VegasPete (Firstlove)

aşık oldum

AVM'den eve gelince hava kararmak üzereydi. Muhtemelen tüm aile yine geniş salonda oturmuş, günlük yaptıkları işleri konuşuyordular. Saat 7 olduğunda herkes sofrada olmalı, aileyle birlikte yemeliydi.

Ailemin kuralları sıkıcı gelse de beni geri çağırdıkları için minnettardım.

Eve girip elimdeki poşetleri sonra almak üzere bi köşeye bıraktım. Hemen ellerimi yıkayıp akşam yemeği için yanlarına gitmeliydim. Neyse ki geç kalmadım.

Ellerimi yıkarken aynaya baktım. Bir kaç saat önce aynaya baktığımda arkamda Vegas vardı. Bana açlıkla bakıyordu. Orda ilkimi yaşayabilirdim. Ama olmadı. Sesler gelirken çekip gitti.

Görülmekten, bilinmekten korkuyordu anlaşılan. Umrumda değildi. Kimsenin görmediği bir yere gidip kendimi onun yapabilirdim. Kimse bilmese de olur. Sadece bir kez onu içimde hissetmeme ihtiyacım vardı. Sevgili olmamıza gerek yoktu benim için . Seks arkadaşı da olabilirdik. Her neyse yeter ki içimde olsun. Bu adam bana ne yapıyordu böyle? Kendimi orospu gibi hissediyordum.

Ellerimi yıkayıp ailemin yanına giderken aldığım poşetleri salona getiren annemi gördüm. İçimde bir korku baş kaldırdı

Annem herkesin önünde "oğlum bakalım ne almış" deyip rasgele poşetlerden birine elini soktu ve kırmızı eteği çıkardı.

Salonda ölüm gibi soğuk sessizlik yarandı. Annemin gözleri şokla kocaman oldu, büyük amcam içtiği suyu püskürttü, yengem sofraya götürdüğü tabakları düşürdü. Her biri şokla bir şeyler yaparken sonunda tüm gözler bana döndü.

Ben ne yapacağımı şaşırmış tırnaklarımı kemiriyordum. Ama benim gibi mükemmel bir yalancı için hemencecik bir şey bulmak çok da zor değildi.

Hemen koşup annemin elinden eteği aldım ve kardeşime verdim. "Bu senin için Melida. Aslında sürpriz yapacaktım ama annem bozdu"

Ortam biraz yumuşadı ve biraz önce beyaza dönmüş suratlara yeniden kan nüfuz etti ve eski rengini aldı.

Kardeşim arsızca eteği elimden alıp "ismim Melissa. Teşekkür ederim abi çok beğendim " dedi beni kucaklayıp öperken. Öptüğü yeri silip sofraya doğru ilerledim.

Beni sabah yakalayan yengem benimle göz teması kurmamaya çalışırken, küçük amcam kaşını kaldırıp bana ciddi bir ifadeyle bakıyordu.

Tüm sofra hazırken yemeğe doğru uzandım ama babamın derinden gelen öksürük sesiyle elimi geri çektim. Bir şeyler oluyordu

"Birazdan Lela gelecek" dedi babaannem bana gülümserken.

"O kim?" diye sorarken masanın altından bacağıma babam tarafından tekme yedim. Bu da hafızamı geri kazanmama yardımcı oldu.

"Ah evet özür dilerim. Şu küçükken birlikte oynadığımız kız " dedim onlar gibi gülümsemeye çalışırken.

Babaannem memnun bir şekilde elimi okşarken kapı çaldı.

Salona doğru manken gibi uzun, sarışın, mavi gözlü bir kız girdi. İtiraf etmeliyim çok güzeldi. Ama sadece bu. İsterse o olsun istersr başka biri, hiç bir kıza karşı hissim yoktu.

Kız herkesle selamlaşıp önümde durdu. Saygıyla elimi uzattım ve saçlarını oynatarak elimi tuttu. Kusacaktım. Benimle flört ediyordu.

Bir kaç dakika sonra sonunda yemeğe başladık. Çok açtım.

"Ee Lela okulun nasıl gidiyor?" Diye sordu babaannem.
"İyi" dedi kız utanarak "ikinci sınıfım ve derslerim giderek zorlaşmaya başladı ama yine de iyi ki doktor olmak istemişim diyorum". Bana baktı. Lokmam boğazımda kalacaktı.