Kalbi güzel, bakışları güzel,her şeyi bir başka olan bu adam benim kocam....Hayatımın en büyük anlamı.
Şimdi onu bir çocuk gibi şen şakrak görüyor olmak içimdeki kelebekleri harekete geçiriyor gülümseyen gözlerle öylece onda tutuklu kalışımı kutluyordum.
Etrafı gezinmeye başladı bende paytak adımlarla arkasından onu adım adım takip ediyordum.
Rafları yavaşca elledi parmak uçları sanki gerçek olup olmadığını anlamak için teftiş ediyormuş gibi bir hali vardı.İlerledi küçükçe her hareketini göz kapaklarımı dahi kırpmadan izliyordum.
"Dükkanım yandığında bir an için dünyam tepeteklak oldu zannetmiştim.Yıllardır tek geçim kapım, yapabildiğim adabını bildiğim tek iş."
"Çaresizdim."diye fısıldadı."ama gerekirse limon satar yinede size bakabilmenin bir yolunu bulurdum."
Başımı salladım ve sert gövdesine yaslandım.
"Biliyorum sevgilim senin bizim için elinden gelenin çok daha fazlasını yapacağını,bizim için kendi canından vazgeçeceğini...Hepsini biliyorum."
Kana kana içti dudaklarımız birbirini. Her an o bana hasret ben ise ona vurgundum.
"Buraya gelirken böyle bir şey ile karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim."itiraf dolu sesine karşılık bir öpücük daha kondurdum buram buram güzellik kokan tenine ve gözlerimi yüzüne diktim.
"Mutlu musun?"diye sordum.
Yüzümü okşadı ve cevapladı sorumu.
"Çok fazla.Karım yanımda,bebeklerimiz bizimle,yeni bir dükkanım var artık... Nasıl mutlu olmam ki."
O ve ben bir yapboz parçası gibiydik.Birbirimizi her anlamda tamamlıyor birimizin yokluğunda ise diğerinin pek bir anlamı kalmıyordu.
"Yeni dükkanında ilk kez patron koltuğuna oturmaya ne dersin?"koşarak koltuğa doğru yöneldim ve kıkırdayarak gelip oturmasını bekledim.
Koltuğa oturdu ve benide kucağına çekti.Bacaklarının arasına pat diye yalpalayarak oturduğumda alayla söylendim.
"Patron koltuğu bir tek sana ait olmalıydı aşkım indir beni!"
"Ben otururken hamile karımın ayakta kalmasına müsaade etmeyeceğimi bilmelisiniz hanımefendi hem sizi gerekirse başımın üstünde taşırım."
Gözlerimi öptü teker teker.Onun beni böylesine nazlamalarını çok seviyordum.
"Evimizde hazır."diye söylendim göğsüne sinerken.
"Otelde kalmamıza gerek yok artık."
Konuşmaya devam edecekken Ferhan'nın çalan telefonu buna mani oldu.Cebinden çıkardığı telefonu açtığında bende usulca konuştuklarını dinledim.
"Efendim anne."
"Bugün gelmeyeceğim,hayır özür dilemenin hiçbir faydası yok."
"Sonra konuşalım işim var şimdi."ardından kapandı telefon.
"Ne oldu?"konuyu az çok anlamıştım.
"Senden özür dilemek istediğini söyleyip duruyor."
"Böylelikle senin kararından vazgeçip döneceğini düşünüyor."diye söylendim cümleyide tamamlarken.Bir nebze gerçekliğine inansaydım,özrünü yine kendim için değilde Ferhan için kabul ederdim ama gerçekçi değildi işte.
Hem yüzüme tükürdüğü,saçlarıma asıldığı anları unutmamıştım.Şimdi bile bunları hatırladıkça içimde fokur fokur kaynayan bir sinir harbi meydana geliyordu.
O zamanlar iyi biri olmayı deneseydi keşke...
"Takma sen kafana bunları Tuluğ stres yapman zararlı bebeklerimiz için."gülümsedim olağanca bir mutluluk ile.
"Endişelenme sevgilim sen yanımda olduğun sürece bütün dünya yansa umrumda olmaz."
Son konuşmamız bu oldu.Öylece koynunda soluklandım.
Hava kararmaya başladığında dükkandan çıkarak kaldığımız otele geldik.Bütün eşyalarımızı toparlayıp yeni evimize götürecek ve bugünden itibaren orada kalmaya başlayacaktık.
"Ağır kaldırma diye kaç kere daha ikaz etmem gerekiyor güzelim!"ofladım ciddi manada yaptığım en ufak harekete bile karışmaya başlamıştı.
"Ferhan!"diyerek ikaz edici bir tonda konuştum.Dibime kadar girdi ve parmaklarını göz pınarlarımda gezdirdi.
"Biliyorum seni bunaltıyorum, özür dilerim ama ben bugüne kadar sevdiğim her şeyi,herkesi kaybettim.Babamı,dükkanımı daha niceleri...Sizi koruyup kollayamamaktan başınıza bir şey gelmesinden çok korkuyorum.Anlıyor musun bu adamı güzelim?Kılına zarar gelse ben mahvolurum."
"Ferhan."diye mırıldandım yeniden ama o konuşmama izin vermeyip dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.
"Ayağınıza taş değmesin Tuluğ."duygulanmamak elde değildiki bu adamın karşısında.
"Sen büyük bir armağansın bana Ferhan."öpüştük,koklaştık yeri geldi o duygudan o duyguya savrulduk durduk.
Sonunda bütün eşyaları toparlayarak arabanın bagajına yerleştirdiğimiz de verdiğim adrese doğru yola çıktık.
"Nasıl bir yer?"arabayı kullanırken yakışıklığından hiç ödün vermezken iç çekerek cevapladım.
"Öyle çok lüks bir yer değil sevgilim.Aslında bu birazda benim tercihim oldu daha sıcak bizi kucaklayacak bir yer istiyordum."
Elini uzatarak elimi tuttu ve avuç içime bastırdı pembeliklerini.İçimde ılık bir şeyler akıverdi.
"İyi düşünmüşsün."
Yolumuz sona erdiğinde yeni evimizin tam önünde durduk.Küçük müstakil bir evdi.Dükkan ile ev arasında araba ile on dakika bir mesafe vardı bu en güzel taraflarından biriydi.
Ferhan eşyalarımızı tek tek içeriye taşındıktan sonra kapıyı kapattım ve sıkıca kocama sarıldım.
"Nasıl,beğendin mi?"
"Önemli olan benim beğenmem değil ki yavrum.Sen beğendiysen yeter benim için."
Oturma odasına girdik birlikte ve yorgunlukla koltuğa çöktük.Yarın yerleştirmek daha mantıklı olacaktı eşyaları bugün bu sessizlikte dinlenmek istiyordum.
Başım dizlerinin üzerine yattı.Parmakları ahenkle saçımı okşuyor adeta onlarla sevişiyordu.
"Burası yepyeni başlangıçlarımıza şahit olacak bir ev sevgilim.Kahkahalarımız yankılanacak bu duvarlarda her defasında."
"Benim güzel kadınım...Mutluluk en çok sana yakışıyor."
Bugün bir kez daha dudaklarımız mıknatısın zıt kutupları gibi birbirini çekti.Sırtım koltuk ile buluşunca heyecanla nefesimi tuttum.Ona hasret kalmıştım,üstelik bu hasret için uzun bir süre geçmesi gerekmiyor bir dakika bile yetiyordu.
Haşin bir şekilde birbirleriyle savaşırken dudaklarımız boynuma kaydırdı yönünü.Kulak mememi dişlerken ağzımdan bir inleme firar etti.
Çırılçıplak kaldık.Erkekliğini hızla içime yerleştirirken boğuk bir inleme sardı etrafı.
"Çok güzelsin,fazla güzel..."gözleri arsızca birleştiğimiz noktayı seyireylerken kollarımı boynuna doladım.
Git gelleri hızlanmıştı,hayaları sertçe çarpıyordu kadınlığıma.
"Bitiriyorsun beni!"içime bırakırken kendini kalbimin tam üzerine bastırdı dudaklarını.
Nefes nefese soluklanmaya çalışırken kendimi onun kollarına bıraktım.
Bu canı ona teslim ediyor varlığıma iyi bakmasını temenni ediyordum.
***
Wattpad:limonii3
Instagram: limonii3Asıl hesabımda çok güzel kitaplar var çabuk oraya koşun 🍋🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahallemin Esnafı +18
RomanceOna ilk kez izbe bir mahallenin arka sokağında rastladım.Adı bilinmeyen sokağın adı bilinmeyen kahramanıydı o. Arka sokağın izbelerinde sıkışıp kalmış ve beni de o hayata dahil etmişti. En güzel iyikilerim olmuştu varlığı... "Seni öyle çok seveceğim...