Altıncı haftamız sonunda dolmuştu ve bugün doktor kontrolüm vardı.Heyecan ile keselerin durumu hakkında bilgi almayı bekliyor, içimiz içimizi yiyordu.
Babaannemin yanından ayrıldıktan tam bir hafta sonra bana vaad edilen her şeyi kabul etmiştim.Bunu birazda Ferhan için istemiştim bu saatten sonra bir başkasının işinde çalışarak kendisini harap etsin istemiyordum.
Benim yüzümden başına gelen onca olaydan sonra bir özür niteliği taşırdı belki de...
Bugün büyük gündü.Hem bebeklerimizi görecek hem de Ferhan'a büyük bir sürpriz yapacaktım.
Benim güzel adamım bütün her şeyden habersiz bir şekilde öylece telefonuna bakıyordu.Teklifi kabul ettiğimi bilmiyordu,bunu ondan saklamıştım.
"Neye bakıyorsun hayatım?"ilerleyerek yanına oturdum ve telefon ekranına göz gezdirdim.
Verdiği ev ilanını düzenliyordu.
"Fiyatı düşürdüm ederinin altına yoksa bu gidişle alıcı çıkmayacak ve biz otel köşelerinde sürünüp gideceğiz."
Ferhan'nın şu an için bize yeten ufak bir birikimi vardı ama aktif para girdisi olmadığı için sadece gidiyordu.Yetişememelerimiz ufak ufak başlamış gibiydi o yüzden süreç hızlansın istiyordu.
Gözlerinin içi kıpkırmızı olmuştu.Yorgunluğu o kadar belli oluyordu ki ilk günlerdeki o dalyan gibi adam gitmiş yerine bir başkası gelmişti sanki.
"Kendine çok yükleniyorsun."diyerek kızdım ve kucağına tırmandım.Elleri belimi kavrayarak kucağındaki yerimi sabitledi.
"Yan gelip yatamayacağım çok aşikar değil mi karıcığım!"iğneli sözlerinin hemen ardından hafif çıkıntı oluşan göbeğimi usul usul sevdi.
"Bizim üç çocuğumuz olacak ve ben onlara yetebilmeliyim Tuluğ anladın mı? Sonuçta onlar bizi seçmedi onların ileride mağdur olmaması ve iyi ki diyebilmeleri için çok çaba sarf etmeliyim."
Yüzünü okşadım.Bu adama sahip olduğum için çok mutluydum.
"Sen benim hayatımda gördüğüm en güzel baba olacaksın sevgilim."
Dudaklarımı öptü ve sıkıca sardı vücudumu.
"Umarım güzelim çünkü tek temennim size güzel bir hayat verebilmek."çenesine küçük küçük öpücükler kondurdum.
Biraz daha oturup konuştuk ve randevu saatimize yakın otelden ayrılarak hastaneye geçtik.Kısa bir bekleyişin ardından ekranda ismimiz yandığında kalbimizde hep varlığını beyan eden heyecan ile içeri adımladık.Ferhan bir an olsun elimi bırakmıyor sıkı sıkıya tutuyordu.
"Hoşgeldiniz."doktor hanıma tebessüm ettim.
"Hoşbulduk."Ferhan ile aynı anda cevaplandırdık.
"Seni direkt ultrasyona alayım canım."onaylar mırıltılar çıkararak ultrasyon için uzanarak kıyafetimi sıyırdım.
Karnımda hissettiğim jelin soğukluğu ile ürperdim ama bunu belli etmemeye çalıştım.Alet karnımın üzerinde gezintiye çıkmaya başlamıştı bile.
"Bir problem var mı?"kocamın sorusu ile ekranda olan bakışları Ferhan'a kaydı doktor hanımın.
"Bir problem gözükmüyor."
"Peki ya boş kese gibi bir durum söz konusu mu?"diyerek konuşmaya atıldım.
"Endişe etmeyin boş kese yok yaklaşık dokuz ay sonra üçüz bebekleriniz dünyaya gelecek sağlıkla."
Büyük bir rahatlıkla derince tuttuğum nefesimi bıraktım.
