese kaldığı için güçlükle konuşuyordu.
"Hadi Lela çok az kaldı. Bitirelim hadi" elimi atıp tabutu kaldırmak isterken ayakkabım çamurda battı ve geriye doğru düştüm.

"İyi misin?" diye sordu Lela. Çamurda ilerleyerek yanıma gelip beni kaldırmaya çalıştı. Her tarafımız çamur olmuştu.
"İyiyim" dedim elinden tutup kalkarken.
"Lela hadi tut şunun ucundan da götürelim. Çok az kaldı"
"Pete bu çok ağır. Bak buraya kadar getirmemiz bile mucize"

Oflayarak ellerimi belime koydum. "ne yapalım peki? Buraya kadar getirdik, bırakıp gidemeyeceğimi de biliyorsun"
"Pete" dedi Lela bıkkın sesle. "yemin ederim seninle tabutu istediğin yere götürüm. Ama hamilesin. Sana ağır kaldırmak olmaz. Ya çocuğu kaybedersen ne olacak?"
"Bu çocuk nelere dayandı. Bir şey olmaz" dedim çamurlu elimi karnıma sürterken. Ama yine de içimde onu kaybetmek korkusu yarandı.
"Pete" dedi Lela. O kadar yüksek sesle söyledi ki sanki bağırıyordu.
"Dün seks mi yaptın?" Kaşlarını çatarak bana öfkeyle bakıyordu. Öfkeden çok endişe vardı yüzünde.
Hemen gözlerimi kaçırdım. Bunu nereden anlamıştı?
"Nasıl yaparsın bunu? Gerçekten onu umursamıyorsun ha?
"Öylesine bir şeydi yani sert değildi, doktorun dediği gibi" dedim utanarak.
"Yine korkuyla doktora gitmek istiyorsun galiba, Pete. Sen gerçekten onu istemiyorsun". Lela kafasını sallamaya başladı.
"Lela, ben onu istiyorum. Hatta her kesten kendimden bile çok seviyorum ama şu an bunu konuşacak zaman değil. Lütfen bana yardım et işimizi bitirelim"

Elimi tabuta atıp kaldırırken tabutun ağırlığına karşılık olarak karnımda müthiş bir acı hissettim. Kendimi tutamayıp acıyla kıvranarak çamurun içine düştüm. Ben iki büklüm kalıp acıyla sızlanırken Lela endişeyle bana yaklaştı.
"Pete ne oldu? İyi misin?"
"Karnım" dedim ellerim hâlâ karnımı sıkarken. "Çok ağrıyor Lela. Ona bir şey olmaz di mi?"
Lela "hayır merak etme. Hadi kalk hastaneye gidelim. Hiç bir şey olmayacak söz veriyorum sana" dedi hıçkırarak.

Ben biraz daha yerde kıvrıldıktan sonra acım azalmaya başladı. Bebeğim gerçekten güçlüydü. Lela'nın elinden tutup ayağa kalktım. Lela gideceğimizi zannederken ben tabuta doğru eğildim.
"Hadi" dedim Lela'ya. "Sen de diğer ucundan tut ki aynı anda kaldıralım. Hem o zaman fazla ağır olmuyor benim için"
"Sen aklını kaybetmişsin, Pete " diye bağırdı Lela. "Daha şimdi onu kaybetmekle burun burunaydın. Belki kaybetmişsindir bile" Eliyle karnımı gösterdi.
"Bunu yapmam lazım, lütfen anla" dedim ağlayarak.
Elimi uzatıp tabutun ucundan tutmak isterken uzaktan bize doğru yaklaşan figürü gördüm.
Çamura aldırış etmeden yürüyüp tam yanımda durdu. Ben ona şaşkınlıkla bakarken o tabutun ucundan tutup Lela ile birlikte mezara doğru götürdü.

1 hafta önce

"Durdur arabayı" dedim. Depodan biraz uzaklaşınca yolun kenarına çektiğim arabamı gördüm. Tom amcamın yüzüne bakıp onay için beklerken amcam başını sallayarak onay verdi. Babam ön koltukta oturmuştu. Sessizdi ve sanki yaşamıyormuş gibiydi. Üzerinde oğlunu öldürmenin ağırlığı vardı. Keşkeler ve vicdan azabı şimdiden tüm benliğini esir almıştı. Bana gelince, benim de ondan bir farkım yoktu.

Araba durunca hemen kendimi yağmura doğru attım. "Nereye?" diye sordu amcam arkamdan. Konuşamıyordum, konuşmak istemiyordum. Elimle kendi arabamı gösterdim. "Seninle evde konuşacağız" dedi küçük amcam, gitmeden önce. Bu kadar olanlardan bir tek amcalarım etkilenmemişti. Büyük amcamın yüzünde zafer kazanmış ifade bile vardı. O da oğlunu kendi hatası yüzünden kaybetmiş bir babaydı. babamı en çok onun anlaması gerekirdi ama o sadece tüm olanlardan tatmin olmuştu. Onların arkasından bakarken kendi arabama doğru gittim.

VegasPete (Firstlove)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin