3.Bölüm

6.1K 127 10
                                    

Sabahın ilk ışıkları perdeden içeri süzülürken ağır ağır kapaklarıma sirayet eden ve gözüme değen bir tutam ışık gözlerimi aralamama yardımcı oldu.Derin bir nefes alıp yatakta sola doğru döndüğümde büyük bir boşlukla karşı karşıya geldim.

Yatağın sol yanında canımdan çok sevdiğim adam yoktu çünkü Ferhan sabah erkenden kalkıp işe gitmişti.Gitmeden hemen önce yanaklarıma ve dudağıma küçük küçük tatlı öpücükler kondurduğunu hayal meyal hatırlıyordum.Bana böylesine güzel davranması her geçen salise ona olan aşkımı körüklüyordu.

Derince esnedim ve sırtımı yatak başlığına dayayarak gerindim ileriye doğru.Bedenimde dün gecenin izleri kendini belli etmeye çalışırcasına bas bas bağırırken kadınlığımdaki sızı iyiden iyiye varlığını bana göstermeye başlamıştı.

Ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım ve yerde duran terlikleri giydim.

Gözlerim tam anlamıyla yeni yeni geziyordu odada.Gösterişten uzak sade mobilyalar vardı yalnızca.Eskiden kaldığım odanın çeyreği kadar bile etmezdi büyüklüğü ama hem ruhum hem bedenim Ferhan ile o kadar mutluydu ki bunu sorun dahi etmedim.

Artık milyarlık çantalar takamayıp binlerce lira bir elbiseye veremeyeceğimi biliyordum ama bu bile gözümü korkutmuyordu.Nedense her şeyi geride bırakmaya çok önceden hazırmışım gibi hissediyordum.Belki de bu yüzden zorluk yaşamadan buraya adapte olmaya başlamıştım.

Yavaş adımlarla lavaboya ilerledim.Musluğu açarken bir yandanda diş fırçası arıyordum.Çekmecede bulduğum temiz diş fırçasıyla dişlerimi fırçaladım ve yüzüme bir avuç soğuk su çaldım.

İşte şimdi ayılmış hissediyordum kendimi.Bedenim yeniden dinçliğini kazanmış gibiydi.Lavabodan çıktım hızlı adımlarla, artık giyinmem gerekiyordu ama bir sorun vardı benim dün giydiğim elbise dışında başka bir kıyafetim yoktu ki...

Babam her şeyime el koymuştu.Sınırsız kartlarım,son model arabalarım her şeyi bir nefes arkamda bırakıp öylece çıkmıştım.Sevgim parayla ölçülmeyecek kadar kıymet doluydu çünkü benim için.

İnanır mısınız bir telefonum dahi yoktu artık.

Sıkıntılı bir nefes soludum ve dün giydiğim elbiseyi tekrar giymeye karar verdim.Şu an için elimden gelecek başka bir şey yoktu ve en iyi fikir buydu.Ferhan'nın bütün kıyafetleri hala alt kattaki evindeydi ondanda bir tişört veya eşofman altı alamıyordum bu yüzden.

Plansız programsız bir şekilde buraya gelmeye karar verdiğimiz için bu ev yalnızca Ferhan'nın zamanında döşediği kadarıyla vardı.

Kısacası eksiğimiz çoktu.

Elbiseyi tekrardan üzerime geçirdim ve adımlarımı mutfağa yönlendirdim tam o sırada dış kapıdan anahtar sesi geldi.

"Ferhan?"diye seslendim soru işareti dolu sesimle kapıya doğru.

"Hayatım."diyerek sesimi takip edip mutfağa girdi.

"Sana yiyecek bir şeyler getirdim.Evde pek bir şey yok."elinde duran poşetleri tezgaha koyarken dudaklarıma ufak tefek bir öpücük kondurup en son sıkıca alnıma bastırdı dolgun dudaklarını.

Bu kadar düşünceli olması kalbime zarardı gerçekten.

Tezgaha doğru döndüm.Poşetleri açarken içlerinde domates, salatalık,biber;zeytin ,peynir,yumurta olduğunu gördüm.

"Teşekkür ederim."elleri saçlarımın üzerinde gezindi ve bana göz kırparak burnumun ucunu sıktı.

"Hadi kahvaltını yap sen,benim dükkana gitmem lazım."kafamı sallayarak onayladım ama hiçbir şey yemeden gitmesine içim el vermedi.

Mahallemin Esnafı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin