VegasPete (Firstlove)

kıskançlık

VEGAS

Pete giderken şakaklarıma bastırmaya devam ediyordum. Acaba daha kaç defa çıkmaza girecektik? Azgın biriyle birlikte olmak güzel ama onun senden önceki hayatına göz yumarsan daha güzel olur.

"İyi yaptın, Vegas abi" dedi New, yüzünde uzun süren yarışın sonunda galip çıkmış bir hava vardı. Pete seni bu kadar mı incitdi?
"Neyi iyi yaptım, kuzen?"
"Pete'i göndermeyi diyorum. Sana öyle biri yakışmıyor"

Dudaklarımı bir birine bastırarak gözlerimi kapattım. Biraz sakinleştikten sonra "nasıl biriymiş o?" diye sora bildim.
"Yani şey, ımm bilirsin işte onunla bununla birlikte olan". New işaret parmaklarını birbirine sürttü.

"Sen Pete'i nereden tanıyorsun?". Sorum karşısında gözlerini kaçırdı. Yüzüme bakmadan "uçakta" dedi sonunda.
"Nasıl tanıştınız?"
Kuzenimin terlediğini gördümn alnının açık olan küçük kısmından boncuk gibi terler parladı.
"Şey, beni tuvalete davet etti. Orda yaparken tanıştık. Aslında tanışmadık sadece şey yaptık, öpüştük ve ağzıma aldım"
Kızardığını göre biliyordum.

Dudağımın kenarında çarpık bir gülümseme yarandı.
"Hiç tanımadığın biri seni tuvalete çağırıyor ve sen de gidip onunkini ağzına alıyorsun öyle mi kuzen?"
New gömleğinin düğmesini açarak boğazını serbest bıraktı. Ama onu sıkan gömlek değildi.

"Be-ben bilemedim"
"Kekelemeden doğru dürüst konuş benimle"
Ellerimi sertçe masaya vurarak bir kaç tabağın ve çatal bıçağın yerinden oynayarak bir birlerine değmesine sebep oldum. Bağırmam ve masadan çıkan sesler yüzünden kuzenim irkildi.

"Pete olmasın başka biri olsun, hiç tanımadığın biriyle her kesin ortasında oynaşmaya nasıl cüret edersin? Ya yakalansaydın? Ceza alsaydın? Geleceğini nasıl tehlikeye atarsın?"
"Pe-Pete zorla yaptı" Dedi ağlayarak. Şu an gerçekten kaçış yolu olmadığı için ağlıyordu. Anne babası ölürken onu bana emanet etmişlerdi. Elimden geldiğince onu korumaya ve iyi bir gelecek vermeye çalıyordum. Özel hayatı, kiminle ne yaptığı onu ilgilendirir ama her kesin ortasında böyle bir hata yapması beni hayal kırıklığına uğrattı. Galiba onu fazla özgür bırakmıştım.

"Pete seni uçakta, yani her kesin önünde kolundan tutup zorla tuvalete mi götürdü?"
"H-hayır ama tuvalette zorla ağzıma verdi. Ben istemediğimi söyledim"
Bu çocuk gerçekten sabrımı zorluyordu.
"Boğazına bıçak mı dayadı? Ya başına silah? Ağzını açmak istemeseydin orda bağırırdın di mi? Pete'i yakalar seni de onun istediğini yapmaktan kurtarırlardı"

"Yani o haklı mı? Senin sözlerin sadece beni suçluyor farkında mısın?  Pete bir melekmiş ya ". Kuzenim ayağa kalkıp ellerini beline koyup yüksek sesle hatta bağırarak konuşuyordu.

"Bana bak velet" dedim ona doğru yaklaşıp. Hemen ellerini indirip geriye doğru adımladı. Elleriyle sandalyelerden tutuyordu.
"Önce o sesinin ayarını düzenle. Karşında abin var"
"Özür dilerim" dedi hemen başını önüne eğerek.
"Sana Pete hatasız demedim. O da hesabını verecek bana. Ama şunu unutma ne olursa olsun, ne bok yerse yesin ben ondan vazgeçmem"

New hayretle baktı bana. Gözlerini irileştirip, ağlak sesle "saçımdan tutup başımı duvara vurdu. Ağzıma almazsam beni sikeceğini söyledi" dedi.

Ah, Pete. O tam bir manyak mazoşist biri. O kadar tecrübesiz ki başkalarının da sert sevdiğini sanıyor. Sana ilk fırsatta hiç unutamayacağın sertliği vereceğim, küçüğüm.

"New" dedim, sabrım tükeniyordu. "söylediğim gibi seni zorlayacak hiç bir şeyi yokmuş elinde. İsteseydin yardım çağırırdın. Şimdi bana Pete'e neden nefret ettiğini anlat"