Uzun ve düz sokağı dönüp adımlarımı bakkala yönlendirdiğimde kapının önüne koyduğu iskemleye oturmuş bir elinde çay bir elinde atacağı zarı çeviren sevgilimle karşı karşıya geldim.Oturduğu iskemle o büyük bedeninin altında küçücük kalmış boynu bükük duruyordu.
"Kolay gelsin Ferhan ustam."diye seslendim.Elindeki zarı çevirmeyi bırakıp gözlerini bana çevirdiğinde o güzel mavilikleri ile kayboldum uçsuz bucaksız bir diyarda.
"Bu oyun burada biter bilader."diyerek oturduğu yerden kalktı ve kolunu omzuma sararak dükkanın içine doğru yönlendirdi bedenimi.Arkadan beraber oyun oynadığı adamın itiraz sesleri gelirken o bunu hiç umursamadı bile.
Dudakları yanağımı bulurken belli belirsiz bir öpücük hissettim.
"Bu ne güzel bir sürpriz böyle..."kıkırdadım.
"Okula gideceğim ya gitmeden önce gelip seni görmek istedim."
"İyi yapmışsın güzelim günüm aydınlandı sayende."ben bu adamı mıncırarak sevmek istiyordum bu sözleri karşısında.
İçeri girdiğimizde kasanın önündeki koltuğu çekip benim oturmamı bekledikten sonra kendisinede kenarda duran tabureyi çekip oturdu.
"Bugün patron ben mi oluyorum? "diye mırıldandım.Keyifli sesim onun yüzündeki kaslarıda harekete geçirip neşemide ona bulaştırdığında huzurum bin kat arttı.
"Emrine amadeyim kraliçem.Ne zaman patron olmak istersen koltuğun halihazırda bekliyor seni."ıslak dudakları boynuma sokuldu.
Tenime batan sakalları huylanmama neden olurken elimle engel olmaya çalıştım.
"Yapma hayatım gıdıklanıyorum."sözlerime itibar etti mi?Tabii ki hayır .Sakalları sözlerimin tam tersi bir şekilde daha fazla tenime sürtünmeye başladı.Ardından son kez derin ve yakıcı bir öpücük kondururken boynuma geri çekildi.
"Ben neden sana dayanamıyorum?Kokun sarhoş ediyor yeminle."kafasını kendine gelmek için iki yana sallarken kahkaha atıp koltukla beraber döndüm eksenimde.
Bu adamlayken gerçekten kendimi fazla iyi hissediyordum.Kalbimi sıkan ve canımızı yakan her anıyı kolları arasında unutuyordum.
Vakit geçerken Ferhan eline aldığı defterde bir şeyler yapmaya başlamış ben de öylece uslu uslu oturuyordum. O sırada bakkaldan içeri giren üç kişilik kız grubu beni gördükleri ilk an yüzlerini buruşturdu.
Beni hiç tanımayan bu insanların bana böylesine düşman kesilmesi gerçekten çok garipti.Onlara bir zararım olmamışken neydi bu davranışlar?
"Kolay gelsin Ferhan abi."en önde olan ve konuşan kızın ağzından abi kelimesi o kadar isteksizce çıkmıştı ki ister istemez dikkatimi çekmişti.
Gözleri sürekli sevgilimin üzerindeyken elinde dolayıp durduğu saçı ve sürekli arkadaşlarının kıkırdayıp onu dürtmesi bu kızın sevgilime bir ilgisi olduğunun kanıtıydı.
Sinirden ellerim titredi gözümün önünde sevgilime eriyordu ayaküstü.
"Sağol."kafasını kontrol ettiği veresiye defterinden kaldırmadan cevaplayan Ferhan'a eve gidince kocaman bir öpücük vermeyi aklımın bir köşesine yazdım.
Güzel adamım yüzünü dahi çevirmemişti.
Kızlar aradıkları ilgiyi bulamayıp iki ekmek alıp çıkarken parayı onlardan ben devralarak kasaya koydum ve sinirle söylendim.
"Alt tarafı iki ekmek alacaklar.Üç kişi gelmeleri az olmuş biraz daha toplanıp gelselerdi!"Ferhan'nın bakışları bana dönerken sırıtmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahallemin Esnafı +18
RomanceOna ilk kez izbe bir mahallenin arka sokağında rastladım.Adı bilinmeyen sokağın adı bilinmeyen kahramanıydı o. Arka sokağın izbelerinde sıkışıp kalmış ve beni de o hayata dahil etmişti. En güzel iyikilerim olmuştu varlığı... "Seni öyle çok seveceğim...