"Dediğim gibi gebeliğiniz diğer kişilere oranla daha zor geçecek ve mide bulantıları size çok sık uğrayacak ama bunu vereceğim yiyecek listesine uyarak minimalize etmeye çalışacağız."
Yeniden ekrana dönerek bir tuşa bastı ve o an odayı bebeklerimizin kalp sesi doldurdu.
Ses o kadar yüksek ve hızlıydı ki onların kendilerini bize hissettiriyor olması mükemmel bir duyguydu.
Gözlerimiz dolu dolu ayrıldık hastaneden.Arabaya doğru ilerlerken Ferhan kolumdan tutup durmama neden oldu.
Alnıma bastırdı dudaklarını.Bu sahipleniş beni diyardan diyara sürükledi.
"Teşekkür ederim güzel kadınım..."birbirimizde kaybolduk. Kendisi konuşmuyordu ama gözleri bana her şeyi anlatıyordu.Bu koca adamı fırsatım olsa kalbimin tam ortasına koyar hiç çıkartmazdım.
Birlikte yola koyulduk.Ellerimi ovuşturdum stresten.Ferhan için hazırladığım sürprizi göstermeye artık hazırdım.
"Seninle bir yere gitmek istiyorum."diye mırıldandım.Bir kaşı yukarı doğru kavislenirken bana çevirdi harelerini.
"Nereye?"adresi söyledim.Sorguladı ama hiç ses etmedim sadece oraya gidince görsün ve verdiği her tepkiyi hayranlıkla izleyeyim istiyordum.
Sonunda ufuk gözüktüğünde arabadan indik.
"Neresi burası?"etrafı inceliyordu.
"Ferhan,ben bir şey yaptım."bana evrildi ve pür dikkat söyleyeceklerime odakladı kendini.
"Senin için,bizim için...Kendini bu kadar feda etmene içim el vermedi. Ben bundan sonra yaşama dair umutlarını kaybetmemiş gözlerinin içi parlayan Ferhan'ı istiyorum."
"Yavrum hiçbir şey anlamıyorum,neler oluyor?"afalladığı her halinden belliydi.
Dudaklarını öptüm küçük küçük.
"Gel benimle."parmaklarına geçirdim parmaklarımı ve kocamı çekeleyerek ilerlettim.
Dükkanın önünde durduğumuzda tabelada yazan yazı ile yüzünde karışık duygular bütünü belirdi.
"Tuluğ."fısıltıyı andıran sesine karşılık yaşlarım akmaya başlamıştı bile.
"Burası artık senin sevgilim."tabeleda yazan Ferhan Market yazısında oyalanıyordu gözleri.
"Ama nasıl?"devam edemedi.Koca adamın sesi tir tir titriyordu.
"Babaannemin bana vermek istediği her şeyi kabul ettim sana söylemedim çünkü sürpriz olsun istedim."
Bu manzara karşında ağlıyordum.Ona olan sevgim o kadar büyüktü ki mutlu olduğunu hissettiğim her an kanatlanıp uçasım geliyordu.
"Bir şey söylemeyecek misin?"üzerindeki kıyafeti ile göz pınarlarını sildi ve yanı başıma kadar adımladı.
Başını boyun giritime gömdü.Boynuma yayılan ıslaklık ikimizin de sevgi seline kapıldığını gösteriyordu.
"Tuluğ senin için ölürüm ben,o güzel kalbine kurban olayım kadın."saçlarını sevdim, okşadım yetmedi öpücükler kondurdum.
"Hayatımın en güzel kararısın Ferhan bir kez bile keşke dedirtmedin bana seni çok seviyorum."
Ferhan Market...
Burası bizim yeniden doğuşumuza vesile olacak ilk adımdı.
Şimdi baştan başlama ve artık geçmişe bir sünger çekip onu yok sayma vaktiydi...
***
Wattpad: limonii3
Instagram: limonii3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahallemin Esnafı +18
RomantizmOna ilk kez izbe bir mahallenin arka sokağında rastladım.Adı bilinmeyen sokağın adı bilinmeyen kahramanıydı o. Arka sokağın izbelerinde sıkışıp kalmış ve beni de o hayata dahil etmişti. En güzel iyikilerim olmuştu varlığı... "Seni öyle çok seveceğim...