24.Bölüm

2.4K 73 0
                                    

Kapı ardı ardına aldığı darbeler ile birlikte evin içinde yankı yaparken telaşla katladığım zıbını yatağın üstüne bırakarak aşağıya inen merdivenlere çevirdim yönümü.

Kim gelmiş olabilirdi?Ferhan kapıyı çalmazdı var olan anahtarlarıyla direkt olarak giriş yapardı.O yüzden bu sert vuruşlar içimin ürpermesine sebebiyet vermişti.

Yeni evimizi bizim dışımızda tek bilen kişi Serraydı.Şimdi onun başına bir şey geldiğini ve can havliyle bize sığındığını falan düşünmeye başlamıştım.Doğum yaptıktan sonra anksiyetem rekor seviyede çoğalmıştı.Olaylar karşısında tek bir iyi düşüncem dahi yoktu hep olumsuz fikirlere yöneliyordum.

Kapıyı hızlıca açtım.Karşımda beklediğim veya düşündüğüm manzaralardan izler yoktu.

Tam önümde Ferhan'nın annesi Aysun Hanım duruyordu...

Nefesimi tuttum.Onu karşımda görmek bile eskilerden bozma birkaç silsileyi hatırlamama neden oluyordu.

"Biraz konuşabilir miyiz?"yüzü kızarmıştı.Gözleri bulutlanmış,buğulu buğulu duruyordu.Onun bu haline üzülmekle yetindim.Kocaman kadın zihninin esiri olmuştu...

"Ne işiniz var burada,nereden buldunuz evimizi?"adresi Serra'nın verdiği bir gerçekti ama bunu bize danışmadan yapması içimde bir yerlerde öfke patlaması yaşattı.

"Konuşmak istiyorum yalnızca lütfen!Sorun çıkartmaya gelmedim."bakışlarım yüzünü turladı.Her şeyi bir kenara bırakıp yaşına hürmeten kenara kaykıldım ve geçmesine izin verdim.

Oturma odasına geçtik.Koltuklardan birine yerleşirken bende tam karşısına çöktüm.

"Sizi dinliyorum."başındaki eşarbı tutup çekeledi ağzını birkaç defa açıp konuşmadan geri kapattı.Düzgün konuşmak için ölçüp biçiyor olduğu hissiyatına kapıldım o an.

"Ben çok pişmanım."diyerek söze atıldı."sana yaptığım her şey için."

Alaylı bir gülümseme peyda buldu dudaklarımda.Nedense bu pişmanlık o zaman yaşadığım kırıklıklara merhem olmuyordu.

"Biliyorum çok kötü davrandım sana hak etmediğin tonla sözüme maruz kaldın ama içime öylesine salt bir nefret yerleşmişti ki seni tanıma gereği dahi duymadan sağdan soldan duyduğum kulaktan bilgiler ile yargıladım."

Karşımda bunları söylerken omuzları çöken bir kadın vardı.Onun bu halini hiç iyi görmüyordum acıyla harmanlanmıştı.

"Siz oğlunuza ben ya da o diye seçim sunduğunuz gün benim için bittiniz.Oğlunu öyle bir ikilemde bırakacak kadar gaddar olan bir kadın olarak yer edindiniz gönlümde.Pişman oluşunuzun bir faydası yok çünkü her şeyi unutup sizi affedemem."ardından sözlerime devam ettim.

"Buraya kadar boşuna zahmet etmişsiniz!Başka bir şey yoksa..."

Ne yaşadığımı en çok ben biliyordum.Ferhan üzülmesin diye içime attığım o kadar çok şey vardı ki.

Karanlığa karışan iç çekişler ve hıçkırıklarımı ağzı açık derin bir kuyunun içerisinde en derinlere itelemiştim ben.Kimse onları bilmiyor,duyamıyordu veryansınlarımı...Acı tüm uzuvlarımı ele geçirmiş içime kezzap dökülmüşçesine bir acı nüksettiriyordu o zamanlar.Çok toy ve yaşanmışlıkları az olan biri olarak bütün bunlar bana ağır gelmişti.

Kısacası bu kadın birçok güzel anımın kabusu olmuştu.Hep hor görmüş türlü laflar ile ilişkimizi yıpratmıştı.Hayatımın en güzel yıllarını babam ve bu kadın yüzünden çok sancılı bir şekilde geçirmiştim.

"Tuluğ"diyerek önümde diz çöktü ve ellerimi elleri arasına aldı.Şaşkınlık ve hayret içerisinde bu hareketine bakakalırken gözyaşları çenesine doğru akmaya başlamıştı bile.

Mahallemin Esnafı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin